Chapter 12

2.1K 118 8
                                    

-Best Friends Forever?

Luke ayağa kalktı. "Ben şunları çöpe atıp geleceğim, sen keyfine bak." dedi elideki çöp torbalarını gösterirken. Cara da ayağa kalktı. "Şey, Ani.. Benim pijamalarım nerede?" Ona döndüm. "Yukarı katta benim odamın yanında." kafa sallayıp o da ortadan kayboldu. Derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalıştım. Ve bende koltuğa oturdum. Ne diyeceğimi düşünüyordum.

Hişşt, Zayn ne pis öpüştük be!

Off sus iç sesim, lütfen. Daha sakin bir şekilde söze girdim.

"Selam," çenesi kasıldı. Bunu farketmek kolaydı.

"Selam." dedi. Ve yine bir sessizlik. Ayrıca evde hala güneş gözlükleriyle oturuyordu.

"Aslında gözlüklerini çıkarabilirsin. Rahatsız edici bir ışık yok," eli gözlüklerine gitti. Ela gözleriyle buluştuğumuzda ellerim titremeye başlamıştı. Neden bilmiyordum.

"Haklısın evet," dedi ve gözlüğü elinde tutmaya başladı.

"Anissa,"
"Zayn,"
Aynı anda konuşmuştuk. Tekrar durdu. "Sen başla," dedi.

"Şey ben.. O gün için özür dilerim, tam bir hataydı ama ben.. Biraz üzgündüm." biraz duraksadı ama yinede beni onayladı.

"Tabi. Ben zaten bunun için gelmiştim." onu kafamla onayladım.

"Yani o zaman..." Cümlenin devamını getiremediğim için o beni tamamlamıştı.

"Arkadaşız."

Arkadaş mı? Zayn ve ben? Hiç güleceğim yoktu.

"Aynen öyle."

"Yemeğe katılamadığım için üzgünüm. Birkaç işim vardı.. Ha bileğinin durumu nasıl?"

İşini sikeyim Zayn. Sanane bileğimden? Zaten senin yüzünden oldu!

"Ah, iyi teşekkür ederim." Gülümsedi. Farklı gülmüştü. İlk defa gözlerinin kısıldığını görüyordum.

"Ben gideyim en iyisi, geç oldu."

"Pekala," o ayağa kalktıktan sonra bende ayağa kalktım ve arkasından onu takip ettim.

"İyi geceler Anissa," diyerek hemen arabasına bindi.

İşte bu kadar öküzdü. İnsan bir sarılır değil mi? Tek yaptığım o gözden kaybolurken el salladıktan sonra orta parmağımı kaldırıp, 'sikeyim seni Zayn,' diye mırıldanmak olmuştu.

Sabah Cara'nın alarmına kalkmıştık. Ve heryerinden zeka fışkıran Cara, telefonunu mutfakta bırakmıştı.

"Kaldır o lanet kıçını! Cara şu siktiğim alarmını kapat." diye bağrdı Luke, misafir odasından.

"Off, tamam be." Odamda yerde yatan Cara, kalkıp aşağı indi. Alarm sesi kapandıktan sonra derin bir oh çekip uykuma tekrar dönecektim ki, bu sefer de alarm sesinden daha da berbat olan Cara'nın çığlığıyla gözlerimi açtım.

Yatağımdan kalkıp hızlıca Cara'nın yanına gittim. Luke da inmişti ve ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk.

"Lanet olsun Carr, ne oldu?" Cara omuz silkti.

"Hiiç, sizi uyandırmak için yaptım, hadi hazırlanın. Okula gidiyoruz!" Gözlerimi devirdim. Luke da oflayarak önümden yürüdü ve merdivenleri çıkmaya başladık.

Üzerime koyu mavi, dizimin bir karış üzerinde gömlek elbisemi giymiştim. Kısa olmasına rağmen beni sıcak tutardı. Ve en sevdiğim elbiselerimdendi. Altına da siyah dizime kadar yükseklikte olan hafif topuklu çizmemi giyinip aşağı indim. Luke aynanın karşısında saçlarını düzeltiyordu. Cara, kapıyı açıp dışarı çıktı. Bende onunla beraber dışarı çıkıp arabanın kilidini açtım ve sürücü koltuğuna oturdum. Luke'un gelmesini beklerken kornaya basıp durdum. Sonunda evden çıkınca arka koltuğa oturdu. Ve bende okula doğru arabayı sürmeye başladım.

Drugs And Passions // zjmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin