Sizi beklettim ama Geri döndüm!!!
"Benim Ahu'yla aman Asu'yla buluşmam lazım" adının Ozan olduğunu bildiğim çocuk apar topar yerinden kalkarken , Ali'ye anlam veremediğim bir şekilde gülümsedi.
"Aslı olmasın o?" Gülüştüler.
"Ne boksa işte! Hayırlı işler gençler!" yanımdan geçerken bana gülümsemeyi de ihmal etmedi. Tuhaf bir çocuktu. Ama sevimli ya da baby face olduğunu söyleyebilirdim. Sadece burnunun şeklini beğenmemiştim. Onun dışında gayet yakışıklı bir çocuktu.
"Hoşgeldin" dedi Ali yanıma gelirken. O sırada mekana bakıyordum da ortalığı pislik götürüyordu . Mobilyaların ağzı olsada konuşsa.
"Yurtdışında olduğunu düşünüyordum" dedim düz düz.
"Öyle söylemek istedim , biraz burada Ozan'la takıldık" başımı salladım. "Kafamı dağıttım"
"Fazla dağıtmışsın anlaşılan" dedim odaya bakmayı keserek. Eli ensesine gitti.
"Beni biliyorsun , dağınık bir insanım" gülümsedim. "Sen ne yaptın?" omuz silktim.
"Kafamı topladım , dağıtanların aksine" dedim imalı imalı. "Bide ben özür dilerim , o gün çok saçmaladım. "
"Çok fazla!" dediğinde ona dik dik baktım.
"Önemli değil falan demeyecek misin? Hatta senin de benden özür dilemen gerekmiyor mu?" kaşları çatıldı.
"Benim senden özür dilemem falan gerekmiyor , özür dilenecek bir şey yapmadım. " dediğinde şaşkın bir şekilde ona baktım.
"Hayvansın" dedim. "Harbi hayvansın"
"Neyse , annen taburcu oldu mu?" dediğinde şaşkınlığımı gizleyemedim.
"Annemden bile haberin yok!" alkışladım. "Bravo! Öldümü ? Kaldımı hiç birşey bilmiyorsun! Burda birde kafamı dağıtıyorum diyorsun!"
"Selin" dedi bana yaklaşırken. "Dört gündür kafam ilk kez ayık! Emin ol onları öğrenmek için hiç vaktim yoktu!" güldüm.
"İçmekle meşguldün" dedim tükürür gibi. "Ne çok işin varmış öyle!" ellerini saçlarına daldırdı.
"Buraya tartışmaya mı geldin?!" diye bağırdığında duruşumdan taviz vermeden ona baktım.
"Seni görmeye geldim." hepsi bu.
"O zaman beni burda sorgulamak yerine daha iyi hissettirecek şeyler yapabilirsin!" kaşlarımı çattım. "Bana sarılabilirsin mesela?" dediğinde birkaç saniye ona baktım. Bana yaklaşınca ellerimi boynuna dolayıp sarıldım. Sıkı. Sımsıkı.
"Ali" ellerini belime yerleştirdi.
"Efendim?"
"Özür dilerim" yavaşça ondan ayrıldım.
"Ben özür dilerim" dediğinde gülümsedim. "Barıştık mı?" başımı salladım. "Güzel çünkü yapacak işlerimiz var"
"İş?" dediğimde yarım ağız gülümsedi.
"İş"
....
"Oww!! Usta önlüğüyla çok seksi olmuşsunuz Selin hanım" bir an güler gibi olsamda ciddi bir şekilde yanına gittim.
"Sende fena sayılmazsın çırak!" sırıtırken elime bi tane boya fırçası vermişti. Duvarları boyayacakmışız yoksa Ozan Ali'yi evden atarmışmış. Ki buraya ev bile diyemiyorum. Depo desen anca.
"Sarı" dedi fırçayı boyaya batırırken. "Sever misin?"
"Maviyi daha çok severim. Mavi umuttur! Sonsuzluktur! Sarı hüzünü temsil eder!" Ali omuz silkti. E o zaman niye soruyordu?
"Çok konuşuyorsun geveze! İşimiz var buyur başla usta!" fırçayı elime uzattı. Benim fırçam küçük kenar boyamak için kullanılan fırçalardandı , Ali'nin ki ise uzun olanlardandı. Dikkatli bir şekilde yere eğilip parkenin bittiği yere fırçayı dikkatlice , taşırmadan sürdüm. Evet iyi gidiyordum. Yavaş yavaş ilerleyip uzunlamasına bir çizgi çektim. Ve dümdüzdü!
"Selin?" omzumun üzerinden Ali'ye baktım. "Beyin ameliyatı yapmıyorsun ne bu ciddiyet?" güldüm. Ayağa kalkarak Ali'ye döndüm.
"Mükemmel bir iş yapmak istiyorum" fırçayı elimde sallarken Ali'nin yüzüne boya atlamıştı. "Benim çooook işim" dedim 'o'larını uzatarak arkamı döndüm. Ali omzumdan tutup kendine döndürdüğünde , yüzümde tırtıklı ve ıslak birşey hissettim.
"Böyle çok güzel oldun" derken fırçayı yüzümden çekti. "Elime sağlık!" somurttum. Ben yanlışlıkla yapmıştım , ama o bilerek yüzümü boyamıştı!
"Çıkar mı peki bu?" gülerek önüne döndü. "Kime diyorum!" omzundan dürtükledim. "Hayatımın sonuna kadar , yüzüm sarı olacak" yere oturup bağdaş kurdum.
"Sen ciddimisin?" ellerimi göğüs hizamda birleştirdim. "Çocukluk yapma Selin. Çıkar herhalde , hem benim yüzümdede var" omuz silktim. "Çocuk gibisin" dedi yanıma otururken.
"Seninle bir daha konuşmayacağım" elime bir fırça tutuşturup , kafamı kaldırdı.
"Tamam sende benim yüzümü boya , izin veriyorum" kocaman gülümserken , bir elimi Ali'nin çenesine yerleştirdim. Alnından başlayıp burnuna kadar yamuk bir çizgi çektim. Tabi bu sırada Ali rahat durmayıp sürekli işimi zorlaştırmıştı. Bu seferde sağ yanağından sol yanağına , kalın bir çizgi çektim. Bir 'artı' yapmıştım. Aralıklarada noktalar koydum.
"Şaheserim" sırıttım. Ali cebinden telefonu çıkarıp , yansımadan yüzüne baktı.
"Gavurlar gibi" dedi somurturken. "Artı çizmişsin , ben çarpı diye biliyordum" gözlerimi devirdim.
"Matematiksel işlemlerle pek alakam yok" kafasını salladı. "Hadi selfie yapalım!" telefonu elinden aldım.
"Saçmalama" kestirip attı.
"Biraz da arka plan lazım" ayağa kalkıp kutulardaki boyaları etrafa döktüm. Sadece sarı yoktu. Mavi , yeşil , mor!
"Lan lan lan!" derdemez yerinden fırladı. "Kızım n'apıyorsun?" gülümsedim.
"Arka plan kusursuz olmalı" kolundan tutarak kendime çektim. Kamerayı yukarı kaldırdım.
"Hiç sevmem şu fotoğraf işlerini . Sen çekil işte" omuz silktim. Kameraya gülümserken , onun gülümsemediğini farkettim.
"Ali hemen şu kameraya gülümsemezsen , bu fotoğrafı aklına gelemeyecek kadar çok internet sitesine yüklerim" birkaç saniye bana mal mal baktıktan sonra gülümsedi. Bekletmeden çektim bende.
"Oldumu hanımefendi?" başımı salladım. "Şimdi burayıda temizlemem gerekecek! İki saniyelik arka plan yüzünden iki saatlik iş çıkardın başıma" söylendi.
"Dediğin gibi " dedim fotoğrafa bakarken.
"Baş belası" dedik aynanda. Bana bakarak gülümsedi.
"İnsanın kendisini bilmesi çok güzel" gözlerimi devirdim. "Şimdi baş belası bana yardım etmezsen , evimden kovulacağım"
"Ev mi ?" dedim depoya bakarken. "Harabe gibi , sekizyüz yıllık pislik var"
"Temizle güzelim" dedi . "Temizledin de ben 'yapma' mı dedim" nefesimi dışarı üfledim.
"İşte burası da benim..." kapının gıcırtısını duyduğumda mekanik bir hareketle kapıya baktım. Ozan gelmişti. Ve yanında biri kızıl diğeri sarışın iki kız.
"Fakirane" dedi Ali'ye dik dik bakarken."Bu ne be?" dedi kızıl saçlı olan. "Burayı pislik götürüyor" önce beni sonra Ali'yi gösterdi. "Kim bunlar?" Ozan şok olmuş gibi etrafa bakıyordu.
"Bu ne lan ortalığın ebesini bellemişsiniz" üst kapalı ettiği küfürü en az Ali kadar anlamıştım. Uzun uzun 'ortalığın amına koymuşsunuz' diyecekti ama kızlar vardı.Ve Ali'yi evden kesin kovacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ KENDİME SAKLADIM [AlSel]
FanfictionSeni Kendime Sakladım... Komedi tarzı AlSel hikayesi.