Lanet yere geldik, lanet hastahane kokusu doldu ciğerlerime. Şuan herşeyden nefret edebilirdim işte. Fakat ne ilginçtirki edemiyordum, sebebi ise narkozdu. Gözlerim kapanmadan önce düşünceli bakan Giray'ın gözlerine denk geldim. Sonrası karanlık..
***
Kürtaj için onu hastahaneye getirdim. Bu bebeği istiyor muydum bilmiyordum? Baba olmaktan bahsediyoruz burada. Baba olmak ciddi bir müessese sonuçta. Maral'ın bilinci kapandığı anda benim kafamda ampüller yandı. Ne yanması ampüller patladı. Kafama birşey dank etti. 'Oğlum ne yapıyorsun lan Giray' dedim. Ne yapıyordum, katil olmak mı istiyordum?
'Öldür onu' dedi. Onu öldüremezdim. Ben, bunu yapamazdım. Direk durmalarını söyledim, emrettim. Kesinlikle bu bebeğe zarar veremezdim. Baba olmak için hazır olmasam bile, Maral anne olmak için hazırdı bunu gözlerinden bile anlayabiliyordum.
Birsürü uğultu vardı sanki, fakat sonuç olarak kadın kürtaj işlemini iptal etmişti. Neyseki çok geç kalmadım. 2 dakika. Sadece 2 dakika gecikseydim eğer, çok geç olabilirdi bazı şeyler için. Tam zamanında yetişmiştim.
Narkozun etkisi geçip Maral uyanana kadar bekledim. Şuan gülümsüyordum, büyük bir hatadan döndüğüm için seviniyordum. Maral çok geçmedi uyanmıştı. Henüz tam uyanamamıştı, narkozun etkisindeydi ama buna rağmen ağlamaya başladı. Elini zar zor karnını üzerine getirebilmişti. Kendimden nefret ettim o anda.
Bu kız bana neler yapıyordu böyle. Kesinlikle ona aşık olamazdım. Değildim zaten.
Onu evime aldığımda aklımdan ne geçiyorduki sanki. Bazen çok aptal davranıyoruz, sonuçları bazen böyle ağır olabiliyor.
Şuan Maral'ın görmek isteyeceği en son kişi bendim. Fakat ona kürtaj olmadığını, hala bir bebeği olabileceğini söylemeliydim. Yanına gittiğimde ağlaması şiddetlendi sadece "sakın" diyebildi. Sakın.. Hemşireler sakinleştirici verdi ve biran evvel hastahaneden çıkıp eve gitmek istiyordum.
Maral biraz daha iyi olduğunda yanına gittim, arabaya kadar götürmek için.
"Burada ayrılıyoruz domuz, anlaşma böyle senden nefret edeceğim geri kalan hayatımda sorumsuz domuz kötü adam!!"
Belliki hala narkozun etkisindeydi. Yinede ne dese yeriydi. Hayvan herifin tekiydim başkada bir bok değildim. Hastahaneyi dedem bana bırakmış, adam olayım diye. Bir adım varsada hala bir bok değilim.
Maral'ı kucakladığım gibi arabaya bindirdim. Çok berbat bir gün geçirdik. Bari güzel bir akşam yemeği yiyelim. Herne kadar güzel bir akşam yemeği hazırlamaya çalışsamda, pek becerebildiğim söylenemezdi. Maral uyuyordu. Birşeyler sipariş ettim. Yanına gittim, usulca onu uyandırmaya çalıştım fakat çok yorgun düşmüş olmalıydıki hiç aldırış etmedi.
Ne yapacağımı, ona kendimi nasıl affettireceğimi bilmiyordum. Affedermiydi onuda bilmiyordum. Bunu neden önemsediğime dairde en ufak bir fikrim yok. Çirkin, yine aklımı allak bullak etti.
"Maral, birşeyler yemelisin."
Yarım ağız gülümsedi, az biraz gözlerini araladı. "Neden yiyeyim?"
Bebeğin için, bebeğimiz için. Bu kelime çok tuhaftı işte. Bebeğimiz. Bizim bir bebeğimiz olacaktı. Herşey benim sorumsuzluğum yüzündendi. Maral'ında dediği gibi ben sorumsuz bir domuzdum.
"Yemezsen zorla yedireceğim için yemelisin."
Uyanıp tamamen kendine geldiğindede birdaha yüzüme bakmadı. Ekmek arası birşey yedi, sipariş ettiğim yemeğe dokunmadı bile.
"Giray, gideceğim ben. Yarın gitmiş olurum. Herşey için teşekkür ederim, gerçekten."
Biraz duraksadı ve yürek yemişcesine konuşmaya başladı.
"Madem gideceğim, madem birdaha görüşmeyip iki yabancı olacağız o zaman sana bunu söylemek zorundayım. Ben senden hoşlanıyordum. Aslında hala hoşlanıyorum ve lanet olsun ben sana aşık olmuşum. Sana değer vermem bu yüzdendi. Sürekli seni düşünmem, sana olan hayranlığımın hiç bitmemesi hep bu yüzdendi. Sana aşığım ulan, ama herşeyi bok etmektede üstüne yokmuş. O mükemmelliğinin ardındaki iğrenç kişiliğini gördüm. Yinede senden tiksinmedim, hala seni seviyorum."
Ne sanıyordu bu kız kendini? Az biraz ilgi gösterdik diye hemen aramızda birşeylerin olacağınımı düşünmeye başladı? Bu kadar işimin gücümün arasında birde aşk meşkle uğraşamam. Salak mısın Maral? Boş boş konuşuyorsun. Kendini kandırıyorsun. Herzamanki domuzluğumla devam ettim.
"Ben seni hiç sevmiyorum. Ben seni GERÇEKTEN sevmiyorum! Sen çok yanlış anladın beni be çirkin. Ama yinede biryere gitmiyorsun. İstersen kaç, ama bulurum."
Kaçarsada kesinlikle bulurdum. Hala bu kızın neden gitmesine izin vermediğimi bilmiyorum. Son zamanlarda hiç bir boku bilmiyorum. Aklım öyle karışıkki. Bu kafa karışıklığına bu bebek sebep.
Artık gitmesine aslada izin veremezdim. Sebebi bebekti. Ve Maral hiçbir yere gitmiyordu. Yoksa Maral'dan hoşlandığım onu sevdiğim felan yoktu.
"Çok boş hissediyorum ben Giray. Ama o boşluğun içinde bile seni sevdiğimi biliyorum. Sense gelmiş ne diyorsun. Biliyor musun? Ne yaparsan yap artık umurumda değil."
Üst kata çıktı. Neden bu kadar kaba olmuştumki sanki. Lanet olsun neden bu kadar kaba olmuştum!? Lanet olsun, inanılmaz bir vicdan azabı çekiyorum. Muhteşem, şimdide yerimde duramıyorum harika.
Maral gel lan buraya deyip dudaklarınamı yapışsam acaba? Zaten kızla tanıştığımdan beri birkez bile normal davranmadım sanki şimdi dediğimi yapsam ne olur. Hem oda bana avm'de sarılmıştı. Aynı hesap.
"Maraal gel lan buraya!" der demez merdivenlerin başında gördüm onu. "Gel buraya, tam yanıma."
"Niye geleyim?"
"Televizyon felan izleriz."
"Keyfim yok Giray, iyi geceler."
"Zorla getiririm Maral, bence kendi isteğinle gel."
Hiç iplememişti ulan! Ulan ne oluyor bu kız hep gelirdi diye düşünürken anladımki bundan sonra böyle olacak. Haklıydıda. Ne yapsa haklıydı. Ama bu benim onu zorla yanıma getirip dudaklarına yapışacağım gerçeğini değiştirmiyordu. Hızlıca yanına gittim. Banyodaydı.
Arkasından yaklaşıp hemen dudaklarını öpmeye başladım. İlk önce karşılık vermese bile oda benim dudaklarımı deli gibi öpmeye başlamıştı. Bir anda üstü kapalı sevişmeye başlamıştık. Ona hala hamile olduğunu, hala bir bebeği olacağını söylemek istiyordum ama birazda Maral'ın bu soğuk hallerini görmek istiyordum. Yakında söyleyecektim..
Yatağa doğru yol almadan dudaklarından çekildim, afallamıştı. Bense rahat olmaya çalışıyordum fakat yüzüm yanıyordu. Kendine gel oğlum lisede değilsin, kendine gel..
Maral dudaklarını kaşımaya, sanki derisini yolup atmaya çalışıyor gibiydi. Durdurdum onu. "Yapma, bunu kendine yapmana gerek yok."
"Benim bir bebeğim olacaktı! Eğer sen onu öldürmeseydin. Bebeğimin katiliyle birde öpüşüyorum! Lanet olsun sana Giray! Lanet olsun! Bok herif!!"
Gülümsedim, gerçeği bilseydin şuan sende gülümsüyor olurdun Maral. Bir süre senin sürekli gülen, pozitif halini göremeyeceğim demek. Eğlenceli olacağa benziyor.
*****
Birdaha Giray'ın ağzından bir bölüm yazar mıyım hiçbir fikrim yok. Aynen hikayede olduğu gibi. Zaten bu bölümde karmakarışık birşey oldu ama birkaç yanıtsız soruyu aydınlattığımı düşünüyorum. Aydınlatamadıysamda zaten söyleyebilirsiniz sorun değil biliyorsunuz. Yine çok uzatacağım gibi hissettim bu yüzden susayım en iyisi.Herkese iyi okumalar diliyorum, birdahaki bölümde görüşmek üzere.
İyi günler-akşamlar-geceler
![](https://img.wattpad.com/cover/36524181-288-k496560.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni GERÇEKTEN Sevmiyorum
SpiritualSokaklar benim evimdi. Ben kendime sokak kızı derken insanlar bana yırtık ve kirli kıyafetlerimden dolayı 'dilenci' diyordu. Fakat hiçbiri umurumda değildi. İki yıl önce hayatta ayakta durmam için gereken şartlar sağlanmadığı için bu halde olduğumu...