31

1.8K 142 17
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar 💉🩸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar 💉🩸

Elimdeki çerçeveyi sehpanın üzerine koyup uzaktan salona göz gezdirdim. Koltukta Rüzgar'ın hırkası, yerde Parla'nın anakucağı ve birkaç çerçevede duran fotoğrafla burası gerçekten eve benzemişti.

Bugün Rüzgar hastaneye dönmüştü. Parla'yla ben kalıyordum. Sosyal hizmetlerden gelen olana kadar ikimiz aynı anda işe dönmeyi düşünmüyorduk. Geldiklerinde ikimizden birini görmeleri daha iyiydi. Çatlak vampir halasını ya da huysuz cadı amcasını görmeleri kimse için iyi olmazdı.

Salondaki beşiğinde mışıl mışıl uyuyan Parla'nın anlına bir öpücük kondurdum. Biyolojik babası olmama rağmen ona duyduğum sevgi tarif edilemezdi. Minicik elleriyle hayatımıza öyle bir dokunmuştu ki karanlığa gömülmek üzere olan hayatımız aydınlanmıştı.

Hâlâ ailesiyle ilgili hiçbir şey bilmiyorduk. Yirmi günlük olduğu için güçlerinde bir haberdik. Ailesini öldürenler onu bulabilirlerdi ama biz onlarında kim ya da ne olduğunu bilmiyorduk.
Bu kadar bilinmezin arasında evde hâlâ beni affetmemiş Rüzgar'la küçücük bir bebek bakmaya çalışıyorduk.

Gelen anahtar sesiyle kafamı kapıya çevirdim. Rüzgar içeri girip kapıyı arkasından kapattı. Yorgun olduğu her halinden belliydi.

"Üçte çıkıyorum diye üçe kadar bütün hastaları bana veriyorlarmış gibi hissediyorum."

Söylenerek yanımıza gelip Parla'ya baktı. Yorgun yüzünde oluşan tebessümle gülümsedim.

"Senin yerine ben çalışmaya devam edebilirim. Daha az yoruluyorum senden."

"Gerçekten kucağıma çocuk verip beni evde mi oturtacaksın? Yüz elli yaşında olduğunu çok belli ediyorsun."

Aramızdaki mesafeyi biraz kapatıp "Gerekirse Parla ile gider çalışırım ama evde oturmam." Dedi.

"Parla ile nasıl hasta bakmayı düşünüyorsun?"

Merdivenlere doğru yürürken "Doktorlarda Gestapo yapmıştı ben de yaparım ne var." Dedi.

Söylediğine gülerken o çoktan yukarıya çıkmıştı.
Elbette amacım onu evde oturtmak değildi. Geçici bir teklifti benimki.

Parla'nın uyandığını belli eden ağlaması ile onu beşikten aldım. Kucağıma almamla ağlaması kesilmişti.

"Babanın geldiğini anladın ve uyandın değil mi?"

Parla anlamsız seslerle ban karşılık verdi. Minik burnunu hafifçe sıktırdım. Tam mutfağa yönelmiştim ki kapı çaldı. Eve kapıyı çalarak giren kişi neredeyse yoktu. Parla'yı bulmuş olabilecekleri endişesi ile kapıya gitmeden seslendim.

"Kim o?"

"Sosyal hizmetlerden geliyoruz."

Derin bir nefes alıp kapıya gittim ve açtım.

Doktor // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin