Gene ben neyse yazcak birşey yok okuyun voteleyin . Not; Bundan önceki birkaç bölüm ve bu bölüm Tolga'nın söylediği 'Ah bu ben' şarkısı eşliginde yazılmıştır. ☺ -Yazar Aplanız
Restauranttan çıktıktan sonra bir çocuk parkına gidip boş bulduğum bir banka oturdum. Çantamdan çıkardığım çikolatamdan bir ısırık alırken karşımda dikilen on , on bir yaşlarındaki çocuğu yeni farketmiştim.
"Ne bakıyorsun?!"dediğimde çocuk yaklaşıp elimdeki çikolatayı alıp kaçtı. Hızlı bir hamleyle yerimden kalkarken bir el bileğimi kavradı. Arkama döndüğümde geniş çaplı bir şok yaşadım.
"Naber Selin ?" çocuğa mal mal bakmayı sürdürürken bileğimi kurtardım.
"Bora?"
"Beni gördüğüne sevinmedin mi ?" dediğinde şoku atlatmıştım . Burda yani İstanbul'da ne işi vardı? Ve beni nasıl bulmuştu?
"Sevinmedim . Ne işin var burada?" diye atarlanınca güldü. Biraz daha yaklaştı. Aramızda bir adım gibi bir mesafe vardı.
"Sana geleceğimi söylemiştim . Ah tabi sen pek ciddiye almamıştın ama. Kimdi o çocuk?" kaşlarımı çattım . Hangi çocuktan bahsediyordu?
"Bak cidden Bora seninle uğraşamayacağım . Gelmişin İstanbul'a bir gezer gidersin okey?" göz kırpıp arkamı döndüğümde kolumdan tutup kendine döndürdü.
"Salak mıyım ben?"
"Bilmem salak mısın?" kahkaha attım.
"Senin için geldim buraya . Ha gideceğimi düşünüyorsan çok yanılıyorsun!"
"Sen bu 'erkek adam' triplerine çok girmişsin Bora. Git İzmir'ine kendi potansiyelindeki kızlarla ilgilen tatlım. "Dediğimde kolumu daha çok sıktı.
"Öyle mi ?"dediğinde yapmacık bir şekilde gülümsedim.
"Öyle"
"Selin!!?" adımın seslenildiği yöne dönünce bize doğru hızlı adımlarla yaklaşan bi Ali Mertoğlu gördüm. Bora kolumu bırakırken Ali çoktan yanımızda bitivermişti.
"Hayır birader? Sorun mu var?"dediğinde Bora birkaç adım geri çekilmişti. Birkaç saniye sonra kafasını kaldırıp Ali'ye baktı.
"Sen kimsin lan? Sorun var ve ya yok sanane!" Bora beklenmeyen bir atar yapınca şaşırmıştım.
"Evet Ali sanane" diye onu destekleyince Ali direk bana döndü.
"Kimim ben ?.... Ali Mertoğlu . Duymuşsundur belki?" beni görmezden gelerek Bora'ya döndü.
"Duymadım. Gerek mi vardı?" Bora'daki ilerlemeyi görünce şaşırmalarım git gide artıyordu . Ali birden çocuğu yakasına yapıştı. Kolunu tuttuğumda kasları kasılmıştı . Yani sinirliydi.
"Vardı. Şimdi n'apıyorsun güzel kardeşim biliyor musun? Def olup gidiyorsun!"
"Ali tamam bırak !" diyip Ali çektim. Aslında çekemezdim ama izin vermişti.
"Bu burada bitmedi." Ali sesli bir kahkaha atarken Bora arkasını dönmüş gidiyordu.
"Bekleriz"gülmeyi kesip bana döndü.
"Gerizekalımısın? Ne istiyorsun çocuktan?" kaşlarını çattı.
"Şaka yaptım . Ne isteyeceğim çocuktan Selin. Mantıklı ol" gözlerimi devirirken kolunu bıraktım.
"Her neyse. Ne işin var senin burada?" dediğimde gözlerini kısarak etrafa baktı. •bu hareketiyle çok tatlı olduğunu söylememe gerek yok bence•
"Ben geçiyordum da.... Senin ne işin var çocuk parkında ? Çocukluğunu mu özledin?" alay ettiğinde derin bir 'of' çektim. "Aa kum havuzuda varmış bak" güldü.
"Kum havuzu?"
"Evet bak hemen şurada?" işaret parmağıyla kaydırağın arkasındaki kum havuzu işret etti. Üzerinde birkaç çocuk vardı.
"Köle düş önüme?" kahkaha attım. Bana mal mal bakınca kolundan tutup kum havuzunun yanına götürdüm. Kum havuzunun içindeki çocuklar kafasını kaldırıp bana baktı.
"Çocuklar sizle bi oyun oynamak istiyoruz" dediğimde çocukların hepsi onaylarcasına kafasını salladı. "Yanımdaki abiyi kuma boğacağız ? Ne dersiniz" çocuklar yerlerinden kalkıp Ali'yi kolundan tutup kuma yatırdılar.
"Selin abartıyorsun. Oğlum bi dur la" diye yanındaki çocuğa kızınca kahkaha attım.
"Kölemsin Aliş. Ne istersem o" bacaklarına kadar kum olmuştu. Çocuklar Ali'yi kuma gömmeye devam ederken ben çikolatamı alıp kaçan çocuğu arıyordum. Ve bulmuştum.
"Bekle" elimle işaret verdikten sonra ağacın kenarında çikolatamı yiyen çocuğun yanına gittim ve yakasında tuttum.
"Demek buradasın seni küçük hırsız" dediğimde çocuk çikolatayı yere düşürmüştü.
"Özür dilerim abla" dedikten sonra ağlamaya başladı. Çocuğun yakasını bırakıp dizlerimin üzerine çöktüm.
"Ağlama lütfen. İstersen sana yeni çikolata alabilirim?"
"N'apıyosun sen ha? Kimsin de kardeşimi ağlatıyorsun ??!!" bana bağıran adam çocuğu yaka paça yerden kaldırıken adama döndüm.
"Ben ağlatmak istememiştim." çocuğu yakasından tutup geri doğru ittirdi. Gözüm bi ara kum havuzuna kayınca Ali orada yoktu. Fırsattan istifade kaçmıştı. Çocuklar beni izliyordu. Adama baktığımda arkama bakıyordu. Arkamı döndüğümde Ali'yle dip dibe kaldım. Birkaç saniye bakıştıktan sonra önüme geçti.
"İkinci kere" dedikten sonra bana göz kırptı. "Hayırdır birader?" adam Ali'ye kafa atınca çığlığı bastım. Ali tökezledikten sonra adamı bir eliyle yakasından tutup diğer eliyle gözüne yumruğu çaktı. Adam yere düşerken Ali kahkaha attı.
"Ali iyimisin? Ya da dur malmısın? Niye gülüyorsun?" dediğimde güldü . Yediği kafadan dolayı kaşı patlamıştı. Elimle dokunduğumda inledi.
"Ne ağır elin var ya . Kızsın sen kızların eli ağır olmaz" gözlerimi belerterek Ali'ye baktım.
"Dokundum be. Çok meraklıyım kaşına , gözüne zaten" ellerimi göğsümün altında birleştirerek gözlerimi devirdim.
"İşte dokunman bu kadar acıttı. Çak bir beşlik dersem kesin kolum kopacak" güldü.
"Sen kendini komik mi sanıyorsun?" beni duymazdan gelerek arkasını döndü ve yürümeye başladı.
"Başın belada."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ KENDİME SAKLADIM [AlSel]
FanfictionSeni Kendime Sakladım... Komedi tarzı AlSel hikayesi.