35

1.7K 122 9
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar 💉🩸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar 💉🩸

Hastane bugün her zamankinden yoğundu. Ya da uzun süre sonra tam çalışma saatine döndüğüm için bana öyle geliyordu. Elimdeki bardağın dibinde kalan son kanıda içtikten sonra bardağı ezip yakındaki çöpe attım. Acilden içeriye girdim. Rüzgar bugün benimle çalışmıyordu. Nevra'yla birlikteydi. Bu yüzden ben de isimlerini hâlâ ezberlemediğim asistanların yanına gittim.

"Hoşgeldiniz hocam."

"Hoşbulduk. Bugün biraz yoğun gibi."

"Evet. Bir okulda zehirlenme olmuş. Ana yolda kaza olmuş kazaya giden sağlık görevlileri de dönüşte kaza yapmışlar. O yüzden biraz kaos dolu."

"O zaman işimizi yapalım."

..

Kaç saattir acildeydim bilmiyorum. En azından biraz daha sakinleşmişti acil. Elimdeki eldivenleri çıkarırken arkamda varlığını hissettiğim Rüzgar ile gülümsedim. Ben arkamı dönmeden o konuşmaya başladı.

"Dahiliyeyi seçtiğime pişman olduğum o günlerden biriydi bugün."

Ona doğru döndüm. Kendime doğru çekerek kollarımın arasına aldım ve sıkıca sarıldım. O da kollarını belime sarmıştı.

"Çıkışta Parla'nın yanına gidelim ve biraz enerji depolayalım."

"Harika bir fikir. Düğün planlamaya da başlayalım. Bence cadılar düğün planlaması konusunda iyilerdir."

"Onlara sorsan her şey konusunda iyiler."

Rüzgar hafif bir tebessüm ettikten sonra uzanarak yanağıma öpücük kondurdu.

"Ben gideyim. Nevra hoca yalnız kalmasın daha fazla."

"Tamam. Selam söyle. Akşam o da gelsin."

Bedenlerimizi ayırdıktan sonra "Gelir mi ki?" dedi.

"İşin ucunda Parla'yı görmek var."

"O zaman gelir."

Rüzgar yanağıma son bir öpücük kondurdu ve uzaklaştı. Arkasından onu izlerken gülümsedim. Kalbimde hissettiğim sızıyla derin bir nefes aldım. Bazı anlarda onun tam bir ölümlü olduğu hissi böyle kalbime oturuyordu.

Bir anda bir insanın hayatını böyle derinden etkileyen bir şey yapmak kolay değildi. Kaldı ki Rüzgar ne kadar istese de emin değildi. Geçen sefer tam dönüştürecekken vazgeçmişti. Dönüştükten sonra tekrar insan olamayacağı için dönüştükten sonra vazgeçmesinden iyiydi.

Acile bir bakış attım. Fazla kalabalık olmadığını görünce hızla hastaneden çıkıp konsey binasına babamı görmeye geldim. Daha önce böyle bir durumla karşılaşmış biriydi. Ne yapmam gerektiğine dair bana yol gösterebilirdi.

Keşke annemde yaşasaydı . Belki o Rüzgar'ın yaşadığı karmaşaya çözüm bulurdu.

Babamın kapısını çaldıktan sonra içeriye girdim. Odada değildi. Gelmesini beklerken duvarda asılı annemin kocaman portesinin yanına gitti. Resimde elimi gezdirmeye başladım.

Parla'da benim yaşadığım zorlukları yaşasın istemiyordum. Aşık olduğu insanın arkasından acı çeken bir ebeveynle büyümesini, ailesinden birine nefret duymasını istemiyordum. Bizimle birlikte sevgi dolu bir hayatı olmayı hak ediyor.

Düşüncelere dalmışken odanın kapısı açıldı.

"Pars?"

Porteden bakışlarımı çekip kapıya baktım.

"Baba."

"Hoş geldin. Gel otur bakalım."

Gösterdiği yere oturduğumda o da benim yanıma oturdu.

"Hastanede olman gereken saatte burada olduğuna göre önemli bir şey olmalı."

"Yani önem derecesi tartışılır."

"Anlat ona karar veririz sonra."

Kafamı koltuğun arkasına yaslayarak tavanı baktım.

"Rüzgar birkaç hafta önce Parla ve benimle sonsuza kadar yaşamak için vampir olmak istediğini söyledi."

Bakışlarımı babama çevirdiğimde hiç şaşırmışa benzemiyordu. Beklediği bir şeymiş gibiydi.

"Hatta iki gün önce onu neredeyse dönüştürecektim. Kanımı içmek üzereyken vazgeçti. Biraz daha düşünmek istediğini söyledi."

"Ya da senin emin olmadığını fark etti."

"Anlamadım?"

"Rüzgar büyük ihtimalle kararından emin. Ama senin onunla aynı kararda olmadığının bilincinde."

"Ben neden Rüzgar'ın bizimle sonsuza kadar yaşamasını istemeyeyim ki?"

"Anneni dönüştürdüğüm için yıllarca bana söylenen sendin oğlum. Annenin kendi isteği ile dönüştüğüne hiçbir zaman inanmadın. Onu kendi sevgim için dönüştürdüğümü düşündüm. Şimdi.."

"Benim isteğimle olmuş gibi hissediyorum."

"Evet. Rüzgar ne kadar kendisi bunu istediğini söylese de sen sanki onu etkilemişsin gibi hissettiğin için dönüştürmekten kaçıyorsun."

Yerimde doğrulup babama sıkıca sarıldım. O da aynı şekilde bana sarıldı.

"Özür dilerim baba. Seni anlamadığım için."

"Sorun değil oğlum. Ne de olsa o zaman küçük bir çocuktun."

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere minik kaplumbağalarım 🐢🤍

İntagram: celikk_9822

Doktor // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin