16| Tam bir domuz!

2.3K 73 3
                                    

Köpek herif, domuz. Pislik. Bu durumda nasıl gülebilirdi ki? Ne kadarda dengesiz gıcık birisi. Birde onunla öpüşüyorum. Hislerime engel olmam lazımdı. Veya çenemi sonuna kadar kapalı tutmam gerekirdi. Artık biliyordu, bende biliyordum. Ben Giray'dan hoşlanıyordum. Nasıl oldu bilmiyorum ama, olmuştu. Ve hiç iyi olmamıştı. Bebeğimin katiliyle aynı evde kalıyordum. Efsane nerelerdesin?

"Giray az önce olan şeye neden engel olmadın? Neden gülüyorsunki sen? Sana gıcık oluyorum."

"Hastahanede öyle demiyordun ama."

O pis gülümseyişine hala devam ediyordu.

"Ya ben senin yüzünü 1 hafta daha çekemem. Gıcık gülüşlerini falan. Sana katlanamıyorum, seni görmek istemiyorum şuan görmek istediğim en son kişisin."

Aslında uzun süredir görmek istediğim tek kişiydin Giray, fakat anlamıyordun. Seni gördükçe bebeğim gelecek aklıma. Onu istemeyişin, onun katili oluşun, sana direnmeyişim. Belkide bir oğlum olacaktı. Sana benzeyen bir oğlum. Sen hayatımda olmasaydında ben yavrumu bir şekilde büyütürdüm.

Bir anda gözyaşlarım sel gibi akmaya başladı. Giray'a vurdum, kendime bağırdım, ona bağırdım, herşeye. Herşeye bağırdım. Giray'a sarıldım, şefkat dolu sımsıcak göğsüne yasladım başımı. Midem bulanmıştı ve biranda klozetin başında buldum kendimi.

"Hiçbirşey yemedin bak birşeyler yemelisin Maral. Hayata küsmek sana neyi geri getirecek?"

"Hiçbirşeyi."

Ben bu evde durmaya devam edersem kafayı yerdim. Burada kalmaya devam edersem sürekli aklıma gelecekti. Ben buradan gitmek istiyordum.

Birşeyler yemeliydim, haklıydı. İkimizede birer sandviç hazırladım.

"Giray ben burada kalmak istemiyorum beni anlayabiliyor musun? Kafayı yicem. Ben çalışmak istiyorum. Çalışmaya razıyım. Ama evde durup düşünmek istemiyorum."

"Çalışamazsın. Zaten herşey var burada bir eksiğin varsa eğer söyle. Ah çirkin ah. Ben çalışmaktan başımı kaldıramıyorum diye şikayetçiyim sen çalışmak istiyorsun."

"Sanki keyfimden."

Sandviçinin yarısını bitirmişti. Bende camdan dışarı bakıyordum. Kafama vurdu bir anda.

"Şt çirkin bak sana ne dicem. Hobi felan bişeylerle uğraşarak kafanı dağıtabilirsin belki ha ne dersin? Yemek öğren mesela, hiç beceremiyorsun. Pastacılık olur. Çömlek falan. Dans olur. -ulan oğlum Giray mal mısın? kız hamile ne dansından bahsediyorsun.- Yoga olur. Ne bileyim kafan dağılsın en azından."

"Yalnız ben yemek yapabiliyorum. Sadece sana yemek hiç nasip olmadı. Sarp bile yedi ama sen yiyemedin. O yüzden çokta şeyapma bence Giray. Ama çömlek olur, pastacılık olur. Belki dansta olur."

"Hallederiz, ama 1 hafta daha bana katlanmak zorundasın çirkin. Ve dans olmaz, millete kıçını başını gösteremezsin."

Göz kaydırarak sandviçimden bir ısırık daha aldım. Giray'dan olabildiğince uzak durmaya çalışıyordum.

Hala hayatımın nasıl bir anda değiştiğine, güzel hatta mükemmel olduğuna ve bir andada tepetaklak olduğuna şuanda da bu halde burada Giray'la birlikte olduğuma inanamıyordum. Doğrusu pek anlam veremiyordum. Yinede bunları yaşadığım için pişman değildim. Giray'ı tanıdığım için. Çünkü Giray dört dörtlük biri olmasa bile yüz üzerinden 95lik birisiydi benim gözümde. Sadece kafa karışıklığı yaşıyordum, sadece bundan şikayetçiyim. Onun dışında hayatımdan memnunum. Şuan bu kafada olmaman gerekirdi biliyorum. Bu kadar hayat dolu olmamam gerekirdi ama Giray varken herşey değişikti. Normal olan hiçbirşey yoktu etrafta.

Seni GERÇEKTEN SevmiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin