SENİ KENDİME SAKLADIM 17.BÖLÜM"ÇAKIŞMA"

3.2K 247 33
                                    

Çok bi değerli okuyucularım siz bu üşengeçlikle evde kalırsınız benden demesi asjdjdj :D Uppuzun yorumlar istemiyorum diye mi 'yb ' yazıyonuz anlam veremedim ;) üşenmeyip 'Yeni Bölüm' yazarsanız sevinirim :) Bu bölümüde canım kendime ithaf ediyorum kıskanın asjsj Keyifli okumalar :Dd

"Evi bıraktığınız gibi bulamazsınız dediğinde ciddi olduğunu düşünmüyorduk." ah , evet bende düşünmüyordum.

"Bizde yalan olmaz" dedi Ali. Haluk abi Ali'ye anlam veremediğim bir bakış atarken oturduğu tekli koltuktan kalktı.

"Bunun bi bedeli olacak Ali , biliyorsun değil mi?" Ali kahkaha atarak kafasını salladı .

"Herşeyin bilincindeyiz çok şükür " dedi yapmacık bir sesle. Haluk abi hızlı adımlarla salondan ayrıldı. Bende peşinden Ali'yi orada bırakarak ayrıldım ve direk odama yöneldim. Kapıyı açmadan Rana teyze ve Haluk abinin tartışma seslerini duydum. Boşver Selin. Kapıyı açıp içeri girdim. Ve tekrar kapıyı açıp dışarı çıktım. Onların kapısının önüne gelip kenardan dinlemeye başladım.

...

"Gerizekalısın" dedim kafamı iki yana salladım salona geldiğimde . "Özür dileyeceğin yerde artis artis cevap veriyorsun Ali!"

"Sanane" kaşlarımı çattım . "Sanane kızım , sen ne diye topluyorsun beni?" dediğinde şaşkın şaşkın ona baktım.

"Ali iyimisin sen?"

"Bir daha sakın benim arkamı toplama Selin ,sakın!" sağ bacağını sallamaya başladı.

"Ama sen demiştink.." susmam için eliyle işaret yaptı.

"Sen benim her dediğimi yapmak zorunda mısın?" dedi ve merdivenlerden yukarı çıktı.

"Ya dengesiz midir ? Nedir? Hem geliyo sorun çıkarsa beraber üstleneceğiz , sonrada neden üstleniyorsun . Dengesiz herif!" homurdandım.

"Nasılsın?" kapıdan giren Savaş'a gülümsedim.

"Berbat" dedim uzun uzun anlatasım yoktu.

"Evi patlatmışsınız ?" sırıttı.

"Biraz öyle oldu." karşımdaki tekli koltuğa oturdu. "Sen nasılsın?"

"Ben?" güldü. "Kaza geçiren ardından ev patlatan sizsiniz ama ben nasılım , ha? İlginç" gülümsedim.

"Ali'nin hız merakı yüzünden kaza yaptık"

"Ha?" dediğinde kaşlarımı çattım. "Hız merakı mı? Ali sana anlatmadı mı?"

"Neyi anlatmadı mı?" yaslandığım yerden doğrularak Savaş'a baktım.

"Peki. Arabanın frenleri boşaltılmış , Ali'de senin paniklememeni istediğinden söylememiş. Ali iyi bir şöfördür , kaza yapma oranı eksilerde"

"Arabanın frenleri mi boşaltılmış?" paniklemiştim . "Yani bunu biri yapmış? Ali'nin hız merakı yüzünden değil" dediğimde taşlar teker teker yerine oturuyordu.

"Ali kimin yaptığını araştırıyordu , Bora falan demişti bana" başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.

"Bora mı?" dedim yerimden kalkarken.

"Tanıyormusun yoksa? Ali birkaç gündür onu arıyor" başımla onayladım.

"Ben biliyorum onu nerede bulacağımı , beni götürür müsün?"

"Tamam"

...

Kapısının önünde saksıda yeşil çiçekler olan cafeyi incelemeyi kesip motordan indim. Kaskı Savaş'a verirken , saçlarımı geri savurdum. Sağa sola bakarak karşıya geçtim ve cafeye girdim . Savaş'ta hemen arkamdaydı. Duvar kenarındaki masalara baktım , yoktu. Birkaç adım attıktan sonra arka tarafta sesini duydum.

"Gel benimle" dedim Savaş'ı kolundan çekiştirerek. Bordo renkli kapıdan geçip içeri girdik . Sesin geldiği yöne doğru cool bir şekilde ilerlerken durdum.

"Bir sorun mu var?" kafamı iki yana salladım. İçeriden başka sesler de geliyordu. Ve biri çok tanıdıktı . Ali.

"Ali burda." dedim omzumun üstünden Savaş'a bakarken. "Bora'ya birşey yapmasın?" adımlarımı hızlandırıp yarım açık kapıdan içeri daldım . Birkaç kişi Bora'yı tutuyordu , Ali'de ard arda yumrukları sıralıyordu.

"Ali?!" bağırdım . "Tamam , bırak!" yanına gidip kolundan çekiştirdim.

"Senin ne işin var burada?!" bağırdı , dönüp Bora'ya bir yumruk daha attı.

"Senin ne işin var?!" dedim tekrar kolunu tutarken.

"Sanane lan sanane!" koluyla beni ittirdiğinde arkadaki masaya çarptım.

"Ali ! Yeter , öldüreceksin çocuğu" Savaş , Ali'yi hızlıca çekerek diğer duvara ittirdi. Bora'yı tutanlar panikleyip odadan koşarak çıktı. Odada sadece Ali , Savaş ben ve Bora kalmıştı.

"Oğlum siz ne zamandan beri çift olarak takılıyorsunuz?" dediğinde şaşkınlıktan ağzım açıldı.

"Sen sarhoşmusun? Gerizekalı , salak salak konuşma!" Bora'nın yanına gittim. Zavallı duvarın kenarına yığılmıştı.

"Kuzen sen kaç duble içtin be!" Bora'nın nabzını yokladım. O kadar yumruktan sonra ölmüşte olabilirdi .

"Uzak dur lan o itten!" kafamı çevirip Ali'ye ölümcül bakışlar attım. Nabzı atıyordu. Yerden kalktım.

"Savaş sen Bora'yı hastaneye götürürmüsün? Bu halde sabahı zor görür" başıyla onayladı. "Bende Ali'yi götüreyim."

...

"Ali , ! Ali çokta ağırlığını verme ! Şunun şurasında elli beş kilolu bir kızım" merdivenleri bitirdiğimizde derin bir 'oh' çektim.

"Yer çekiminin etkisidir o" odasına doğru ilerleyip , kapının kulpunu yavaşça çevirip içeri girdik. Ali sallana sallana yatağına yattı. Kapıyı kapatıp , yatağın kenarına oturdum.

"Çok uykum var , çok yorgunum , çok halsizim . Selin ! Ayaklarıma masaj yap kadın" güldüm.

"Oldu beyim başka?" kafasını kaldırıp bana yavru köpek bakışları attı.

"Omzuma yap bari , çok ağrıyor " kafamı iki yana salladım. "Lütfen" yatakta bağdaş kurmaya çalıştı.

"Of Ali of. Gel buraya Allah'ın belası" pis pis sırıtırken sırtını bana döndü. Biraz yaklaşıp ellerimi iki omzuna yerleştirdim ve yavaşça masaja başladım.

"Ohh. Çok iyi " kafasına vurdum. "Ne?" güldüm. "Günün sonunu yine beraber kapatacağız , ha?" bu sefer sağa sola uyguladım.

"Öyle görünüyor" omzundaki elimi tutup bana döndü.

"O Bora iti arabanın frenlerini boşalttı , Selin. Sen onu benim elimden aldın. O , o dayağın kat kat fazlasını hakediyordu" başımla onayladım.

"Şiddet her zaman çözüm değil Ali. Bazı sözler vardır , dövmeyi bırak öldürsen bile ağır gelir" elimi iki elinin arasına aldı ve uzun bir süre öyle durdu.

"Sen neden ordaydın?" kafasını kaldırıp yorgun gözleriyle bana baktı.

"Bora için , frenleri boşalttığını biliyorum çünkü" kaşları çatıldı. "Savaş söyledi. Sen neden bana söylemedin ?" omuz silkti.

"Frenlerin boşaltıldığını bende sonradan anladım , paniklemeni istemedim. Çünkü o zaman bayağı saçmalıyorsun" gülümsedi.

"Ama beni öptün." dedim gözlerinin içine bakarak. "Belki ölecektik , ama sen beni öptün . " alt dudağını dişledi.

"Ne arıyorsun Selin? Neyi merak ediyorsun?" elimi elinin arasından çektim.

"Ben senin hayatında neyim? Kimim Ali?" gülümsedi. Bana doğru yaklaşak aramızdaki mesafeyi kapatıp kulağıma eğildi.

"Sen benim hayatımda çok özel bir yere sahipsin Selin , en güzel yere..."

SENİ KENDİME SAKLADIM [AlSel]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin