3 Hafta Sonra
Çok azda olsa arada 'Yazardan' kısımlar var. Bunlar italik olan yazılar!
"Yani....?"
"Of! Şansını zorluyorsun."
"Haydi ama... Bir kerecik?"
"Ricky-"
"Susmam Anissa. Yemin ediyorum."
"Tamam yarın seninle yemeğe çıkacağım. Ama çok resmi birşey olmayacak tamam mı?"
"İşte bu!"
Tam yarım saattir Ricky beni yemeğe çıkarmak için ısrar ediyordu. Evet, flört tarzı birşey yaşıyorduk. Hatırladığınız gibi, Ricky basketbol takım kaptanı. O da okulun popülerlerinden biri. Takıldığı arkadaşları da tabii. Ama Bradford Lisesi'nde futbol takımları ve futbol amigo takımları daha fazla rağbet görürdü. Bu yüzden biz daha fazla tanınırdık.
"Akşam sekizde seni almaya geleceğim." Ona kafamı sallayıp Kellan'ın koluna girdim.
"Tam bir sürtüksün."
"Sürtük mü? Hadi ama?!" Diyerek güldüm.
"Çocuğu iki haftadan beri peşinde koşturdun."
"Bu sürtüklük değildi. Onu tanımaya çalışıyorum."
Yemek masasına doğru ilerlediğimde Kellan kendi arkadaşlarının yanına oturdu. Derin bir nefes alıp bende kendi masama geçtim.
Cara, Harry, Louis, Niall, Ashton, Luke ve... aynen O vardı. Geri kalanı neredeydi bilmiyordum.
Cara ile çok fazla konuşmuyorduk. Yani o konuşsada ben konuşmuyordum. O günden beri mesafeliydik. Zaten çokta yanlarında durmuyordum."Sonunda benim somurtkan prensesim geldi." Dedi Luke. Ona biraz daha somurturken Niall araya girdi.
"Bugün daha neşeli görünüyor." Niall cümlesini bitirdiğinde herkes konuşmasına devam etmeye başlamıştı.
"Akşam herkes bizde. Senin için bir sorun olur mu? O da geliyor da-" Şükürler olsun ki, kimse bizi dinlemiyordu.
Bu arada onunla asla konuşmadım. Sözlerimin arkasında durup bir daha ne yüzüne baktım ne de konuştum. Tam üç hafta geçmişti ve ben o sanki yokmuş gibi davranıyordum. O ise saçma salak olan yeni hayatına devam ediyordu. Motorları, yeni kızlar, Amanda...- herneyse.
"Mükemmel. Akşam bir randevum var. Sorun olacağını düşünmüyorum Niall."
"Kimle?"
"Detayları sana anlatacağım merak etme." Bana güldüğünde ona göz kırptım.
***
Mor rujumu sürdükten sonra sanırım hazırdım. Üzerimde straplez siyah uzun bir tulum, ince topuklu bir ayakkabı vardı. Göğüs dekoltesi fazlaydı. Bu hoşuma gitmişti.
Merdivenlerden aşağı indiğimde kalabalığın sesi kulağıma dolmuştu. Onlar beni görmeden tüyebilirdim belki. Kapının yanına astığım ceketimi elime aldığımda Luke'un ıslığını duydum. Gereksiz çocuk!
Kaşları çatılmış halde salonumda oturuyordu. Herkes evdeydi bu arada. Mükemmel zamanlama!
Gözlerim Amanda Sürtüğünü aradı ama neyseki yoktu. Zaten Niall onu eve asla almazdı. Gerçi O'nu almıştı ama... Herneyse.
"Buraya gel Anissa Digger."
"Acelem var Lukey. Seni ararım." Adımı öyle sert söylemişti ki yumuşaması için takma ismini kullanmıştım ama işe yaramamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drugs And Passions // zjm
FanfictionBradford Lisesi. İki kişiden sorulurdu. Bradford da öyle. Ama bu iki kişinin çok anlaştığı söylenemezdi. Hatta birbirlerinden nefret ediyorlardı. Hey, en büyük aşklar neyle başlar demiştiniz?