D9*BilinmezliK

10.4K 488 15
                                    

《 《 《Multi'de Övünç》 》 》

"Melek neyin var?Berbat gözüküyorsun."Yüzüme inandırıcı olduğunu düşündüğüm bir gülümseme yerleştirdim.Ahsen büyük bir dikkatle beni inceliyor neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"İyiyim.Bir şeyim yok ahsen."

"Öğle arası bizimkiler canımızı yaktı.Bunaldığın için sınıfa geldik.Deli gibi soru çözdün.Çözemediklerinde sinirlendin ve kitabı da alıp sınıftan çıktın.Geldiğinde de ruh gibi gözüküyordun.Kesinlikle bir şey var."

"Aklım Sarp ve Hisar'da."Ahsen'e yalan söylemek istemiyordum ama az önce olanları hatırlamak istemiyordum bir süre.

Bir şey söylemeden sırama doğru yol aldım.Ahsen'in konuşmaya başlamasıyla olduğum yerde kalakaldım.

"Değişiyorsun Berfu.Önceden bana her şeyi anlatırdın.Ben..yalan söylediğini hissedebiliyorum.Yalan söylemek yerine benimle konuşmak istemediğini söyleyebilirdin."

Ahsen'in dediklerini sindirdikten sonra yavaşça ona döndüm.Gözleri dolmuştu.Çekingen adımlarla yanına gittim ve ona sıkıca sarıldım.

"Özür dilerim Ahsen.Ben ... berbat hissediyorum.Canım çok acıyor.Hatırlamak istemiyorum."

"Şşşh." deyip sırtımı sıvazladı."Bu akşam sendeyim Berfu."

Gülerek geri çekildim.Birine ihtiyacım vardı ve Ahsen her zamanki gibi imdadıma yetişmişti.

"Sizin için özel hazırlattığım kırmızı halımı bulup çıkarayım.Sizi kırmızı halılarla karşılamak isterim Ahsen Hanım."

"Şapşal inek!" deyip koluma vurdu."Gelirken yiyecek de getiririm."

"Misafirliğe boş elle gidilmez.Haklısın."Koluma vurdu.

"Saçmalama!Ben misafir değilim.O evin sahiplerinden biriyim.İstersen Korkut abiye soralım.Ne dersin?"

"Ben böyle iyiyim sarışınım."

"Pis inek.Git yerine.Birazdan ders başlayacak."

Gülümseyip geri geri yürümeye başladım.Düşmemek için arada arkama bakıyordum.

"Sevdim bunu Ahsen.Dersleri önemsemeye başladın.Başlamak bitirmenin yarısıdır."

"Deli!" deyip silgiyi kafama attı.Kıvrak bir hareket yapıp silgiden kurtuldum sanarken silgi tam alnıma denk geldi.Ben afallarken Ahsen el çırpıp "Tam isabet!" diye bağırdı.

Yerime oturup ona ters bir bakış attım.Ahsen'in atışları berbatken silgi nasıl denk gelmişti?

Dersin ortalarına doğru Batın ve çetesi sınıfa girdi.Hocaya hiçbir şey söylemeden yerlerine oturdular.Hoca bu duruma alışık olduğu için hiçbir şey söylemeden derse devam etti.

Batın ve davranışları!Yürüyen uyuzluk abidesi!

Yelkovan ağır ağır hareket ediyor dakikalar geçiyordu.Ben ise inatla ders dinlemeye çalışıyordum.Dişlerimi birbirine bastırıp elimdeki kalemi sertçe masanın üzerine koydum.Sakin kalmak için derin bir nefes alıp Batın'a döndüm.Kısık sesle "Daha konuşamanız bitmedi mi?" diye sordum aksi bir sesle.Sınıfa geldiğinden beri Giray ve Övünç ile konuşuyordu,ders dinlememi engelliyordu.

"Sana benimle iletişim kurmamanı ve rahatsız etmemeni söylemiştim."

"Benim dersi dinleyememle eline ne geçecek?"Güldü ve bu kesinlikle samimiyetten uzak bir gülüştü.

"Seninle konuşacak kadar sana değer verdiğimi mi düşünüyorsun?"

"Benimle uğraşıp enerji harcadığına göre kesinlikle bana değer veriyorsun."

Ağzımdan bir anda çıkan cümleyi algılamam Batın'ın yumruğunu sıraya vurmasıyla gerçekleşmişti.Şaşkınlıkla dudaklarım aralandı.Ben ne demiştim öyle?

Batın ve değer vermek.Hem de bana değer vermek.

Batın sırayı ittirip yere düşürerek hızla sınıftan çıktı.Ben şaşkınca onun arkasından bakarken o tüm hıncını almak istercesine sınıf kapısını çarptı.Çıkan sesle yutkundum.Giray ve Serdar'ın dışarı çıkmasıyla birlikte zil çaldı.Ahsen yanıma gelip hasar tespiti yaptı.Yalnız kalmak istediğimi söyleyip onu yanımdan gönderdim.Doğaçlama yapıp düşünmeden konuşmuştum ve kendimi şu an camdan aşağı atmak istiyordum.Camdan aşağı baktım.İkinci katta olduğumuz için pek fazla bir şey olmazdı.Birkaç kemiğim kırılırdı sadece.Bu düşünceleri kafamdan atıp önüme döndüm.Gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım.Aklıma gelen düşünceyle yüzümü büyük bir gülümseme kapladı.

Bana değer verdiğini söylediğimde inkar etmemişti.Sadece sırayı yumruklamıştı.

Bu düşünce ve yüzümdeki gülüş için kendime kızdım.Saçma düşünceyi kafamdan attım,yüzümdeki gülümsemeyi sildim ve gözlerimi açtım.Gözlerimi açmamla Övünç ile göz göze gelmem bir oldu.

"Bana öyle bakma.Kendimi banka soymuş ve polis tarafından sorgulanıyor gibi hissediyorum."Övünç gülümseyince şüpheyle bakma sırası bana geçti.

"Ciddiyim." diye mırıldandığımda kahkaha attı.Etrafıma bakındım.Bu kamera şakası falan olmalıydı,değil mi?

Bakışları bir anda ciddileşince rahatladığımı hissettim.Normalde o gülümseyince rahatlamam gerekiyordu ama Batın'ın çetesiyle ilgili hiçbir şey normal değildi.

"Merak ediyorum."

"Neyi?"

"Yasak olanın çekiciliği sen de var mı?"

Övünç ne diyordu böyle? Ne yasağı? Ne çekiciliği?

"Övünç dediklerinden hiçbir şey anlamıyorum.Sen hangi yasaktan bahsediyorsun?" Bir anlığına afalladı ve şaşkınlıkla havaya kalkmış kaşlarıyla bana baktı.

"Sen Batın Uygar'ı tanımıyor musun?"Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.Batın'ı tabi ki tanıyordum.O uyuzluk abidesiydi.

"Tanıyorum.Kendisi sıra arkadaşım olur.Az önce dersten çıktı hem de çok sinirli bir şekilde."Yerinden çıkmak üzere olan gözleriyle bana baktı.

"Batın sadece sıra arkadaşın mı?"

Övünç'e ne olmuştu böyle?Çok mantıksız konuşuyordu.Batın benim neyim olabilirdi ki?

"Neyi kastediyorsun bilmiyorum ama o benim sıra arkadaşım.Sadece sıra arkadaşım.Başka hiçbir şeyim olamaz." Son cümlemin her kelimesine ayrı ayrı vurgu yapmıştım.Afallayan bir ifadeyle bana baktı.Bir şeye inanmakta zorluk çekiyor gibiydi.

"Hassiktir!Sen cidden bilmiyorsun.Bilmiyorsun.Kesinlikle bilmiyorsun."

"Neyi?" dememe kalmadan o çoktan elinde telefonuyla koşarak sınıftan çıkmıştı.Utku da onun peşinden gidince Ahsen 'ne oluyor?' der gibi bana baktı.Omuz silkmekle yetindim.

Söyleyebileceğim bir şey yoktu.

Ben de neler olduğunu bilmiyordum.

DüşmaNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin