Ölüm

2.6K 78 51
                                    

   ''Gerçekte kimse bilmiyor ölümün ne olduğunu, insana verilen en büyük iyiliktir belki ölüm; ama en büyük kötülükmüş gibi korkuluyor ondan.''
-Socrates

      Tüm hayatım,bugüne kadar yaşadığım her şey gözümün önünden hızla fakat hiç atlamadan canlanıyordu.Tıpkı bir film şeridi gibiydi;geçip gidiyordu.Babamla olan anılarım,annemin ortaya çıkışı,zamanında unutup hatırladığım anılar,Avran ile ilk karşılaşmamız,Avran'a çarptığım an,bana yaptıkları,arkadaşlarımla geçirdiğim iyi ve kötü anılar...Her şey tek tek gözümün önünde canlanıyordu.Şuanki anda başka bir şey olmasını bekleyemezdim.Ölüme hep yakındım.Her günümü gerçekten ölecekmişim gibi yaşardım fakat bu sefer durum çok farklıydı.Ölüm can yakacaktı.Hemde her şeyiyle pişmanlıklarıyla,yaşanmamışlıklarla,acısıyla,hüznüyle...

   Üç yılımı geçirdiğim genelevin üst katında ölüm cirit atıyordu.Oysa öylece durmuş annem ile birbirimize bakıyorduk.Kaderimiz Kadir'in ellerindeydi.Gözü dönmüş canavara göz ucuyla baktım sonrada anneme bakıp ona içtenlikle gülümsedim.Ben,annem,Kadir ve Kadir'in elindeki silah.Bu duruma nasıl geldik bilmiyorum ama belliydi.Çünkü her şey fazla mükemmel ve sakin gidiyordu.Kader dediğimiz şey buydu ölümün ta kendisiydi.Önce huzur verir sonra acı...

    ....1 hafta önce...

"Taburcu olmak istediğine emin misin?" diye soran Akın beye baktım.Annemin kollarında bayıldıktan tam 3 saat sonra kendime gelmiş ve taburcu olmak istediğimi yoksa kendim defolup gideceğimi söyledim.Doktorum izin vermese de kimse burada beni daha fazla tutamazdı hele de Kadir bu kadar yakınıma gelmişken imkansızdı.Ortam fazlasıyla gergindi.Avran yanımda değildi.Büyük ihtimalle kendini suçluyordu.Beni yalnız bıraktığı için pişmandı.Kadir bana zarar verseydi kimsenin haberi olmayacaktı.Gerçi odadaki herkes kendini suçluyordu.Ama kimse suçlu değildi.Başımda saatlerce kimse duramazdı.Muhtemelen Kadir yalnız kalmam için bir an kolluyordu ve bulduğu an soluğu yanımda almıştı.İstese bir şey yapabilirdi ama istediği bu değildi.İstediği bizi germek ve hiçbir şeyin bitmediğini göstermekti.Anneme olan öfkesi bariz ortadaydı.Aralarında ne yaşandı bilmiyorum.Annemin canını yakmanın yolunun benden geçtiği çok iyi biliyordu.

Odadaki gergin atmosferi dağıtmak için gülümsedim.''En doğrusu bu.Ayrıca ben iyim.Sadece panik yaptım.Amacı bana zarar vermek değildi.Gözümüzü korkutmaktı."

Annem gergin bir şekilde bana bakıyordu."Başardı da." dedi.Göz ucuyla ona baktım.Korkusu gözlerinden belliydi bana bakışlarından anlaşılıyordu.

Doktoruma baktım."Lütfen işlemleri başlatın ve beni taburcu edin." Doktorum,Akın beye baktı.Akın bey başıyla onaylayınca derin bir nefes aldı ve odadan çıktı.Odada annem,Hayat ve Akın bey vardı.

Anneme baktım.Bir süre onu izledim.Odadaki sessizliği bozmak istercesine derin bir nefes alıp verdim.

"Kadir ile aranızda ne geçti?" diye sordum.Çünkü en büyük kini annemeydi.

Akın bey bana bakarak anneme hitaben konuştu."Artık her şeyi bilmesi gerekiyor."

Hayat bian öne atıldı."Hayır!Daha çok erken!" diye çıkıştı.Bu çıkışıyla kaşlarımı çattım.Ve işte yine o hissi hissettim.Yalnızlık hissini.

Ben hariç herkesin bir bildiği vardı.Benden sakladıkları şeyler vardı.Hayat'ın bile...O bile biliyordu.Oysa hayatıma yeni girenlerdendi ama benden daha çok şey bildiği aşikardı.

"Hayat haklı daha zamanı değil." diyen anneme öfkeyle baktım.

"Artık benim adıma karar almaktan vazgeçin!!"Odadakilere baktım."Bana her şeyi ya bugün anlatırsınız ya da hepiniz defolup gidin.Çevremde benden sır saklayan birine bile tahammülüm yok artık.Az daha ölen bendim siz değildiniz!" Birbirlerine baktılar.

TAKINTILI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin