Multi'de Batın Uygar...
Ben Berfu Melek Gökgür.Sakin,neşeli,uyumlu bir kızım.İyi bir ailem ve güzel bir hayatım vardı.Ta ki 2 yıl önce annemi trafik kazasında kaybedene kadar.O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı.Babam,anneme çarpan kişiyi bulup öldürmüş sonrasında da hapse girmişti.Babamın hapse girdiği haberleri okulda yayılınca okulumu değiştirmek zorunda kalmıştım.Benim hakkımda söylediklerini duymazdan gelebiliyordum ama bakışlar...O bakışlar altında tüm benliğim eziliyordu.Yeni okulumda ailemi birkaç kişi dışında kimse bilmiyordu.Okulumu sevmesem de bu benim işime geliyordu.
Okulumda sürekli olay oluyor,kavga çıkıyordu.Okula haftada en az bir kere ambulans geliyor,okulun kapı ve camları sürekli yenileniyordu.Sigara kokusu tuvaletlerden tüm okula yayılıyordu.Dersleri ve kuralları kimse takmıyordu benim dışımda.Okulun örnek öğrencisi-iyi örnek- sanırım bendim.Bu konuda abim Korkut'un büyük baskısı vardı.Kendisi üniversite okumadığı için benim en iyi üniversiteyi okumamı istiyordu.Elinden geldiğince bana destek oluyordu.
Geçen sene bir sabah gitmişti.Gideceğini haber vermemişti önceden.Sabah uyandığımda evde değildi. Bir not bırakıp şehri terk etmişti.Abimin çetesi vardı ve pis işler yapıyordu.Her yerde sözü geçen birisiydi,güçlüydü.Ne olursa olsun ailesini,özellikle de beni işlerinden uzak tutuyordu.Ona kaçtı demek istemiyordum.O kaçmazdı,durup savaşırdı.Korkmazdı,korkuturdu.Ailesi ve çetesi dışında kimseye önem vermezdi.Beni çok severdi,Melek'im derdi,ihtiyacım olduğunda yanımda olurdu.Ona kaçtı diyemezdim.O gitmişti.Gitmek zorunda kalmıştı ve gitmişti.
Derin bir nefes alıp adımlarımı hızlandırdım.Matematik hocasına sormam gereken sorular vardı.11.sınıf olarak YGS ve LYS'ye çalışmam gerekiyordu ve ben de çalışıyordum.Öğretmenler odasının önüne geldiğimde Nursen hoca telaşlı bir biçimde yanıma geldi.Kalp atışlarım hızlanmış,korkmaya başlamıştım.Elini omzuna koydu.Sesine de yansıyan endişesiyle konuşmaya başladı.
"Berfu'cuğum.Giray'ın hemen buraya gelmesini söyler misin?Ailesi kaza geçirmiş ve hastaneye kaldırmışlar.Acele etsin."
Annemin öldüğü güne giden zihnimi durdurup ana odaklandım.Kafamı aşağı yukarı sallayıp koşarak sınıfa gittim.Sınıfa geldiğimde kalp atışlarım normale dönmüş yerini büyük bir sıkıntıya bırakmıştı.Yanağımın içini ısırıp tırnaklarımı parmak uçlarıma batırdım.
Batın çetesi ile birlikte öğretmen masasında oturuyordu.Batın bu okulda oldukça sözü geçen biriydi.Bana göreyse bela.Siyah saçları,çatık kaşları ve tehlikeli bakan gözleriyle ürkütücü biriydi.2 yıldır onunla hiçbir iletişimimiz olmamıştı ve ben bundan mutluydum.Okula yeni geldiğimde uzun süre beni izlemişti.Hiçbir ayrıntıyı kaçırmaksızın üzerimde gezinmişti tehlikeli bakışları.Beni izlemeyi bırakmasıyla rahatladığımı hissetmiştim.Beni ve diğerlerini ürkütüyordu.
Yutkundum.Derin bir nefes alıp onların yanlarına gittim.Giray Batın'ın sağ kolu gibiydi ve şu an karşısında duruyordu.Övünç her zamanki gibi heyecanlı heyecanlı bir şey anlatıyordu.Beni görünce anlatmayı kesti.Tüm bakışlar bana döndü.Tekrar yutkundum.Derin bir nefes alıp Giray'a döndüm.
"Giray biraz konuşabilir miyiz?"
Güldü.Ciddi anlamda kahkaha atıp güldü.Gülüşünün samimiyetle yakından uzaktan ilgisi yoktu.Göz ucuyla Batın'a baktığımda büyük nefret eşliğinde çatık kaşlarıyla bana baktığını fark ettim.Kötü haber vermek başlı başına sorunken şu an konuşabileceğimi dahi sanmıyordum.
"Seninle konuşacağımı nasıl düşünürsün?"Cümlesinden çok ses tonu canımı yakmıştı.Ses tonu aşağılarcasına çıkmıştı.Gözlerim dolmaya başlarken yutkundum.Kötü haberi konuşarak vermeyecektim.Beni meraklı bakışlarla izlerken elimdeki kitabın sayfasından kağıt parçası kopardım ve söyleyeceklerimi oraya yazım.
Nursen Hoca seni çağırıyor.Ailen kaza geçirmiş.
Titreyen ellerimle kağıdı ona uzatırken Övünç ve Utku oooooo'lamaya başladı.Batın'ın bakışlarının etkisiyle canım hiç olmadığı kadar yanarken o an yerin dibine girmek istedim.Giray kağıdı sertçe eline aldı ve okumaya başladı.Akıp geçen her salisede kaşları daha da çok çatıldı.Batın kağıdı onun elinden alıp okumaya başladı.Şu an derin bir sessizlik vardı ve ben bunun fırtınadan önceki sessizlik olduğunu biliyordum.Giray ellerini yumruk haline getirdi ve tehlikeli bir şekilde bana döndü.Yutkunup bir adım geri gittim.Her an silah çıkarıp alnımdan vuracakmış gibiydi.
"Benimle oyun mu oynuyorsun lan sen!?"
Öyle bir bağırmıştı ki kulaklarımı kapatıp oradan kaçmak istemiştim.
"İnanmıyorsan Nursen Hoca'nın yanına git."
Batın elini onun omzuna koyunca önce Batın'ın eline sonra Batın'a baktı.Batın "Git." deyince kafasını salladı ve hızlı adımlarla sınıftan çıktı.Yanımdan geçerken sert bir şekilde omuz atmayı unutmamıştı.Bana çarpmasının etkisiyle elimdeki kitap yere düşmüştü.Kitabı almak için eğilecektim ki kolumdan sertçe tutulup sırtımın duvara çarpması bir oldu.Batın'ın tehlikeli bakışlarıyla karşılaşınca kalp atışlarım hızlandı.Yüzü yüzüme yakındı ve bu kalp atışlarımın daha da hızlanmasına neden oluyordu.Onunla ilk defa bu kadar yakındık.Yakınlık başımın dönmesine,midemde tuhaf şeyler hissetmeme neden oluyordu.Yutkundum.Tehlikeli sesiyle konuşmaya başladı.
"Eğer oyun oynuyorsan.."
"Oyun oynamıyorum."
"Eğer oyun oynuyorsan seni elimden kimse alamaz.Sağlam olduğunu sanıp sırtını yasladığın duvar bile."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DüşmaN
Teen FictionDüşman... Düşmanın kardeşi... Tehlikeli ve bir o kadar da imkansız... >>>> Elini kalbinin üzerine götürdü. "Kalbim sana düşman.Aklım, fikrim, duygularım, ruhum sana düşman.Sen benim düşmanımsın ve ben düşmanıma aşığım." dedi acı çeken bir sesle yava...