D5*İğrenmE

12.4K 519 42
                                    

Multi'de Giray...》

İkinci gündür gözlerim Giray'ı arıyordu.Tişörtü ona verip teşekkür etmek istiyordum.Bu şekilde minnet borcumu ödeyemeyeceğimi biliyordum ama elimden bu kadarı geliyordu.Tişörtü ona veremediğim her saniye içime bir ağırlık çöküyordu.Bu polo tişörte 160 küsür lira vermiştim ve iki gündür içim yanıyordu bu yüzden.Abimin parasıyla değil daha önceden biriktirdiğim kendi paramla almıştım.Birikimimin belli bir limiti olduğu için tişörtün fiyatı beni zorlamıştı.

Şu an Ahsen'le birlikte koridordaki camlardan dışarıyı izliyorduk.Camlar kavgadan sonra yenilendiği için oldukça temizdi.Gözlerim bahçede geziniyordu.Ahsen'in heyecanla "Geldiler!" diye şakıması üzerine işaret ettiği yere baktım.3 tane siyah BMW okulun bahçesine hızlı bir giriş yaptı. Arabaları yan yana park ettiler.Bu arabaların kime ait olduğunu iyi biliyordum.Batın ve çetesinin.

Batın arabadan havalı bir şekilde dışarı çıktığında diğerleri de ona eşlik etti.Batın'ın arabasının yolcu koltuğundan Giray çıkınca gülümseyerek Ahsen'e baktım.Ahsen elimi tutup "Onun buraya gelmesi için bilinçaltına bir mesaj gönderdim.Şimdi-geliyor.Buraya geliyorlar.Sen gidip tişörtü al.Ben bizimkileri oyalarım."

"Tamam." deyip adeta sınıfa uçtum.Tişörtü ona verdiğimde rahatlayacağımı biliyordum.Tişörtün olduğu poşeti çantamdan çıkardım ve koridorda ilerlemeye başladım.Bir yandan da kafamda cümleleri toparlamaya çalışıyordum.Koridorun ortalarına gelmiştim ki Giray'ı görünce durdum."Giray!" diye seslenmemle durması bir oldu.Onun durmasından cesaret alıp yanına gittim.Kafamda kurulu cümlelerin hiçbiri yerinde değildi.Doğaçlama yapacaktım.

Karşısında durduğumda derin bir nefes aldım.Çatık kaşlarla ve biraz da şaşkınlıkla beni izliyordu.

"Teşekkür ederim.Her şey için.Bu,tişörtün için."deyip elimdeki poşeti ona uzattım.Şaşkınlıkla önce poşete sonra bana baktı.

"Gerek yok."Sesi şüpheli çıkmıştı.Derin bir nefes alıp konuştum.

"Lütfen.Tişörtü alırsan daha iyi hissedeceğim."

Elini yavaşça uzatmasıyla poşetin başkası tarafından alınması bir oldu.Ben o kişiye çatık kaşlarımla bakarken o beni umursamayıp tişörtü poşetin içinden çıkardı.

"Senin verdiğin tişörte ihtiyacımız yok!" diye bağırıp tişörtü yırtmaya başladı.

Şu an ciddi anlamda tişörtü parça parça ediyordu.Şokla dudaklarım aralanırken dolan gözlerimle Batın'ı izliyordum.Tişörtü o kadar büyük bir öfkeyle parçalıyordu ki bir an öfkesinde boğulacağımı sandım.Koridordan geçenler durup bizi izliyordu.

Titreyen sesimle konuşmaya çalıştım.

"Ben o..onu yeni almıştım."

Beni umursamayıp tişörtü parçalamaya devam etti.Tişörtle işi bitince yere attı ve ayakkabıyla üstüne bastı.İşaret parmağını Giray'ın göğsüne bastırıp "Seninle sonra hesaplaşacağız." dedi.Sonrasında omzumu hissedemeyeceğim kadar sert bir biçimde omuz attı ve yanımızdan uzaklaştı.

Yaşlardan bulanıklaşan gözlerimle tişörte baktım.Diğer tişörtü defalarca yıkayıp ütüledikten sonra versem bile giymeyeceğini bildiğim için Giray'a tişörtün aynısından almıştım.Kendi biriktirdiğim paramdan 160 küsür lira vermiştim ve tişört şu an paramparça bir halde yerdeydi.

Dişlerimi birbirine bastırıp sıkılı yumruklarımla Batın'ın peşinden gittim.Ona yetişmek için büyük adımlar attım ve aramızda az bir mesafe kalınca elimi omzuna koyup onu durdurdum.Omzunu öne ittirip öfkeyle bana baktı.Onun karanlık bakışlarında boğulmayacaktım.Çünkü az önce onun öfkesinde boğulmuştum.

DüşmaNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin