Sassy Prince | Jikook

28-Gözdağı

                                                                                                    ♔

Sarayın uzun ve kasvetli koridorlarında yüksek topuklu ayakkabıların sesi çınlıyordu...Eillin,bu görüşmeye neyin sebep olduğunu,ne amaçla buraya getirildiğini hala anlamış değildi.Ona yalnızca saraydan resmi bir görüşme daveti aldığı söylenmişti.Kore sarayıyla tek ilişkisi,aylar önce yapılmış olan birleşmiş milletler resepsiyonuydu çünkü.Başka bir resmi etkinlik takviminde olmadığı için bu davet onu oldukça şaşırtmış,biraz da meraklandırmıştı.

Derin düşüncelerle yürümeye devam ederken,önünde ona yol gösteren sekreterin durmasıyla birlikte gözleri hemen önünde durduğu çift kanatlı kapılara takılmıştı.Doğrusunu söylemek gerekirse biraz gerilmişti.İçeri nazikçe buyur edildiğinde ise şaşkınlığı bir miktar daha artmıştı.Ancak anında profesyonelce kendini düzeltmiş ve yüzüne samimi bir gülümseme kondurarak prensi selamlamıştı.Aynı sıcaklıkta bir karşılama alamasa da bozuntuya vermemeye çalışmak biraz güç olmuştu elbette

"Bayan Stepphard,oturun lütfen"

Jimin,çoğu zamanki sevecen ve canayakın tavrının aksine oldukça soğuk ve mesafeliydi.Gözleri,sanki karşısındaki kadının tepeden tırnağında bir kusur arıyor gibiydi.Yoktu...Görünürde fiziksel hiçbir kusuru yoktu.Güzel,alımlı,zeki ve oldukça başarılı bir iş insanıydı.Ama Jimin,onun en büyük kusurunun vicdanında olduğunu biliyordu.

"Davetimi aldığınızda,epeyce şaşırmış olduğunuzu tahmin ediyorum öyle değil mi?"

"Doğrusunu isterseniz- şey yani afedersiniz majesteleri ingilizce konuşmanıza gerek yok ben oldukça iyi korece konuşabiliyorum"

Kendini beğenmiş bir gülümseme...Jimin,gözlerini devirmemek için kendini zor tutuyordu.Ancak bu küstah kadına bir miktar daha katlanmalıydı.

"Yonsei üniversitesi,uluslar arası ilişkiler,değişim öğresiydiniz değil mi?Öğrencilik hayatınız epey renkli geçti anlaşılan"

"Affınıza sığınıyorum ancak,şu an da bu konuşmanın ana fikri nedir?Beni buraya eğitim hayatımı konuşmak için mi çağırdınız?"

"Siz akıllı bir kadınsınız Eillin.Ancak bazı şeyleri anlamakta zorlanıyorsunuz gibime geliyor.Bir de ingilizce anlatayım dedim.Zira korece anlatmam işe yaramayacak gibi hissediyorum."

İyiden iyiye aklı karışmıştı genç kadının.Sadece resmi resepsiyonda tanıştığı prensin kendisiyle alıp veremediği ne olabilirdi ki?

"Anlaşılan Jungkook size bazı şeyleri yanlış aksettirmiş-"

"Prens Jeongguk.Sizin için prens Jeongguk."

Tansiyon yükselip havadaki gerilim an be an artarken iki omega da artık sakınmıyordu sözlerini.Ancak kaçınılmaz bir sınıf farkı vardı.Eillin in birkaç dakika önceki nezaketi ve gülümsemesi saniyeler içinse yok olsa da herhangi yanlış bir tepki veremeyeceğinin de bilincindeydi.