9.Bölüm ''sessizlik''
Avran'ı en son hastaneden çıkmadan önce görmüştüm.O günün üzerinden tam 3 gün geçti.Ve ben bu 3 günde durmadan ders çalışıp,Kaan ile provalar yaptık.Gösteriye az kalmıştı.Her fırsatta okulda çalışmıştık,okul çıkışında da bir iki saat kalıp çalışıyorduk.Avran'dan ise ses soluk yoktu okula bile gelmiyordu.Çetedekiler okula gelsede o yoktu.Açıkcası pekte umrumda değildi.O akşam yaptıklarından,söylediklerinden sonra cidden kendime gelmiştim.Ne zaman onun çevresinde olsam onun çekimine kapılıp mantıklı düşünemediğimi farkettim ve yokluğu benim için nimet.Onun sayesinde kendime gelmiştim aslında.Hastanede söylediklerimden pişman bile değilim.Çünkü hakketmişti.Ama bir yanım var ki pişman gibi.Sanırım bu saf tarafım.Habire aptal aşıklar gibi Avran'ın çekimine kapılan tarafım.
Melisa ve kızlar ise Kış Balosu için hazırlanıyordu.Okul gazetesi kulübü bu işle ilgileniyor ve haliyle görev Melisa'ya devredilmişti.Eminim güzel bir şeyler hazırlayacaklardır.Dans yüzünden onlara pek yardım edemesemde dans gösterisinin yapılacağı okulumuzun büyük konferans salonunu hazırlamada görüşebiliyoruz.Şebnem hanım bizi gösteriye hazırlarken salonda hazırlanıyordu.Kıyafetlerimiz bile hazırlanıyordu.Az süremiz kalmıştı ve gerçeği söylemek gerekirse Kaan ile ben çok heyecanlıyız.Çoğu vaktimi zaten Kaan ile geçiriyordum ve onun arkadaşlığı cidden paha biçilemez.Gülüp,eğleniyorduk.
''Harikasınız çocuklar bugünlükte bu kadar.'' şebnem hocanın inkazıyla final duruşumuzu bozup doğrulduk.Ben gülümserken Kaan mutluluktan ucuyordu.Gösteri bu pazar ve sadece 3 günümüz kalmıştı.Diğer haftada Kış balosu var.Şebnem hoca piyanonun başından kalkıp yanımıza yaklaşırken konuşmaya başladı.''Yarın kıyafet provası yapılacak.''tam önümüzde durdu.''Bu yaptığımız şey çok büyük bir şey çocuklar.Bunu kendiniz için değil kimsesiz çocuklar için yapın.Çalışma bitti gidebilirsiniz.Yarın görüşürüz'' diyip yanımızdan ayrıldı.Biz ise hazırlıkların çoğu bitmiş konferans salonunda başbaşa kalmıştık.Salon cidden çok güzel dizayn edilmiş.Spot ışıkları,sahnenin ışıklandırması harkulade.Sahnede oldukça geniş buraya abartısız en az 80 kişi sığabilir.Zemin siyah parkelerle döşenmiş,perdeler ise siyah ve kırmızıdan oluşmakta.Koltuklar ise kırmızı ve seyircinin zemini ise beyaz duvarlar ise krem rengi duvar kağıdından.Seyirci koltukları sıra sıra yükseliyorlar.Tam ortası on kişilik koltuklardan duvar kenarları ise beşer kişilik koltuklardan arkaya doğru yükselerek uzanıyor.Aynı bir sinema salonu gibi ama daha gösterişli ve daha göz kamaştırıcı.Cidden burayı bu şekilde hazırlanmışken anlatmak imkansız.Birde bizim dans için arkama sahneye yani sahnenin gerisine yarım ay şeklinde boy aynası ve üzerinde ise kare şeklinde eğik aynalar sabitlenmiş tüm güvenlik önlemleriyle dans için monte edilmişti.Salon zaten 2 bin kişilik.Terasta da koltuklar var tabi.
İç çekerek salonun ihtişamını incelerken Kaan'ın sesiyle irkildim."yorgunluktan ölüyorum.3 saat boyunca durmadan dans ettik.Açıktım kurt gibi.'' Yüzünde tatlı bir yorgunluk vardı.Mutluydu.O sevdiği şeyleri ne olursa olsun yaparken mutlu oluyor.Oysa benim içimde ufak bir burukluk oluyordu.Her mutlu olduğum şeyi yaptığımda hep babam aklıma geliyor içim burkuluyor çünkü babamdı benim mutluluğum.Ama alıştım o acıyada.Babamın yokluğuna...
Kaan'a bir tepki vermediğimi farkedince küçük bir tebessümle ona döndüm.''bende açıktım ama senin kadar yorulmadım.''
Çarpık bir gülümseme yüzünde belirdi.''tabikide yorulmazsın kucağında 50 kilo taşıyan sen değilsin.'' demesiyle omzuna hafif bir yumruk attım.yalandan ''ahh'' diyip kolunu ovuşturdu.''acıdı dövme ablaa'' diye sakınırken gülümsedim.Birlikte eskisine göre daha çok vakit geçirdiğimizden daha samimi rahattık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI AŞK
Ficção AdolescenteHayal dunyaya bahsiz doganlardandi.Annesi bir fahise ve uvey babasi bir kadin pazarlamacisi.Hayal bu hayattan kurtulmak icin cok calisip istedigi basariyi saglarken ansizin zengin,umursamaz,sapik,tehlikeli ve psikopat olan genc yakisikli Avran Sönme...