SENİ KENDİME SAKLADIM 24.BÖLÜM"BAŞ BELASI"

3.9K 252 15
                                    

Keyifli okumalar :D

"Ne işin var senin burada ?!" dedim Ali'yi omzundan ittirerek .

"Seni merak ettim" güldüm.

"Etme!" bağırdım. "Merak falan etme! Def ol git !" kafasını iki yana salladı.

"Gitmiyorum. Ve bu olanlardan da haberim yoktu Selin. Dinlemiyorsun ki!" dediğinde daha çok sinirlenmeye başlamıştım. Ama o sakindi , hatta insanı delirtecek bir sakinlikteydi .

"Dinlemek istemiyorumdur belki." omuz silktim. "İnanmıyorum da sana , ne yapacaksın? Kolumdan tutup zorla götürecekmisin?" gülümseyerek kafasını iki yana salladı.

"Cık , daha farklı yöntemlerim var tabi" dediğinde kaşlarımı çattım. Yaklaşarak belimden tutup omzuna kaldırdı

"İndir beni!" sırtına vurmaya başladım. "Ali hemen indir!!"

"Nazlı! Selin bende bir gelişme olursa haber verirsin" ayaklarımıda sallamaya başladım. "Selin sende kıyıya vurmuş balina gibi çırpınmayı bırak" arkadan bi gülüş sesi geldi.

"Nazlı!! Yardım et!" bağırdım.

"Görüşürüz ikizcanım , iyi eğlenceler" dediğinde içimden Nazlı'ya bir dünya küfür savurdum. Ali yürümeye başladığında ters bir pozisyonda olduğumdan dolayı midem bulanmıştı. İnsanların bize tuhaf tuhaf baktığını görebiliyordum. Ama bağırırsam daha çok rezil olacağımdan sustum.

"Hayvan" dedim sadece onun duyabileceği bir sesle. "Harbi hayvansın"

"İltifat olarak algılamalımıyım?" gözlerimi devirdim. Tabi bu ters duruyorken tuhaf görünebilir.

"Sana hayvan diyerek hayvanlara hakaret ediyorum , o yüzden geri alıyorum . Direk malsın hemde tescillilerden" kahkaha attı.

"O zaman aynı kategoride yer alıyoruz , ha?" sırtına vurdum. Hastanenin çıkış kapısından çıktıktan sonra merdivenlerden aşağıya indik.

"Ali beni hemen indirmezsen üzerine kusacağım." bu dediğimde gerçekten ciddiydim.

"Selin ,sakın!" derdemez yavaşça beni indirdi. Yüzüne biraz baktıktan sonra ağzımı tutup çalıların yanına koştum ve dün yediğim pizzaları tek tek çıkardım.
"Şşş... İyimisin?" kafamı iki yana salladım. Ona döndüğümde bana uzattığı suyu alarak ağzımı çalkaladım.

"Keşke üzerine kussaydım" dediğimde pis pis sırıttı.

"Üzerimde başka şeyler de yapabilirsin" •piç sımayl•

"İki saniye hayvanlık yapma ya! İki saniye !" gülümsedi. "Ya ben senle konuşmuyorum , yüzünü bile görmek istemiyorum . Şuan zorla adam kaçırıyorsun"

"Sen bana kıyamazsın" dedi gülümsemesinin arasından . " Adam kaçırmaysa şuan birkaç dakikadır benle konuşmak yerine pekala gidebilirdin" göz kırptı.

"Gideyim ben" derken kolumdan tuttu.

"Kendimi affettirmek isterim , birşey yapmamama rağmen" omuz silktim.

"Ali..." susmamı belirten bir işaret yaptı.

"Sus ve kendini bana bırak" dedi. "Beraber birşeyler yapalım" arabaya doğru ilerlerken benide peşinden sürükledi.

"Şu resim zırvalığıyla ilgiliyse baştan pes ediyorum" derken arabanın sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa geçtim.

"Yok , senin istediğin birşeyler" dediğinde emniyet kemerimi taktım. Aklıma birşey gelmişti.

"Ya Ali" ona dönüp yarım ağız gülümsedim. "Bana araba kullanmayı ögretsene?"

"Hayır" diye direk yapıştırınca tabiri caizse mal gibi kaldım.

"Affetmemi istiyorsan bana araba sürdür" dedim . Bu sefer iyi yerden vurmuştum.

"Belasın" dedi vitesi ileriye atarken . "Tam bir baş belası" homurdandı. Gülümseyerek arkama yaslandım.

...

"Anladın değil mi?" dediğinde kafamı salladım.

"Öyle böyle , anladık işte" dedim gaza basacakken Ali elini bacağıma koydu. "Çek lan elini!" eline vurdum. Gülümsedi.

"Ya sendeki bu fesatlıkla ne yapacağım ben" dedi kendi kendine. "Kalkışta direk gaza yüklenirsen araba istop edebilir."kafamı salladım.

"Yavaş yavaş mı yükleniyim?" dedim ona bakarken.

"Aynen. Ve mümkünse bir yerlere sürtttürme ! Arabamın çizilmesini istemem ! İsmine saygı , lütfen" sırıttım.

"Neymiş ki ismi?"

"Selin" dediğinde mal mal ona baktım.

"Hergün bana biniyorsun yani?" dedim salak salak. Ali sesli bir kahkaha atarken ona uzaylıya bakıyormuş gibi bakmaya devam ettim.

"Bak ben hiç o açıdan düşünmemiştim" daha çok güldü. Omzuna yumruk attım.

"Ali gülme sinirim bozuluyor " ellerimi göğsümde birleştirdim. Ali gülmesini durdurmaya çalışıyordu , ama bu daha çok gülmesine sebep oluyordu. "Of Ali of!"

"Gençler!?" biraz açık olan camdan bize doğru bakan otuzlu yaşlardaki polis memuruna şirince gülümsedim. "Ehliyet ? Ruhsat!" Benim ehliyetim yoktu. Mükemmel (!).

"Hemen abicim" torpidoya uzanarak ehliyet ve ruhsat olduğunu anladığım belgeleri memura uzattı.

"Senin ehliyetin değil !" dedi ve sonra bana döndü. "Küçük hanımın ehliyeti?!"

"Arabayı o kullanmıyor ! Ben kullanıyorum" dedi Ali. "Farkındaysanız araba şuan çalışmıyor" memura gülümsemeye çalıştım.

"Sen farkındaysan ufaklık , sürücü koltuğundada küçük hanım oturuyor göstermek zorundasınız" dediğinde Ali kahkaha attı.

"Ufaklık?" güldü. "Ben reşitim abicim." dedi bilmişçe. "Küçük hanım da reşit" dedi beni gösterirken.

"İnin arabadan"

...

"Aferin Ali sana ! A-f-e-r-i-n!! Sen ne diye elin memuruyla inatlaşıyorsun ki? Gerizekalı!" dedim yürümekten helak olmuş bacaklarıma bakarken.

"Selin bi sus yarım saattir beynimi siktin ! Sus az motorun soğusun!" dediğinde elimdeki su şişesini kafasına attım.

"Bacaklarım koptu . Benden buraya kadar. Beni bırak sen devam et" dedim yolun kenarına otururken.

"Peki" gözlerim kocaman açılırken Ali'ye mal mal baktım. Gidiyordu. Ciddimiydi? Beni burda bırakacak mıydı?

"Ne demek peki? Ali hemen gel şaka yaptım" arkasına dönerken sırıttığını farkettim. Bana doğru yaklaşı ,kalkmam için elini uzattı. "Çok yoruldum" dedim elini tutup ayağa kalkarken. Beklemediğim bir şekilde bir elini sırtıma diğer elini bacaklarıma kaydırıp kucağına aldı.

"Ne yapacağım ben seninle böyle" ellerimi boynuna doladım. "Baş belası" ve yürümeye devam etti.

SENİ KENDİME SAKLADIM [AlSel]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin