《 《 《Multi'de Sarp 》 》 》
Karanlık...
Sonsuz karanlık...
Sessiz,ürkütücü...
Seni kendine çeken ve tüm benliğini unutturan karanlık...
Soğuk...
Vücudunla birlikte beynini de uyuşturan soğuk...
Şu an nerede olduğumu bilmiyordum.Ben vardım,nefes alışveriş seslerim vardı.Kalbim korkuyla atıyordu.Annemi düşünmeye çalıştım.O beni gökyüzünden izliyordu değil mi?Belki yanıma gelirdi.Ben annemin gelmesini beklerken o gelmiyordu.Varlığını hissetmeye çalıştım ama o kadar uzaktı ki!
Dudaklarımın kenarı aşağı doğru indi.Gözlerimi kapadım.Bir şey değişmiyordu.Karanlıktı her yer ama belki annem ben gözümü kapattığımda gelirdi.Dudaklarım titrerken gözyaşlarım çoktan akmaya başlamıştı ama bu sefer farklılık vardı. Tadı tuzlu değil metalikti sanki.Işığı hissetmemle gözlerimi araladım.Birisi vardı ışığın altında.Spot ışığı altında gibiydi.Onun olduğu yerler aydınlıktı geri kalan yerlerin karanlığının aksine.O kişi bana doğru gelirken ışık da onu takip ediyordu.Aramızda birkaç adım kala durunca onu tanıdım.Ben şok ile Erdem'e bakarken o gülümsüyordu.
Geri gitmek,bağırmak istedim ama hiçbirini yapamadım.Sesim kaybolmuştu ve ayaklarım hareket etmiyordu.
"Beni özledin mi Berfu?" Sesi kanımın donmasına neden olurken bakışlarımı ondan kaçıramıyordum,yutkunamıyordum.Hipnotize olmuş gibiydim.Bana doğru gelince sesli bir nefes aldım ama ciğerlerime hava dolmadı.Ciğerlerim acı ile kasılırken aramızda bir adım kala durdu.
"Seni seviyorum ve seni o kadar uzun zaman bekledim ki! Ne demişler : Sabreden derviş muradına ermiş."
Sözleri beynimde yankılanıp her şeyi yok ederken geçmişe gitmeyi inatla reddettim.Sıcak nefesi dondurucu soğukta yüzüme çarpınca çığlık atmak için ağzımı açtım.Sonuç sessizlik oldu.Kontrol bende değildi.Çığlık bile atamıyordum.
"Nerede kalmıştık Berfu?Bence devam edelim ya da en başından başlayalım.Burada bize karışacak kimse yok.Sadece sen ve ben."
Hiçbir uzvumu hissetmiyorum.Kan akışım durmuştu.Nefes alamıyordum. Kaçamıyordum, çığlık atamıyordum.Korku benliğimi o kadar sarmıştı ki ben artık Berfu değildim.Ben korkunun beden bulmuş haliydim.
Bana doğru adım attı.Yüzlerimiz arasında birkaç santim vardı.Yüzüme çarpan sıcak nefesi beni ısıtmıyor aksine üşütüyordu.Başını hafifçe sola eğip bana yaklaştı.Dudakları dudaklarımı bulmak üzereyken silahın patlama sesi yankılandı.Kırmızı sıvı tüm yüzüme sıçrarken ses yankılanmaya devam etti.Defalarca ateş ediliyor gibiydi.Bedeni yere yığılırken çığlık attım.
Uyandığımda nefes nefeseydim ve saçlarım alnıma yapışmıştı.Avuç içlerimde hissettiğim ıslaklık ile koşarak banyoya gittim.Aynaya baktığımda çığlık attım.Yüzüm ağlamaktan ve terden sırılsıklamdı ve avuçlarım, parmak uçlarım kan olmuştu.Gözümden akan yaşlar birbiriyle yarışırken koşarak odama gittim.Işığı açmamla telefonu elime almam bir oldu.Telefonum titreyen ellerimin arasından yere düştü.Dizlerimin üzerine düşerken dişlerimin birbirine çarpan sesi duyabiliyordum.Uzun uğraşlar sonucu telefonu elime aldım ve abimi aradım.
Saatin şu an kaçı gösterdiği umrumda değildi.Benim için korkuyu gösteriyordu ve abimin sesini duymaya ihtiyacım vardı.Abim telefonu bir türlü açmayınca sinirle inledim ve abimin yakın arkadaşı olan Tunç Abi'yi aradım.Ellerim titrerken telefonu açması için dua ediyordum.Telefon açılınca belli belirsiz gülümsedim.Tunç Abi'ye güveniyordum.Abimin sağ kolu gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DüşmaN
Fiksi RemajaDüşman... Düşmanın kardeşi... Tehlikeli ve bir o kadar da imkansız... >>>> Elini kalbinin üzerine götürdü. "Kalbim sana düşman.Aklım, fikrim, duygularım, ruhum sana düşman.Sen benim düşmanımsın ve ben düşmanıma aşığım." dedi acı çeken bir sesle yava...