SENİ KENDİME SAKLADIM 30.BÖLÜM"GÜNLÜK"

1.3K 83 4
                                    

Sevgili günlük ,

Bir hafta önce Ali'yle yaptığımız anlaşmadan sonra beni 78 kez öptü! Tam 78 kez! İnanabiliyor musun? Tabi bende saymıştım , o apayrı bir konu. En sonunda Ali'ye geveze olduğumu söyleyip anlaşmayı bitirmiştim. Ki bitirmeseydim eminim ki üç haneli rakamlara kadar ulaşırdık. Oysa o kadar çokta konuşmuyorum. Konuşmuyorum değil mi? Tabiki de konuşmuyorum. Sen benden yanasın günlük.

O gün annemide hastaneden taburcu etmiştik. Şuan durumu daha iyi. Ama Haluk abi daha çok yanında olmamızı istediğinden Şile'de bir eve gelmiştik. Günlüğü de zaten ordan buldum. Normalde günlük tutan bir insan değilim. Her neyse.

Tabi birde Ali'yle yaptığımız diğer anlaşma vardı. Şile'deki evde herkese birer oda düşmüyordu! Nazlı'yla aynı odada kalıyorduk , Peri nerede yatıyor hiçbir fikrim yok.! Kardeşimle ilgilenmeyeli baya oldu. Neyse , Ali'de bizden sonra birkaç kız arkadaşıyla Şile'ye gelmişti. Kızlarla. Kasıtlı olarak geldiğini biliyordum , hatta ben söylemiştim. 'Ali biz Şile'ye gidiyoruz' diye. Tabi o da gelip Haluk abi'ye 'vayy patron! Bu ne güzel tesadüf' demişti. O an gülmemek için kendimi zor tutmuştum.

Pardon atlamışım ... Ne diyorduk? Ha anlaşma ! Geldiğimiz ilk gün bana mesaj atmıştı. "Penceren açık kalsın" diye bende ilk gece pencereyi açıp bıraktım. Tabi ben bunu pencereden gelecek sanıyorum. Bekle anam bekle ! Gelmiyor . Sonra tam odadan çıkacağım. Hoop bir kütürtü! Arkamı bir dönerim ki cam tuz buz olmuş, tabi kapının yanındayım direk kapıyı kitleyip cama koştum.

"N'apıyorsun gerizekalı?" diye tabi bağırdım ben bu salağa , artık bu cümle bizde kutsal oldu. Neyse .

"Açık cam kırılır mı onu deniyordum" dediğinde çok gülmüştüm . Tabi çokta uzun sürmedi. Arkalardan Haluk abinin sesini duyan bir Ali topukları poposuna vura vura kaçmıştı.

Neyse ikinci gecede bana " kapıda bekle diye" mesaj atmıştı. Yine dediğini yapıp kapıda beklemiştim. Ben yine bekliyorum işte , bu salak yine gelmiyor"

"Salak deme bana" kalemi elimden aldı.

"Ya benim günlüğüm Ali" dedim omzuna yaslanırken.

"Ama beni yazıyorsun?" oflayarak silgiyi elime aldım.

Baştan alıyoruz ben yine bekliyorum kapıda ama bu akıllı bir türlü gelmiyor. O gecede beyefendinin camdan gireceği tutmuş ! Yatakta uyuyan Nazlı'ya gidipte 'Selam bebek , bu gece uçalım mı?" demiş. Tabi Nazlı uykusundan uyanıp bunu duyunca Ali'yi camdan aşağıya atmış! Ali garibimde korkudan yine topukları poposuna vura vura kaçmış! Bunada çok gülmüştüm. Bu arada bizim oda ikinci katta olduğundan pek bir hasar almamış.

Üçüncü gece artık dedim bu mal birşey beceremeyecek , evden çıkıp onun kaldığı eve gittim. Beni gördüğünde o da bizim eve gelmek için hazırlanıyordu. Neyse. Şuan da da yatağında beraber uzanıyoruz. Ben bunu yazarken o'da beni izliyor.

-SON by Selin Yılmaz.

"Oldumu Ali'cim?" dedim günlüğün kapağını kapatırken.

"Oldu Selin'cim" kalemi ve silgiyide günlüğün üzerine koyup yatağın başındaki komodine bıraktım.

"Şimdi uyuyalım mı?" dediğimde elimi gövdesine sardım.

"Gerçekten saydın mı?" kaşlarım çatıldı. "Yani seni tam 78 kez öptüm ha? "Güldü.

"Yani" dedim ne diye bunuda yazıyorsam. "Of kapatsak bu konuyu?"

"Tamam" dedi sırıtırken. "Bundan sonra günlük tutmaya karar verdim." gözlerimi devirdim.

"Beni bulaştırmada ne yapıyorsan yap" dilini üç dört kere şaklattı.

"Sensiz olmaz" kafamı kaldırıp ona dil çıkardım.

"Anlaşmaya ne dersin?" dedim omzundan kalkıp ona dönerken.

"Hmmm" etrafa baktı. "Nasıl bir anlaşma?"

"Aşık olma anlaşması" dediğimde şaşkın şaşkın bana baktı.

"O ne biçim bir anlaşma?" dedi gülümserken.

"Seninkilere ne demeli?" tek kaşını kaldırdı. "Şöyle ki sen beni sana aşık etmeye çalışacaksın , ben seni bana" diye açıklama yaptığımda sırıttı.

"Peki benim bundan kazancım ne olacak?"

"Kazanç?" başını salladı. "Kim önce aşık olduğunu itiraf ederse diğeri kazanır . Mesela diyelim ki sen kazandım bana git dersen gideceğim , kal dersen kalacağım"

"Değişik bir oyun" düşünüyormuş gibi yaptı. "Tamam kabul. Seni kendime aşık edeceğim Selin'cim"

"Önce ben etmezsem" göz kırptım. "Şimdi uyumak istiyorum , anlaşma gereği sana sarılmam lazım yanlış anlama" dediğimde gülümsedi.

"Yok , yok anlamam" dediğinde sıkıca ona sarıldım ve gözlerimi kapattım.

...

"Selinn" bir el saçlarımda gezdi. "Güzelim kalk kahvaltı hazırladım" gözlerimi yavaşça açtığımda elinde tepsiyle duran Ali'ye baktım.

"Bu ne be?" tuhaf tuhaf bana baktı. "Benim böyle uyanmamam gerekiyor , daha çok 'Selin kalk lan kış uykusuna mı yattın' gibi bir şey" dedim kendi kendime.

"O eski Ali. Ta ta ta... " derken kendini gösterdi. "Buda yeni Ali , sıcak sıcak anca çıktı fırından" göz kırptı.

"Ben sabah kalktığımda yemek yemem , boşuna bu hazırlık" dedim elindeki tepsiye bakarak. Kahvaltılıklar 'beni ye beni ye' diye bağırsada yemeyecektim.

"Ne?" bağırdı. "İki saattir sana kahvaltı hazırlıyorum , bunun için o bokluk götüren mutfağı toplamam gerekti ve şimdi sen yemeyecekmisin?" başımı salladım. Bozulmuştu. "Tamam , neyse ıı ne yapmak istersin? İçeriye de bir ayar çektim. Gel salona geçelim istersen?"

"Böyle iyi" dedim gülümserken. Evi mi toplamıştı bir de ? Ah , yazık. Ayağa kalkarak yanına gittim.

"Yalnız yavrum , sen bayağı hamaratmışsın evde kalmazsın bak!" yanağından makas aldım. Ali tuhaf bir şekilde bana baktı.

"Selin!" dediğinde şirince gülümsedim.

"Efendim Ali'cim?" dedim salağa yatarak. İçerden bana ana avrat sövsede oyunu o kazanmak istiyordu.

"Ebeni seveyim" gülümsedim.

"Aynı şekilde benim ebemde senin ebeni" tepsiyi kenara bıraktı. Daha önce farketmemiştim. Üzerinde mutfak önlüğü vardı.

"Oo " dedim önlüğü gösterirken. "Bu önlükle çok seksi olmuşsun. Tü tü tü" derken yüzüne tükürmüştüm. Eliyle yüzünü silip bana ters ters baktı.

"Amin, bu sabah yüzümü yıkamamıştım bak bu iyi oldu sana nasıl teşekkür edebilirim?" dediğinde sırıttım.

"Aklımda bir şeyler var"

SENİ KENDİME SAKLADIM [AlSel]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin