10.Bölüm''Pürüzler''
Her insanın geçmişinde pürüzler vardır ve bazılarımızın anıları bulanıktır ya da tamamen karanlık,bomboş bazılarımızın ise kalıcıdır unutulmaz,eşsiz.Ve benim anılarım hep pürüzlü bulanıktı.Beynimde sadece babamdan kalan anılar hakim.Karşımda duran iki erkeğinde beni daha önceden tanıdığını ima etmeleri ise ayrı bir bulanıklıktı.Aptal ya da safda değilim.Avran bana seni uzun zamandır bekliyordum demişken şimdi Turgay biz daha öncedende tanışıyoruz demişti.Ve anladığım kadarıyla ya beni birine benzetiyorlar ya da benim hatırlamadığım birkaç anımda karşılaşmıştık.Avran'ı her gördüğümde hissettiğim güven belkide bundandı ve Turgay'ın gözlerindeki tanıdıklık ise bundan ibaretti.Belkide ben sadece saçmalıyorumdur.Belkide ikisinin arasındaki bir iddianın kurbanıda olabilirim.Şuan her ihtimali düşünebilirim ama asıl cevaplara kendim ulaşamam.Bu yüzden sadece sabırlı olmam gerekiyor.İçimden bir ses zamanla her şeyin ortaya çıkacağını söylüyordu.Kafamda karmaşa yaratmak yerine sadece sabırla taşların oturmasını bekleyeceğim.
Çünkü biliyorumki tek başıma hiçbir cevap bulamıyacağım.Hastalığım yüzünden geçici hafıza kaybı yaşayabiliyorum.Eğer yine böyle bir şey olmuşsa kaybolmuş anılarımı ben değil kilit noktaları geri getirebilir.Bu iki erkek ile eskiden tanışıyorsam ancak onların sayesinde anılarıma kavuşabilirim.Belkide unutmakta istemiş olabileceğim anılardır.Bu yüzden bekliyeceğim.Sabırla ve zamanla.
Sessizliği bozarak tek bir kelime dedim.''Avran?''
Avran öfkeyle soluyordu.Gözlerini benden ayırmadan ''Hayal arabaya bin.'' diye emir verince ister istemez kaşlarım çatıldı.Hiç yerimden kıpırdamadım bile.Öfkesi gözle görülebilecek bir boyuttaydı ama kime olduysa belli değildi.Bana mı yoksa Turgay'a mı? Avran dediğini yapmayacağımı anlayınca ''ya şu siktiğimin arabasına binersin ya da elimden kaza çıkacak.'' demesiyle neyi kastettiğini anlamıştım.Turgay'ı dövmekten bahsediyordu.Gözlerim Turgay'ı buldu.Sözü yarıda kesilmişti ve daha önceden tanıştığımızı söylemişti.Aklım o kadar karışmıştı ki ne yapacağımı hatta ne düşüneceğimi dahi bilmiyorum.Tek istediğim eve gitmekti.Duş alıp rahatlamak istiyorum.Yatağıma uzanıp tek düşüneceğim şeyin derslerim ve dans gösterisi olsun istiyorum.Çok şey mi istiyorum?
Aklımda büyük bir belirsizlik var ve ben yapmam gereken en doğru şeyi yapmak istiyorum buradan uzaklaşmak.Ani bir karar ile arkamı dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladım.Bir iki adım atmıştım.Turgay'ın sesiyle ve omzuma dokunan elle olduğum yerde kala kaldım.
''Hayal'' diye mırıldandı.''konuşmamız gerek'' demesiyle Avran'ın sinirle kükremesi bir oldu.
''ona dokunma seni adi herif'' derken omzumdaki elin ağırlığı yokoldu.Arkama dönerken önümden hızla Avran'ın gölgesi geçti.Turgay dengesini kaybederken Avran hiç vakit kaybetmeden üzerine atıltı.Turgay'a yumruk atmaya başlarken adeta acıyla haykırıyordu.
''onu bir daha kaybedemem...yapamam...öğrenmemeli...daha zamanı değil...benim o benim ....uzak duracaksın....benim....'' diye her yumrukta söylenirken Turgay gülüyordu.Ve ben ise öylece durmuş korkulu gözlerle Avran'a bakıyordum.
Turgay gülerek ''daha ondan ne kadar saklamayı düşünüyorsun.onu seviyorum ve onu benden almana bu sefer izin vermiyeceğim.'' diyip Avran'a bu sefer o yumruk savurdu.Ağzımdan istem dışı bir çığlık kaçarken varlığımı unutupda daha yeni akıllarına gelmişim gibi dönüp bana baktılar.Avran ile Turgay birbirlerinin yakalarına yapışmış bir şekilde ayakta duruyorlardı.İkisininde gözlerine baktım.Bakışlarım ikisi arasında gidip gelirken kendime gelip silkelendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI AŞK
Подростковая литератураHayal dunyaya bahsiz doganlardandi.Annesi bir fahise ve uvey babasi bir kadin pazarlamacisi.Hayal bu hayattan kurtulmak icin cok calisip istedigi basariyi saglarken ansizin zengin,umursamaz,sapik,tehlikeli ve psikopat olan genc yakisikli Avran Sönme...