《 《 《Multi'de Serdar...》 》 》
"Şu an bir hayatım var mı?"
Sesim kızgın çıkmıştı, kırgınlık ve bir miktar da acı ile birlikte.Göremiyorlardı.anlamıyorlardı beni.Arkadaşlarım, sevdiklerim vardı ama tek ailem yoktu.Abim yoktu.Onun yarattığı boşluğu dolduracak kimse yoktu.O boşluğun beni yok etmesini engelleyecek kimse yoktu.
"Kimse böyle olsun istemezdi." Sesi kısık çıkıyordu.Zorlanıyordu konuşurken.Ela gözlerinin parlaklığı hüzün ile gölgelenmişti.Yüzünü ifadesiz tutmaya çalışırken gözleri bağıra bağıra ağlıyordu.Benim gözlerim ise ağlamaktan yorulmuş, yorgun bedeniyle toprağa karışmayı bekliyordu.
"Kim istedi?" Çatılmış kaşlarıyla bana baktı.Hüzün gölgesi kalkmış, kin ve nefret öfkeyi yanına alarak elada hüküm sürmeye başlamıştı.
Sorumu daha anlaşılır hale getirip tüm öfkemi kusarak sordum.
"Abimin gitmesine neden olan kişi kim?" Yüzü öfke ile kasılmış, boynundaki damar öfkesini belli etmek istercesine belirginleşmişti.
"Bilmen gerek-"
"Bunu bilmek hakkım Tunç.Bana cevap vermek istemesen bile Korkut'un Melek'i olduğum için bana cevap vereceksin." Abimin gücünü kullanmazdım özellikle de abimin arkadaşlarına karşı.Tunç abi belki bana kızacaktı ama bunu yapmak zorundaydım.Abimden ayrı kalmama neden olan kişiyi bilmek hakkımdı.
"Nedeni Kaya,Korkut'un Melek' i."Son iki kelimeye vurgu yapmıştı.Kırılmış ve kızmıştı ama bana karşı yapabileceği bir şey yoktu.
Damarlarımda dolaşan öfkeyi kontrol altına alabilmek için gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım.
Şu an sakin olmalıydım.
Öfkemi yönelteceğim tek kişi Kaya olmalıydı.
Abimin en büyük düşmanı,cehennemdeki alevlerin arasına kendi ellerimle koymak istediğim kişi.
Alevlerin arasında yanarken üzerine benzin dökmek istediğim kişi.
En büyük düşmanım.
"Neden?Tunç abi bana anlat.Abimden ayrı kalmamın nedeni..." Cümlenin devamını getiremedim.Gücüm kalmamıştı.Tüm gücümü Kaya'ya öfkelenmek için kullanmıştım.
"Korkut'un hapse girmesine ve bir daha çıkmamasına neden olacak belgeler var elinde.Korkut şehre gelirse hapse girer.Hapse girerse onu yaşatmazlar." Omuzlarım düştü.Abim şehre adımını atar atmaz Azrail soğuk nefesini onun ensesine üfleyecekti.Bu gerçek canımı acıtıyordu.Başka bir yolu olmaması canımı acıtıyordu.
"Belgenin kopyalarını yok ediyoruz dostların yardımıyla."
"Ama aslını yok etmeden hiçbir işe yaramaz."Güçsüzdü sesim, umutlarım, hayallerim. Yıkıntıydı dünyam.enkazları toplamaya çalışmak yıkılmaktan daha zor geliyordu.
"Kaya'nın adamlarının içine yerleştirdiğimiz adamlar da arıyor ama yok."
"Belki blöf yapıyordur, elinde hiçbir belge yoktur.Belge olsa mutlaka bulunurdu." Umut kırıntılarını toplayıp bir araya getirmeye çalışıyordum ama onlar ayrılıp daha da küçük parça haline geliyordu.
Nefesini sıkıntılı bir şekilde dışarı üfledi. "Belgeyi Korkut gördü, okudu.Belge gerçek, sadece görünmez."
"Na-nasıl?" Şaşkınlıktan bir anlığına konuşmayı unutmuştum.Abim belgeyi görmüş,okumuş,açıkça tehdit edilmiş ve hiçbir şey yapmadan şehri mi terk etmişti?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DüşmaN
Teen FictionDüşman... Düşmanın kardeşi... Tehlikeli ve bir o kadar da imkansız... >>>> Elini kalbinin üzerine götürdü. "Kalbim sana düşman.Aklım, fikrim, duygularım, ruhum sana düşman.Sen benim düşmanımsın ve ben düşmanıma aşığım." dedi acı çeken bir sesle yava...