Eskiden nasıl biriydim bilmiyorum ama hatırladığım kadarıyla hep gezici doktor olmak ister insanları hayvanları ücretsiz tedavi etmek isterdim.Oturur ayım Ay'ının neresi yırtılsa koşup dadıma diktirir ve dadımın her hareketini izlerdim.Sonra diğer oyuncaklarıma gördüklerimi yapar onları dikip dururdum fakat ayım Ay'a kıyamazdım.Oyuncaklarımı dikerken bile her biri için bir göz yaşı akıtırdım.Bu kadar saf ve pempe tozlarla kaplı küçük yaralı bir kalbim vardı.Şimdi ise hiçbir şeyim yokmuş gibi hissediyorum.Hayatımı bile ben kontrol edemezken neyim olmasını bekliyorum ki!?
Okulun önünde durunca düşüncelerimden sıyrılıp okuluma baktım.Burslu girdiğim okula şimdi altımda bir Jeep ile gelmiştim.Ne ironi ama...
Şoföre dikiz aynasından bakıp yumuşak ve durgun bir sesle "Teşekkür ederim.İyi günler." diyip arabadan inecektim ki şoför bana doğru döndü.
Şaşkınlıkla şoföre baktım sonrada elindekine baktım.Kaşlarım havalanırken "Tüm yol boyunca ağladınız." demesiyle elimi yüzüme götürdüm.Ellerimdeki ıslaklığı farkedince dudaklarım aralandı.Gerçekten ağlamıştım ve ben bunun hiç farkında değildim öyle mi?
Şoförün elindeki mendili çekingen bir şekilde alıp "Teşekkür ederim" dedim.Gözlerimi,yanaklarımı aceleyle sildim.Arabadan tam inecektim ki kapımı şoför açtı.Ne ara indi bilmiyordum ama gerçekten hızlıymış.Bende çok fazla oyalanmadan hemen arabadan indim.Teşekkür edip gidecektim ki Avran ile yüz yüze geldim.
Kalbim deli gibi atmaya başladı.Kendimi şelaleden aşağa atlıyormuş gibi hissettim.Kendime sakin ol diye telkin ederken bir şoföre birde Avran'a baktım.Şoföre teşekkür edip okulun kapısının girişine doğru yürümeye başladım.Bahçedeki insanların bana baktığını farkedince olduğum yerde durup bahçedeki insanlara baktım.
Bu sefer spot ışıkları benim üzerimde değildi ama bahçedekiler sanki benim üzerimdeymiş gibi sadece bana odaklanmıştı.Boş kuruntu yapıyorum diye düşünürken aklıma okula Jeep ile geldiğim geldi.Buda insanların neden bana baktığını açıklar.
"Aslında tek neden bu değil." diyen Avran'ın sesiyle korkuyla çığlık attım.Tam arkamda duran Avran'a baktım.Gerçekten Avran'ın psişik güçleri falan olduğunu düşünmeye başladım.
"Se...sen..." kekelediğimi farkedince yutkundum.Derin bir nefes alıp "Sen nasıl?" diyebildim.
Avran bana doğru yaklaştı.Tam önümde durup yüzümü inceledi.Çakır rengi gözleri tenimde gezinirken titredim.
Sorduğum soruyu es geçerek "Dans gösterisinde yaşananlar duyuldu.Milletin çoğu seni öldü diye biliyor." dedi.
Benim tek söyleyebildiğim "Derken?" oldu.Kelime darçığım ne kadar darmış tek tük konuşabiliyorum burada.
Harika birde ölüydüm ha ?
"Merak etme ben her şeyi hallettim.Gerisi önemli değil.Benimle gel."
"Nereye?" beni duymazdan gelip önümde yürümeye başladı.Arkasından öylece bakakaldım.Bana hiç bakmadan "Öyle durmada gel.Daha çok dikkat çekiyorsun." demesiyle etrafıma baktım.Birkaç kişinin hala bana baktığını görünce içimden küfür ettim ve Avran'ın peşine azarlanmış bir çocuk gibi yürümeye başladım.
Avran olduğu yerde durdu.Ben yanına varınca elini belime koydu.Önce eline sonra ona baktım.Kaşlarımı çattım.
"O güzel kaşlarını çatma Hayal'im." bana baktı."Senin yanın benim yanım bunu insanların bilmesi gerekiyor."
"Arkanda yürürken bunu mu düşündün?"
Hiç tereddüt etmeden "Evet." dedi.Bir şey diyecek gibi oldum ama sonra sustum.Okulda bunu yapması hoşuma gitmemişti.Bir şey diyemesemde sırtımdaki elini indirmesi için kıpırdandım ama oralı bile olmadı.Beni yönlendirmeye devam etti.Bende zorluk çıkartmadım.Bakalım bugün daha neler olacak.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI AŞK
Подростковая литератураHayal dunyaya bahsiz doganlardandi.Annesi bir fahise ve uvey babasi bir kadin pazarlamacisi.Hayal bu hayattan kurtulmak icin cok calisip istedigi basariyi saglarken ansizin zengin,umursamaz,sapik,tehlikeli ve psikopat olan genc yakisikli Avran Sönme...