SENİ KENDİME SAKLADIM 29.BÖLÜM"ANLAŞMA"

1.3K 90 3
                                    

Bize dik dik bakan Ozan'a dil çıkardım.

"Lan ben sana ortalığı topla dedim " koltuğun başlığına yaslandı. "Kızlarda gitti" alkışladı. "Sağol Ali"

"Abi konunun benle ilgisi yok , direk Selin'e yönel" beni gösterdi. "Hanımefendi arka plan istedi de" eline vurdum.

"Beni niye ortaya atıyorsun , salak!" sırıttı.

"Bak ufaklık" dedi bana gelirken. "Burası toplanacak ! Hem de hemen!" kafamı salladım. Toplamayacaktım.

"Çok beklersin" dedim ayağa kalkarken. "Sensin ufaklık ben reşitim bi kere! Hem sanki çok temizdi böylede , en azından pislikleri boyadım"

"Ufaklık ben senden yedi yaş büyüğüm"

"Ufak at"dedi Ali sırıtırken.

"Ali yedi yaş var , sen benden ay olarak iki ay büyüksün. Yıl olarak ben büyüğüm" Ali başını salladı.

"Beni ilgilendirmez! Ben hiçbir yeri temizlemiyorum Ozan bey! Değerlini kaldırda kendin temizle! Ha , onu yapmayacaksan da az yede kendine bi uşak tut! Hizmetçin mi var senin? Bana emir veremezsin , kendi evini bak! İltifat edip ev diyorum değerimi bil , kalk kendin temiz..." Ali eliyle ağzımı kapattı.

"Allah aşkına" dedi tavana bakarken. "Bu ne be iki saniyede beynimi sikti. Ali al götür valla başka birşey istemiyorum. Evlat olsa sevilmez" Ali'nin elini ısırıp kendimi kurtardım.

"Asıl sen sevilmezsin! Evlat olsan eldivenle severim seni! Şu tipe bak , şu yaşadığın yer..." Ali tekrar ağzını kapattı.

"Şşş... Sessiz ol ufaklık" kulağıma fısıldadı.

"Görüşürüz bro! Sonra yine gel ama şunu getirme!" dediğinde çırpınarak kurtulmaya çalıştım ama nafile . Ali gayet sıkı tutuyordu.

"Hadi eyvallah" dedikten sonra beni kucaklayarak evden çıktık. Kapıyı örtüp beni yere indirdi.

"Niye sen beni çıkarıyorsun ki? Bırak şuna ağzının payını vereyim. Mal herif!" pis pis sırıttı. "Niye gülüyorsun?"

"Sinirlenince çok tatlı oluyorsun" kaşlarımı kaldırarak gülümsedim. "Ah , birde çenen sussa". Gökyüzüne baktı.

"Konuşması yerde konuşan , susması gereken yerde yine konuşan biriyim"kaşları çatıldı.

"O cümle sanki biraz değişikti." omuz silktim.

"Valla bizde böyle" gülümsedi.

"Atarlı Selin mod on" dedi kendi kendine. "Hadi senle bir anlaşma yapalım , tabi yerse?" tek kaşımı kaldırdım. Nasıl bir anlaşma?

"Ne anlaşması?" dedim mal mal. "Ve yiyor" pis pis sırıttı.

"Ne zaman susman yerde konuşursan , seni öperim"saçlarını geri attı.

"Benim bundan kazancım ne olacak?"

"İşte benimle öpüşmüş olacaksın akıllım" dudaklarımı birbirine bastırarak alkış tuttum.

"Zeka fışkırıyor" başını sallayarak kendini gösterdi. "Kabul etmiyorum"

"Çünkü yemiyor " diye yapıştırdı. "Konuşacağını ikimizde iyi biliyoruz" hayır Selin , gaza getirmeye çalışıyor. Uyma!

"Hiçte bir kere" gaza gelmiştim. "Tamam , kabul" güldü. "Ve susabildiğimi ispatlayacağım Ali , ondan sonra bana diyeceksin ki 'Selin sen mükemmel bir insansın bu nas..." sözümü kesip dudaklarını dudaklarıma bastırdığında afallamışım. Bunu beklemiyordum işte, ittirdim. "N'apıyorsun hayvan!?"

"Kural ihlali" gülümsedi. "Konuşmanı gerektirecek hiç bir şey yoktu." dik dik baktım. Haklıydı ama haklı olduğunu ona asla söylemeyecektim.

"Tamam" dedim parmaklarımla saymaya başlayarak . "Şimdi , burdan , gidelim" dört? Dört olmuştu . O kadar da fazla değildi.

"N'apıyorsun Selin?" dedi önce bana sonra parmaklarıma bakarak. "Kaç kelime konuştun onu mu sayıyorsun?" eğleniyormuş gibi bir hali vardı. Başımı salladım. "Neden?"

"Çünkü eğer fazla konuşursam ki dört kelime konuştum , o kadar fazla olduğunu düşünmüyorum. Beni öpeceksin , biz bir iddiaya girdik sonuçta ben niye kendimi öp.." tekrar öpünce şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Yavaş yavaş benden ayrılırken dudaklarını yaladı.

"Kural ihlali" sırıtırken bana göz kırptı.

"Bu oyundan şimdiden sıkılmaya başladım" arkamı dönerek yürümeye başladım. Ali'de peşimden geliyordu.

"Bugün bi planın varmı?" elini omzuma attı.

"Hastaneye gideceğim" dedim elini omzumdan atarken. "Annem bugün taburcu oluyor" kafasını salladı.

"Onda önce başka bir sorunun var bence" dediğinde ona döndüm. Elleriyle üzerimi işaret ettiğinde üzerime baktım . Usta önlüğü giyiyordum , tabi ya o karmaşada yüzümüde temizleyememiştim.

"İt ya! İt!" dedim Ozan'a söylenirken."Beni kovmasa , şimdi bu halde olmayacaktım." dedim kendi kendime. "Ama sende az değilsin Ali" hızlı yürümeye başladım.

"Yine ben suçlu oldum ya!" söylenerek bana yetişti. "Yine ne yaptım ki ben? Meteor düşse Ali zaten" dediğinde gülümseyerek , ilerdeki marketten çıkan yakışıklı çocuğu gösterdim.

"Şu meteor senden mi düştü Ali'cim?" dediğimde önce bana sonra çocuğa baktı.

"Sanmıyorum" burun kıvırdı."Çok çirkin" mal mal ona baktım. Çirkin mi? Çocuğun maşallahı var.

"Yuh" tek kaşını kaldırdı. "Göz var nizam var. Taş gibi çocuk! Buradan bile baklavalarını sayabilirim. Tam bir biscolata!" gülümsedim.

"Yemişim biscolata erkeğini! Hiç biri bir Ali Mertoğlu etmez" sırıttım. "Şimdi millete dik dik bakacağına önüne bak! Şu tipinle seni görseler üç gün uyuyamazlar. Onlarada yazık!"

"Güzelimde ondan!" dedim gözlerimi kırpıştırıken. "Bende onlara sarılırım , o zaman uyurlar" dediğimde Ali durup bana döndü.

"Sen benden başka kimseye sarılıp uyuyamazsın!" dedi itiraz istemez tonda.

"O zaman sende benden başa kimseye sarılıp uyuyamazsın!" tek kaşını kaldırdı.

"Anlaşma?" sıkmam için elini uzattı.

"Anlaşma" elini sıktım.

SENİ KENDİME SAKLADIM [AlSel]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin