39.Bölüm

246 53 9
                                    

'Camlara düşüyor, yaşı yedi göğün'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Camlara düşüyor, yaşı yedi göğün'

🌙

Mehpare'den

Baharın habercisi dallarda ki çiçekler insanın huzurunu yerine getiriyordu. Kış çetin geçmiş şimdi ise bahçemizde ki ağaçlarda bile ilkbahar havası yansıyordu sanki. Buraların havasına güven olmazdı . Güneşli havada bile üşümeyi iliklerine kadar hissettiriyordu.

Böyle havalara alışmamaya Ankara'dan alışıktım aslında ,orada ki kuru ayazın yerini hiç bir şey tutmazdı. Son günlerde birazda kırgınlık hissetsemde toparlanıyorduk. Salgın vardı yine , ve bundan ailecek nasibimizi almıştık. Umaya geçmemesi için Kutayda bende elimizden gelen çabayı göstermiştik aslında.

Ben hafif etkilerle atlatsamda Kutay geçen hafta öylece yatmıştı. Döndükleri görevden üşütüp geldiği için hemşireliğimi konuşturup her türlü müdaheleyi etsemde zor atlatmıştı.

Şimdi evimizin salonunda dizlerimde yatarken saçlarıyla oynarken bir yandan elimde ki kitabıma bakmaya çalışsamda Kutay rahat durmuyordu. Umayı uyutup birbirimize zaman ayırmaya karar vermiştik ve kocam durmadan küçük çocuk gibi mızmızlanıyordu. Hastayken  Güneyden farkı yoktu aslında.

Kitabımda bitirdiğim sayfayı çevirmek için elimi saçından çektiğim anda elimi geri yakalayıp saçlarına koyduğunda gülmemek için kendimi zor tuttum. Koyu kahve gür hafif dalgalı saçları elimin altında ipek gibi okşarken rahatladığını hissedebiliyordum.  Arada bir haftalık hastalık izninde olduğu için uzayan sakallarına giden elime engel olamıyordum. Öyle yakışıyordu ki ona sakal . Her bir teli nakış edilmişti sanki yüzüne.

Dizimde yattığı için koltuğa kocaman gelmişti resmen. Upuzun bacaklarını katlasa bile bu adam bu koltuğa haddinden fazla büyük geliyordu.

Neredeyse uyumak üzereydi . Öylesine mayışmıştı ki . Büzülen dudağını öpmemek için kendimi frenlemek istesemde yapamadım. Eğilip yanaklarını sıktığım için dahada büzülen dudaklarını sıkı sıkıya öptüm "bal bu bal bal"dememle kahkaha atması bir oldu

İlgi manyağıydı resmen.

"Azcıkta ben öpeyim"diyerek beni kendine çekmek istesede eğilmedim

"Ben izledim bu filmi daha önce. Kandırıyorsun işin ucu farklı yerlere gidiyor Kutay"dediğimde yüzünde ki gülüş yarıya insede silinmedi.

"Bak biz üç kardeşiz . Her eksiğimde abim ve Ahum yanımda. Senin mükemmel abilerin ve ablan var. Kardeş güzel şey. Güzeller güzeli kızım yalnız mı kalsın ay parçam. Gel şu işi halledelim"diyerek benimle dalga geçerken kendime doğru çekmekten geri durmuyordu.

"Sen delirdin artık heralde. Kız daha ne kadarlık oldu da hemen arkasına kardeş yapıyoruz Kutay"dedim yarı sinirle

"Ama ay parçası"dedi ama  beni ikna etmesi bu konu hakkında kolay olmayacağından fazla uzatmadı

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 3 hours ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MEHPARE| Ay ParçasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin