《 《 《 Multi'de Batın》 》 》
Bazen pişmanlık hissederdik yaptıklarımız için.Yastığa başımıza koyduğumuzda düşünceler saklandığı karanlıktan çıkar , aklımızın yollarından geçerken sokak lambasının altında dururdu.Tüm sesleri bastıracak şekilde gürültü yapar , bizi vicdan azabına sürüklerdi.
Daha gece olmamıştı ve ben pişman olacağımı sanmıyordum yaptıklarım için.Pişmanlık hissedersem de sebebi daha fazlasını yapamamam olurdu.
Düşüncelerimin baskısından kurtulabilmek için suyu açtım ve ellerimi buz gibi akan suyun altına tuttum.Soğuk ellerimi hissizleştirmeye başlamışken beynim de uyuşmaya başlamıştı.Tüm dikkatim akan suda idi.Musluktan akmaya başlayan su elim ile karşılaşıyor,etrafa yayıldıktan sonra yolunu bulup gidiyordu.
Ellerim uyuşunca suyu kapadım.Şu an nasıl gözüktüğümü bilmiyordum.Kavgadan sonra aynaya hiç bakmamıştım ve eğer şimdi bakmazsam bir süre bakacağımı sanmıyordum.Kafamı hızla yukarı kaldırdım.Aynada kendimi görünce dişlerimi birbirine bastırdım.Sağ yanağımda iki tane çizik vardı.Üstte olanı diğerine göre daha belirgindi.Sinirle tuvaletten dışarı çıktım.Hızlı adımlarla sınıfın kapısının önüne gelince derin bir nefes aldım.Üçüncü ders başlayalı yaklaşık on dakika olmuştu.
Mehmet Hoca ile bir buçuk saate yakın konuşmuştuk.Yarım saat boyunca azarlarını işitmiş sonrasında sanki hiçbir şey olmamış gibi konuşmuştuk.Konuştuklarımız bana terapi gibi gelmişti.Şu an iyi hissediyordum ama derse girip tüm bakışları üzerime çekmek istemiyordum.Bir süre koridordaki pencerelerden dışarısını izledim.
Yaptığım şeyden pişman değildim ve kaçmayacaktım.
Omuzlarımı dikleştirip sınıfın kapısını iki kere tıkladıktan sonra içeri girdim.Benim içeri girmemle birlikte tüm sesler kesildi.Herkesin odak noktası olurken hissettiğim rahatsızlık tenimin her bir milimine iğne bastırılıyormuş gibiydi.Öldürücü değil ama can yakıcı.
"Hocam derse girebilir miyim?"
"Girebilirsin Berfu." Hocadan onay alınca adımlarımı sırama doğru yönlendirdim büyüyen sessizlikle birlikte.Ahsen'in sırasının yanından geçerken ona kocaman gülümsedim.Ahsen de gülümseyerek bana karşılık verdi.Kendimi biraz daha iyi hissederken kimseyle göz teması kurmamaya dikkat ederek sırama geldim.
Batın beni şaşırtarak hiçbir zorluk çıkarmadan ayağa kalkıp yer verince hızla sırama oturdum.Ben hocanın gözlerine derse devam etmesi için yalvararak bakarken hoca nihayet derse devam etti.Rahat bir nefes almıştım ki Övünç'ün sırtını cama yaslayıp kafasını bana çevirmesiyle erken davrandığımı anladım.Gülümseyişine içten olduğunu düşündüğüm bir gülümseme ile karşılık verdim.
"Sende kaç kaplan gücü varmış Berfu?"
"Kaplan değil.Ejderha." Giray'ın da bana doğru dönüp Övünç'ün söylediklerine katılmasıyla Batın'a baktım.Beni izliyordu.Gözlerimi hızla ondan kaçırıp Övünç ve Giray'a gülümsedim.
"2 çizik.Fena değil." Giray Övünç'e uyarı dolu bakışlar atarken Övünç anlamamışlıkla ona baktı.
"Sorun değil." diyerek dikkatlerini üzerime çektim.
"Berfu..."
"Giray sorun değil.Bana iyi hissettirmeye çalıştığınızı biliyorum ama gerek yok.Ben iyiyim.Mehmet Hoca ile bir saat konuşmak iyi geldi."
Bu sefer içten bir gülümseme yolladım onlara.Belli etmesem de beni düşünüp iyi hissettirmeye çalışmaları hoşuma gitmişti.Gülümseyişime karşılık Övünç gülümserken Giray'ın gerilen yüz kasları gevşedi.Sonra o da gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DüşmaN
Teen FictionDüşman... Düşmanın kardeşi... Tehlikeli ve bir o kadar da imkansız... >>>> Elini kalbinin üzerine götürdü. "Kalbim sana düşman.Aklım, fikrim, duygularım, ruhum sana düşman.Sen benim düşmanımsın ve ben düşmanıma aşığım." dedi acı çeken bir sesle yava...