Beyaz renkten artık midem bulanmaya başlarken tavanla aramda geçen uzun süreli bakışmamı gözlerimi kapatarak sonlandırdım.
Mehmet Hoca önemli bir işinin olduğunu söyleyip isteksiz bir şekilde gitmişti.Giderken de beni Batın'a emanet etmişti.O gittikten sonra Batın karşımdaki koltuğa kendi evindeki koltuk gibi rahat bir şekilde yayılıp telefonunu eline almıştı.Ben de yaklaşık bir saattir sürecek olan tavanla bakışmaya başlamıştım.
İkinci adımı sevdiğini söylediğinden beri 1 saat 12 dakika 47 saniye geçmişti.Kafamı başka yere odaklasam da bir yerlerde akrep ve yelkovan her saniyeyi hafızama kazımıştı.
"Dışarı çıkabilir miyiz?"dedim Batın'a bakarak.Cidden canım sıkılmıştı ve başkasının evinde Batın kadar rahat olamadığım için hiçbir şey yapmadan oturuyordum.
Batın'ın zaten bana bakıyor olduğunu fark etmemle gözlerimi kaçırmam bir oldu.Yüzüm ısınırken odada onun dışında bakacak şey kalmamıştı.Kaçamak bakışlarım tekrar Batın'ı bulunca bakışlarının etkisini azaltmak için konuşmaya karar verdim.Uzun süre bir şey söyleyemeyip Batın'a bakmaya devam ettim.Bakışları ruhumu eritmekten buharlaştırma aşamasına geçince boğazımı temizledim.Kendimi konuşmaya hazır hissetmeyince tekrar boğazımı temizledim.Onun bakışları altında konuşmak işkence gibiydi.Bildiğim her şey uçup gidiyordu.O bana böyle baktığında ve daha da yaklaştığında adımı sorarsa unutmaktan korkuyordum.Bildiğim düşüncenin tekrar gün yüzüne çıkması kafamın içinde tehlike alarmını tetiklerken zorlukla "Sen burada kalırsın." diyebildim.
Bana ters bir bakış atınca başka seçenekleri düşünmeye zorladım kendimi.
"Burada kalmazsın."
Gözlerimi sımsıkı kapatıp kendime kızdım.Bulabildiğim başka seçenek bu muydu?
"Üşürsün."
Gözlerimi açıp inatçı bir tavırla "Üşümem."dedim."Mehmet Hoca'nın hırkalarından birini ödünç alırız ona sorduktan sonra."
"Ona soramazsın."
"Neden?"
"Müsait değil."Gözlerimi kısarak Batın'a baktım.
"Sen bunu nereden biliyorsun?"
"Kimin yanına gittiğini biliyorum."
"Kim?"
"Orospu çocuğunun teki."
Birden boş bulunup "Serdar mı?" diye sordum.Söylediğim ismin farkına varınca dudaklarımı sımsıkı birbirine bastırıp gözlerimi kaçırdım.Her ne kadar Serdar ile Batın arasında sürtüşme olsa da aynı çetedeydiler.Aslında farklı.Batın dışarıdan bile soğuk olan bir sesle konuşana kadar Serdarla aslında aynı düşünceyle davranmadıklarını bilip bilmediğini düşündüm.
"Özledin mi?"Sesinin soğukluğu git gide artarak bana çarptı ve şok etkisi yarattı.Yakalanmamın tek sebebi o'ydu ve onu mu özleyecektim?
"Evet.Görmeyeli uzun zaman oldu.Gerçekten uzun zaman." diye homurdandım.
Gürültülü bir şekilde ayağa fırlayınca şaşkınlıkla ona baktım.Dediklerimde ciddi olduğumu mu düşünmüştü?
Bana doğru büyük adımlar atarken "Önce seni sonra o piçi sonra tekrar seni sikerim Melek!"diye kükredi.
Tepki vermeye hazırlanırken benden önce davranıp sıkıca çenemi tuttu.
"Sikerim."diye tısladı dişlerinin arasından.Anlayamadığım şekilde öfkelenmişti ve öfkesi ... Farklıydı.Bana karşı olan her zamanki öfkesi değildi.Daha ölümcül ve korkunçtu.Vahşilik barındırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DüşmaN
Teen FictionDüşman... Düşmanın kardeşi... Tehlikeli ve bir o kadar da imkansız... >>>> Elini kalbinin üzerine götürdü. "Kalbim sana düşman.Aklım, fikrim, duygularım, ruhum sana düşman.Sen benim düşmanımsın ve ben düşmanıma aşığım." dedi acı çeken bir sesle yava...