SENİ KENDİME SAKLADIM 21.BÖLÜM"BİR ERKEK VE BİR KADIN"

3.1K 265 48
                                    

100 vote&30 yorum? Olur olur :Dd

"Birilerinin parası yoktu ama şuan pizza yiyoruz" dedim kutudan bir dilim daha alarak.

"Ruhum fakir kızım" dedi yanağımdan makas aldı. Eline vurdum.

"Benim Nazlı'yı aramam lazım , gece burda kalacağım ya anneme birşeyler sallar" masanın üzerindeki telefona uzanırken Ali benden önce aldı.

"Gerek yok ! Ben herşeyi hallettim" savaş kazanmış edasıyla gülümsedi.

"Ya sen açım ayağına , beni görmek istemiş olamaz mısın?" dedim telefona uzanırken.

"Seni görmek isteseydim , eve gelirdim" telefonu geri çekti. "Ama bu istemediğim anlamına gelmez"

"Peki , bütün gece bu koltukta oturacak mıyız?" •Ali piç sımayl• "Hey! O manada değil!" gülümsedim. "Yani sıkılmaya başlıyorum da" dedim itiraf ederek. Ali telefonumun ekran kilidini açıp bir yerlere bastı. "Napıyorsun?" birkaç saniye sonra telefondan slow bir müzik çalmaya başladı.

"Keyfini yerine getirmeye çalışıyorum. " ayağa kalktı ve benimde kalkmam için elini uzattı. Elini tutup ayağa kalktım. Masayı ayağıyla kenara ittirerek dans edebilmemiz için yer açtı.

"Pekala" gülümsedi. Elimi boynuna attığımda belimden kavrayıp sertçe kendine çekti ve yüzünü omzuma yasladı.

"Parfüm kullanmıyorsun" dedi. "Ama güzel kokuyorsun" gözlerimi devirdim.

"İltifat olarak algılamalımıyım?" ellerimi boynunun arkasından birleştirdim.

"Nasıl istersen" dediğinde müziğin ritmine göre yavaşça sallanıyorduk. "Peki... Beni affedecek misin?" kaşlarım çatıldı. Affetmek? Onun beni affetmesini istemem gerekirken , benim onu affetmemi mi istiyordu.

"Sen beni affedecek misin?" kafasını kaldırıp bana baktı.

"Affetmeni isteyecek bir şey yapmadın" ciddimiydi ? "Aslında söylemen de gayet iyi oldu. Saçma sapan işler"

"Sen ne kullanıyorsun Ali?" gülümsedi.

"Ali?" kendi kendine mi konuşuyordu. "Ali? Ali?! Ali?" kafasına vurdum.

"Adını mı unuttun gerizekalı?"

"Yok , adımı değiştiriyorum" inanamaz gibi ona baktım. "Ali değil Arda? Evet evet Arda . Bundan sonra Ali değil Arda diyeceksin Selin" kahkaha attım.

"Bu çok iyi bir şakaydı" gülmeye devam ederken onun gülmediğini gördüm. "Saçmalama Ali"

"Bana Arda demediğin sürece seninle muhattap olmam Selin" gülümsedim.

"Sana sarılabilirmiyim Ali?" şaşkın bir şekilde bana baktı. Yüzümü göğsüne yaslayıp , sıkıca sarıldım .

"O-olur" biraz kalp atışlarını dinledikten sonra ondan ayrıldım.

"Hani Arda diye seslenmediğim sürece benle muhatap olmayacaktın Ali?" sırıttım.

"Uyuzsun" homurdandı. "Harbi Uyuz Şirine. Beni denemek için mi yaptın?" kafamı salladım. "O zaman söylemeden geçmeyeyim , ciddili başarılısın"

"Teveccüğünüz , bunları sizin ağzınızdan duymak gerçekten gurur verici" gülümsedi. "Bu dans işinden an itibariyle sıkıldım" ellerimi boynundan çektim.

"Eğlenceli birşeyler yapmak ister misin?"

"Senin eğlence anlayışına pek güvenemiyorum Ali" kahkaha attı.

"Arda olacak o , hem bu sefer öyle bir eğlence değil , ama tabi istersen öyle bir eğlence de olabilir" •piç sımayl•

"Almıyım"

"Resim yapalım mı?" dediğinde şaşkınlığımı gizleyemedim. Resim ve Ali?

"Bu nasıl birşey biliyormusun 'yemede yanında yat' gibi saçma . Yemeyeceksin ama yanında yatacaksın. Yok daha neler"

"Ne saçmalıyorsun sen?" gülümsedim.

"İşte bu resim ve senin arandaki uzaklık" gözlerini devirdi. "Sen resim yapalım derken ciddimiydin?" kafasını salladı. Elimden tutarak arka odalardan birine geldik. Işıkları açtığında etrafta , tuvaller , boyalar , fırçalar ve bi dünya resim zırvalığına ait şeyler vardı. Ve güzel hatta mükemmel tablolar! "Bunları sen yapmış olamazsın değil mi?"

"Yapalım ve gör" iki tane tabureyi arka arkaya koydu ve önüne bir tuval yerleştirdi. Bir masa yerleştirerek , onun üzerinede boya , fırça ve palet yerleştirdi. O arkadaki tabureye otururken benimde onun önündeki tabureye oturmam için işaret verdi.

"Herşey sanat için" diye bir espri yaptığımda Ali sesli bir kahkaha attı. Önündeki tabureye oturarak masanın üzerindeki paleti beceriksizce elime aldım. Kenardaki boyalardan mavi olanı palete döküp fırçayı elime aldım.

"Ee ne çiziyoruz?" dedim omzumun üzerinden Ali'ye bakarken.

"Bir erkek ve bir kadın" dedi.

"Çok yaratıcı" dedim gülümserken. "Bir erkek ve bir kadın çok basit" fırçayı tuttuğum elimin üzerine elini koydu.

"Eğer duyguyu verirsen , yolun ortasındaki bir ağaç bile etkileyicidir" dediğinde sayfanın ortasına bir kafa çizdi.

"Sen bu depresyon modunda bayağı şair oluyorsun Ali"dedim ve ona yaslandım. "Resimde pek becerikli değilimdir , derslerden çaprazımda oturan Akif sayesinde geçtim" güldü.

"Bu Akif'le hala konuşuyormusunuz?" derken kafanın altına uzun bir çizgi çekti.

"Konumuz Akif'mi?' dedim sırıtırken. "Resim yapıyoruz aa" elini fırçadan çekti.

"Hadi yap bakalım" dediğinde arkamı dönerek ona mal mal baktım.

"Ya ben çöp adam bile çizemem , tut ki bir erkek bir kadın çizeyim" omzumdan tutup tuvale döndürdü.

"Kapa gözlerini" birkaç sayfa sesi duydum. Elini tekrar fırça tuttuğum elimin üzerine koydu. "Fırçayı elin tutar" diğer elini kalbimin üzerine yerleştirdi. "Resmi kalbin çizer" elini yavaşça çekti. Kağıda birkaç çizik attım. "Aç gözlerini" dediğinde gözlerimi açtım. Bir sayfa , bir erkek ve bir kadın ! Kadının oldukça itici bir duruşu varken , adam sanki kadının peşinden koşuyormuş gibi bir hali vardı.

"Hadi ordan" gülümsedim. "Bunu ben çizmiş olamam. Gözlerim kapalıyken daire bile çizemem ben" dediğimde Ali güldü.

"Ama çizmişsin işte" arkama döndüğümde gözüm taburenin altındaki kağıda kaydı , eğilerek kağıdı aldım.

"Bingo" kağıtta saçma sapan attığım çizikler vardı. "Bu resmimde de tsunaminin öneminden bahsetmişim" gülümsedim.

"İki dakka duyguyu yaşatmıyorsun " homurdandı. "Bi resme odaklan , bir etkilen , ne anladın bu resimden?" tekrar resme döndüm.Yorulmuştum ve uykum gelmişti , ama Ali'ye resimden birşeyler anladığımı gösterecektim. Fırçayı elime alarak uzun kahverengi saçları olan kadının üzerine götürdüm.

"Bu kadın , çok itici , küçük dağları ben yarattım havası var . Ama başka birşeyler daha var" Ali'ye baktığımda dikkatlice beni dinliyordu. "Ve bu adam" dedim fırçayı adamın üzerine götürürken. "... Bu kadına aşık , onun peşinde koşuyor , ama her saniye daha fazla yıpranıyor" Ali işaret parmağını kadının üzerine götürdü.

"Bu kadın" dedi ve adamı gösterdi. "Bu adamı seviyor mu?"

Uyumadan hatırladığım son cümle bu olmuştu.

SENİ KENDİME SAKLADIM [AlSel]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin