Eğer bu bölüm olmamış derseniz silip final yapıcam ama olmuş dersenizde devam ederim. Eğer olmamış derseniz ikinci kitabi yazmayı düşünmüyorum açıkcası biraz gözüm yemedi gibi bişey. Neyse işte öyle. Bu arada ikinci kitap fikrini veren arkadaşıma teşekkür ederim.
Harika'yla kendime kahve yaptım. Gitgide olgunlaşıyordu Harika. Sevdiği çocuk'la gelecekte evlenmeyeceğinin farkındaydı en azından.
Sevdiği çocuk Harika'ya ne demiş biliyor musunuz? Seni sevmiyorum demiş. Pislik çocuk. Neden kibar davranmıyorsun benim narin yavruma? Sinirlendim gerçekten. Ama kızıma moralde vermem gerekiyordu bi yandan. Şimdilik zamana bırakması en iyisiydi.
Bu erkeklerin hepsimi aynı acaba? Giray bir Harika'nınki iki. Kızlar annelerinin kaderini almamalıydı.
Bu olayı şimdilik zamana ve kızımın eline bırakıyorum. Müdahale etmem gerekirse edeceğim.
Şimdi arabadayım ve bizimkilerle buluşup öyle kafa dinlemek için biryerlere gidicez.
HARIKA'NIN HAYATI; -yeni bir devir başlıyor ayrı bir açıklama yazıcam bununla ilgilidjdjd-
Sıkıcı bir güne daha başlıyoruz aman ne güzel. Neyseki bugün cuma. Aslında okula gitmesemmiki ya? O pisliğin yüzünü görmek istemiyorum ama şimdilik. Yoksa özlüyorum. Ama o tam bir pislik. Onu özlememeliyim. Sürün köpeaak.
Ya benim annemde ne kadar insan sarrafı birisi. Vallahi direk anladı sevdiğim çocuğun nasıl biri olduğunu. Sevdiğim beyin adı Berkay bu arada.
Ya yine aklıma geldi pislik. Okula gitmesem görmücem 3 gün. Gitsemmiki? Gideyim en iyisi ya. Of Berkay ya. Üzülüyorum ben burda.
Ya bide lanet olası gurur var, gurur yapıyorum böyle saçma saçma. Yok olgun ol Harika, sakın ona bakma Harika, Edis bi baksana bana bakıyomu. Hayır Edis'te benden bıktı artık takmıyorda beni.
Bide neden kestirip atıyorsun be gerizekalı. Seni sevmiyorummuş. Sevmezsen sevme. Uzaktandaaa severizzs. Allah'ım noluyor bana ya. Vallahi ağlicam şimdi.
Ya bugün gidicem ve konuşucam doğru düzgün olmuyo böyle. Dicemki seviyorum lan seni. Tabiikide diyemedi. Utanıyorum çocuğa bakınca yok böyle bir saçmalık. Olmadı platonik devam ederim bende yoluma.
Ne çektim be şu platoniklikten. Ben artıi evlenio o cicim ayını yaşayıo boşanıp biraz acı çekmek istiyorum. Yada ondan sonra öledebilirim. Ama artık bıktım şu platoniklikten. Şu sıradan okul hayatından. Sürekli rutin şeylerden.
"Annee gitmicem bugün okula ya rapor alsana canımın içi."
"Yazılın var bugün deli etme beni gidiceksin bugün okula."
"Anne yaa, ya ama yaa"
"Hadi kalk bakiyimm ohh"
Ve tabiikide giyinip okula postalanmıştım.
Ve güne tabiikide Edis'in yüzünü görerek başladım.
Berkay bugün gelmedimi noldu ya. Şimdi mesajda atamam. Daha doğrysu atarım ama gururuma yediremiyorum. Ayrıca ilk adımı o atıcak banane.
Tabiikide atmadı. Salak çocuk uyuyakalmış. Ikinci derste geldi. Ve yüzüne dahi bakmadım.
Hayır öküz gibide baktım valla. O bakmıyordu asıl. Teneffüste bide kızlarla takıldı.
Ve o an içimde birşey farkettim böyle. Sanırım soğuyordum.
Hatta ben ogün farkettimki yaptığım şeyler çok çocuksu ve saçmaydı. Kendime çeki düzen vermeye başladım ogünden sonra.
Büyüyordum artık. Ve etrafımdakiler bana çocuk gibi gelmeye başladı. Ayriyeten resim kursuna gitmeye başkamıştım. Belki buda etkendi.
Sonraları Berkay beni farketti. Yani olgunlaştığımı değiştiğimi söyledi.
"Öylemi ya? Neyse işim var kursa gitmem gerek görüşürüz."
Diyerek aslında üstü kapalı Berka'yı reddettim. Birdahada hiçbir erkeğe öyle yaklaşmadım.
***
Taaki lise bitene kadar. Lise bittiğinde yine bir aşk arayışındaydım. Fakat kısa bir süreliğine. Aradığımı bulamayınca kendimi tamamen işime vermiştim.
Babam emekli olduktan sonra şirketi Aras ve bana emanet etti.
Ben genelde odamdan çıknıyorum sadece imzalamam gerekeni imzalıyorum. Onun dışında kendime ait başka bir evim var ve orada yalnız yaşıyorum. Mutlumuyum orası meçhul fakat huzurluyum.
Artık ne annem, ne babam nede kardeşimle görüşüyorum. En azından çok sık görüşmüyorum. Sanırım vefasızım. Ama kendimi toplumdan soyutladım. Ve buna neyin sebep olduğunu kimseye söylemedim. Kimse bilmeyecek.
Annemi özlüyorum bazenleri, fakat artık soğukkanlı olmaya alıştım. Artık ağlayamıyorum bile. Herşey o kadar basitki.
Oysa küçükken herşey o kadar ilginçtiki. Hayatım güzeldi. Birşeylerden zevk alıyordum, fakat şimdiyse sadece işim önemli. Bundan şikayetçi değilim, bu hayatı ben istedim.
Lisedeyken sanırım salak bir kız çocuğuydum. Fakat şimdi bundan utanç duyuyorum.
Kimse bilmeyecek.. Kimse bilmeyecek... Kimse..
Tink!
Mikrodalganın sesi, dünkü et soteden kalanı ısıttım.
Nerede ve nasıl bir yerdemi yaşıyorum? Merkeze uzak ve küçük bir evde yaşıyorum.
Evimi seviyorum, herşeyi istediğim gibi. Yalnız yaşıyorum neticede, büyük bir vilkaya ihtiyacım yok.
Bugün annem aradı. Fakat çok yoğundum açamadım.
Bundan 3 gün sonra Aras evleniyor. Selin diye bir kız, pek tanımıyorum.
Kimse bilmeyecek.
Babamı soracak olursanız bir kez kalp krizi geçirdi. Annem biraz yaşlandı. Fakat yinede güzelliğinden ödün vermiyor. Bazen yurt dışına gidiyorlar babamla. Sanırım bu kadar ailemin özeti.
Bense, ben yokum. Silik bir yaşam, sanki hiç olmamışım gibi.
Evin bahçesinden bir tıkırdılar duydum. Normalde pek aldırış etmezdim. Sadece birinin gölgesini gördüğüme emindim.
Korkmuyordum, kimse bilmeyecek.
Yavaşca bahçeye çıktım.
***
Beğendinizmi? Lütfen dürüst olun cidden üzülmem. Ben şahsen pek beğenmedim. Ama isterseniz devam ederim. Istemezseniz bir iki bölüm sonra final yapıcam.
Görüşürüz kendinize iyi bakın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni GERÇEKTEN Sevmiyorum
EspiritualSokaklar benim evimdi. Ben kendime sokak kızı derken insanlar bana yırtık ve kirli kıyafetlerimden dolayı 'dilenci' diyordu. Fakat hiçbiri umurumda değildi. İki yıl önce hayatta ayakta durmam için gereken şartlar sağlanmadığı için bu halde olduğumu...