30

1K 125 24
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar🩸🩺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar🩸🩺

Rüzgar kendini geriye çekip üstünü düzeltti. Masanın üstünde duran telefonu aldı ve videoyu durdurdu.

"Etrafında çıkan parlaklıkları ne yapmayı düşünüyorsun acaba?"

"Riya halledecek onu. Eve de birkaç tane fotoğraf asmamız gerekiyor."

"Riya onu da halleder."

Telefonu geri bırakıp "Ben yukarıya çıkıyorum. Parla yalnız kalmasın," dedi. Benim bir şey dememi beklemeden yukarıya çıktı.

Barışmaya çalışıyordum, evet. Ama sırf videoda gözükecek diye öpüşmemiz sinirimi bozmaktan başka bir şeye yaramayacaktı. Beni affettiği için öpmesini istiyordum. Parmağındaki yüzüğü bir görev diye takmadığı bizim için taktığı zaman olsun istiyordum.

Hastanedeki nöbetleri ayarlamak için hastaneye gitmem gerekiyordu. Rüzgar'a haber vermek için yukarıya çıktım. Odanın kapısını tıklatıp yavaşça açtım. Yatakta Parla ile uzanmış uyuyorlardı. İstemsizce gülümsedim. Bu görüntü yarı ölü bedenimi tam canlı hale getirmeye yeterdi.

Pikeyi yavaşça ikisinin üzerine örttüm. Rüzgar uyanır da beni ararsa diye not yazıp yatağın üzerine bıraktım.

Hastaneye geldiğimde meraklı bakışlar ardında Nevra'nın yanına gittim.

"Hastanenin konusu biz miyiz?"

Nevra kafasını evet anlamında sallayıp "Ne ara sevgili olduğunuzu ve evlat edinecek kadar birbirinizi sevdiğinizi anlamaya çalışıyorlar." dedi.

"Ama bilmedikleri bir şey var ki Rüzgar senden hâlâ senden nefret ediyor."

"Nevra bilmediğim bir şey söyle bana."

"Parla'nın annesinin ailesine ulaşamadık. Bu yüzden kimsesizler mezarlığına defnedildi. Bak bu bilmediğin bir şeydi."

Sıkıntıyla ofladım. Bizim bir şekilde Parla'nın babasının ailesine ulaşmamız lazımdı. Tek umudum annesiydi o da elimizde kalmıştı.

"Korkut amca arıyor mu babasının ailesini?"

"Evet. Ama bulacağımızı sanmıyorum. Peşlerindekiler vampir mi avcı mı onu da bilmiyoruz. Diğerleri çok ucu açık bir tanımdı."

"Birkan'la konuştunuz mu?"

"Onu Timur olayından beri görmedim."

"Rüzgar?"

"Bilmem o da benimle çok konuşmuyor."

"Harika kesin bulursunuz."

Yalandan gülünce yüzümü buruşturdum.

"Sen aynı Aslan'a benzemişsin."

Aslan'ın adını duyunca kalbi hızlandı ve yüzü düştü.

"Anma şunun adını."

Doktor // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin