"Hayali olan herkese gelsin bu sözlerim...Hayatta başaramayacağımız hiçbir şey yok.Bizler kocaman kalpleri olan kadınlarız ve mükemmel gülümsemelerin sahibiyiz.Benim hikayemde var olduğunuz için teşekkür ederim. -Hayal Korkmaz."
"Benimle evlenir misin?"
Her şey çoktan planlanmış tüm hazırlıklar çoktan başlanmıştı.Herkes ne cevap vereceğimi benden önce biliyormuş.Güldüm.Düne kadar evliliği düşünmeyen ben şimdi evlenecek miydim?Sabah Akın beyin verdiği rapor ile belediyeye nikahımız için başvurmuştuk.Tüm belgelerimiz hazırdı zaten.Avran bunu ne ara düşündü bilmiyorum ama her şeyi çoktan planlamıştı.Aceleciydi ve sebebini çok iyi anlıyordum.Gitmemden korkuyor,hemde temelli.Heyecanlıydım gerçekten çünkü büyük ihtimalle yıldırım nikahı olacak ve bu hemen olacağı büyük bir gerçekti.Ama beni asıl heyecanlandıran bugün Avran'ın hem babası ile hemde büyük annesiyle tanışacak olmamdı.Bu akşam beni Avran'ın doğduğu evde isteyecekler,her ne kadar garip olsa da hep beraber olacaktık ve unutulmaz bir anı olacaktı.
Ahhh ben bu noktaya nasıl geldim.Tabi ya dün akşam üstü Avran ile yatağında yatarken bian da evlenme teklifi etti hemde hiç beklemediğim bir anda ben hasta bir şekilde yatakta yatarken.Gerçi hala hastayım ama sabah dışarı çıkmak o kadar iyi geldi ki eve girmek hiç istemediğim için Avran'ın evinin bahçesinde tekerlekli sandalyemde oturuyordum.Evet tekerlekli sandalye diyorum çünkü tek bir şartla dışarı çıkmama izin verildi;kendimi yormamak için tekerlekli sandalye ile hareket etmem.Neyse buna da şükür.
Hava biraz esince içim bian da ürperdi.Bana doğru elinde battaniye ile gelen Hayat'ı görünce gülümsemeden edemedim.Yanıma gelince elindeki battaniyeyi gösterip "Üşümüş olabileceğini düşündüm." dedi.
Hemen elindeki battaniyeye uzanıp "Harika düşünmüşsün." dedim.Şükreden bakışlarla ona gülümsedim.Kendimi battaniyeye sardım ve iyice kuruldum yerime,etrafa bakmaya devam ettim.
Artık Hayat ile gerçek anlamda konuşmam gerekiyordu.Anılarımız bende kayıp ve artık bir kan bağımız olduğu gerçeğini de biliyordum.Eninde sonunda bu konuşmayı yapacaktık ve benim konuşmam en doğrusu olacaktı.
"Hayat?" Ona bakmıyordum ama seslenmemle onun bana baktığını hissedebiliyordum.Onun konuşmasına fırsat vermeden derin bir nefes alıp konuşmaya başladım. "Seninle ilk karşılaştığım da tanımadığım birini tanıdığım hissini hiç unutmuyorum.Sonra bana anılarımızdan bahsetmeye başladığın zamanlar çok üzülmüştüm.Keşke hiç unutmasaydım dedim çünkü gerçekten seni öyle içten sahiplenmiştim ki gerçekten benim için değerin olduğunu yüreğimde hissedebiliyordum fakat çok karmaşık duygular içerisindeydim ve sana nasıl davranmam gerektiğini hiçbir zaman bilemedim." Dönüp yüzüne baktım. "Ama şuan biliyorum.Seninle kardeş olduğumuzu öğrendiğimde ne hissedeceğimi bilemedim ama içten içe mutluydum.Çünkü benim tatlı ve cadaloz bir kardeşim varmış.Öyle ya da böyle kan bağı olsun olmasın anılar olsun olmasın senin ablan olmaktan gurur duyarım tabi sende kabul edersen senin ablan olmak istiyorum?"
Yüzüme sadece bakıyordu.Öylece kala kalmıştı.Bian da ağlamaya başladı.Ağzımı açıp bir telaşla ne yapacağımı bilemeden yerimde kıpırdandım.Tam ayağa kalkacaktım ki bian da Hayat ayağa kalkıp bana sarıldı ve ağlamaya devam etti. "Ben çok ama çok teşekkür ederim.Bana can verensin.Senden başka kim abla olabilir ki bana?!Ben..." Gülümseyerek ona sarıldım.
"Şşş ben elimden geldiğince yanındayım.Umarım kaybettiğimiz zamanı telafi edebiliriz.Abla-kardeş."
Daha da sımsıkı sarılmaya başladı. "Lütfen böyle deme.Senin nefes alman bile bana yeterli."
Saçını okşadım.Ne demek istediğimi anlamıştı ve bende ne demek istediğini anlamıştım.Ona can olmuştum farkında olmadan kardeşimin hayatını kurtarmıştım geçmişte.Sanırım aile böyle bir şey demek.Benim ailem hep babamdı ama şimdi bir sürü insan ailemdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI AŞK
Teen FictionHayal dunyaya bahsiz doganlardandi.Annesi bir fahise ve uvey babasi bir kadin pazarlamacisi.Hayal bu hayattan kurtulmak icin cok calisip istedigi basariyi saglarken ansizin zengin,umursamaz,sapik,tehlikeli ve psikopat olan genc yakisikli Avran Sönme...