Bir gece birlikte olan bir hemşire ve bir askerin aylar sonra aynı karargahta karşılaşma serüveni...
Arkanda, bir ölü bırakıp gittin ama katil değilsin. Sen sevgilim, olsan olsan yeni tomurcuklanan bir çiçeği ezip geçen birisin sadece...
...
Bölümler sırasıyla geliyor inşallah. Zor süreçten geçiyorum. Mümkün olduğunca yazıp atmaya çalışıyorum. Sizden anlayış bekliyorum
Beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum 🌸
Ve neden beni takip etmiyorsunuz canım okurlarım💕
1M okunma olmamıza çok az kaldı. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Bölümler gecikmeden gelecektir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌙
Ceren'den
Kendimi eksik hissettiğim, kirli hissettiğim, paçavra hissettiğim yerdeydim. Her gün her gece göz kapaklarım bana dayanamayıp uykuya daldığı her an aynı görüntülerle sarsılarak uyandım. Hayatımın en kötü günlerini unutmak mümkün değildi. Uyurken kontrole gelen hemşirenin ayak seslerini duyduğumda o anlara gidiyordum.
Özellikle tamamen kadın hasta bakıcılardan oluşan bir ekip ilgileniyordu benimle, burada olmak bana iyi geliyordu. En büyük destekçim Denizdi. O ve Mehpare bana hep yol gösterdiler.
Mehpare, Umayı uyutur gibi uyuttu beni her gece. Ninniler şarkılar söyledi başımda. Annemi kaybedeli çok olmamışken , en çok onun koynunu aradım bu dönemde. Annem okşasın istedim saçlarımı. Annem sarsın istedim yaralarımı. Abimi bir gün bile görmedim . Bakamadım yüzüne, O, çok istedi görmek beni ama yapamadım. Babasının abisinin, annesinin emanetine sahip çıkamadığından üzgünmüş. Deniz öyle söyledi.
Haftalık ziyaretlerime Deniz ve Mert Aslan geliyordu. Geçen hafta Ahu getirdi Mert Aslanı. Onunlada iyi anlaşmıştık bu olaylar olmadan önce. Her biriyle anlaşmıştık.
Birazdan çıkacağım görüşte geçen hafta Ahuya söylediğim için Gökhan Akın gelecekti. Beyza ve Turgayın düğününde o lanet kaçırılmadan önce bana hayaller kurmayı hatırlatan adam. Hiç olmadık zamanda gönlüme düşen adam. Ben Ahuya iletmesi için haber vermiştim sadece , gelir miydi gelmez miydi , bilinmez ama içimde ki şeyin adı kesinlikle özlemdi.
Bir kaç defa telefondan mesajlaştığım adamla görüşme hayalleri kurarken , şimdi bir hastane bahçesinde bir bankın üzerinde ilk datemiz gerçekleşecekti. Tabi o gelirse.
Kapı açıldığında az önce duş aldığımdan saçlarımı tarayıp kıyafetlerimi giydiğim için bahçeye çıkmak adına beni götürmeye Aysel hemşire gelmişti. Gülerek kafasını uzatıp müsaitliğime baktı. "Hazır mısın Cerencim?"demesiyle yüzünde ki tebessümü bana sundu.
"Hazırım"dedim sadece
Beni almaya geldiğine göre, Gökhan gelmiş miydi?
Nasıl davranmalıydım ona. Nasıl konuşmalıydım. Kollarını çekiştirdiğim hırkamın kollarına parmaklarımı dahada sıkarak aşağıya inmeye başladım. Ellerimin titremesi bu sefer hem korkudan hem heyecandandı. Adımlarım ben ilerledikçe çoğalıyordu sanki. Zor değildi oysa ki ben atik kızdım. İki katı inip çıkmak benim için çocuk oyuncağıydı. Şimdi neden bitmiyordu bu adımlar...