cool kids dont love //destiel ✔️

waiting

'Seninde geleceğini tahmin etmiyordum' dedi Benny şaşkınca.

'Yapacak başka bir şeyim yoktu ' diye cevapladım onu , bir yandan Meg'i ararken. Beş dakika kadar önce içki almak için gitmişti.

'Olabilir ' Benny salonun içine doğru yürümeye başladı. 'Ama Dean gideli bir kaç gün oldu sadece , bu kadar çabuk toparlanacağını düşünmemiştim.'

İsminin geçmesi bile canımı yakarken 'Bende onun gideceğini düşünmezdim' dedim. 'Hata yapmış olabilirim ama düzeltmem için bir şans vermedi bana. '

'Anlamıyorsun. ' dedi başını sallayıp. Sinirlenmeye başlıyor gibiydi , ben çoktan öyleydim ve 'Anlamamı sağla o zaman ' dedim yüksek sesle. Neyseki müzik bağırışımı örtüyordu.

' Senin aklının karışık olduğunu düşünüyordu , tercihlerinden emin olmadığını. Sen kendini bul , anla diye gitti. Dean için durumların daha kolay olduğunu mu sanıyorsun ? '

'Ama gitti ' dedim çaresizce. Zavallıydım , yalnızlık sarmıştı her tarafı ve kendimi gizleyemiyordum artık.

'Üzgünüm ama hata sende Cas. Sevgilin varken başka bir kızı öptün , hiçbir bahane yada sebep yeterli değil. '

'Herneyse ' dedim fısıldayarak. 'Ben Meg'e baksam iyi olur. '

Gürültü ve insan kalabalığı yalnızlığımı düşünmeme engel olamıyordu ne yazık ki. Meg'i sınıftan bir kaç çocukla konuşurken bulduğumda yanlarına gidip gitmemekte bile kararsızdım. Gülüp eğleniyorlar gibiydi , benimse hiç içimden gelmiyordu şimdi. Tek başıma kalmak ve düşünmek istiyordum , son bir kaç gündür daima yaptığım gibi. Ne yazık ki ben kararsızlık evresini atlatamadan Meg beni farketti ve eliyle gel işareti yaptı.

Yüzümdeki sahte gülümseme ile yanlarına gittim , içimden bir ses 'yanlış yerdesin' diye bağırmaya başlamıştı bile.

10 gün sonra ... (Meg'in asıl davet ettiği parti buydu ama arada geçen günlerde de hep beraber takılıp aynı yerlere gittiler)

Kaçıncı olduğunu artık sayamadığım bardaktan bir yudum daha aldım. Alkol kendimi iyi hissetmemi sağlıyordu. Meg sürekli etrafımda dolanıyordu ve artık cidden sıkılmıştım. Kolumda gezdirdiği elini iteleyip ' Biraz uzaklaşabilir misin ' dedim sinirle.

'Seni rahatlatmama izin ver ' dedi ısrarla vücuduma dokunmaya devam ederken. Sanırım rahatlatmak derken kastettiği seks falandı. Bilmediği şey ise tüm zihnimin Dean ile kaplı olduğuydu. Durum böyleyken onu hissetmem mümkün değildi zaten. Üstelik yaptıkları beni şaşırtıyordu , ilk günlerdeki sessiz sakin kız gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti sanki.

Sınıftaki herkesle iletişime geçiyor , erkeklerle de benim aracılığımla yakınlaşıyordu. Sınıfı fethedilecek bir toprak parçası olarak görüyordu sanırım , herkesi kendi tarafına almaya çalışıyordu. İyilikle pek alakası olduğu söylenemezdi yani ve ben cidden ondan bıkmıştım.

Masada dizili bardaklardan birini alıp ayağa kalktım. 'Sen iyi biri değilsin Meg. ' dedim elimle onu işaret ederken. 'Sürekli insanların arkasından iş çevirip birbirlerine düşürüyorsun , kıskanç ve bencilsin. I
İçindeki pisliği görebiliyorum. '

Yanıma gelip , koluma girdi. 'Fazla içti ' dedi kalabalığa doğru. 'Kusuruna bakmayın. '

Acaba böyle yaparak kendini temize çıkarabileceğini falan mı sanıyordu ?

'Hayır , alkolden değil ' dedim onu kendimden uzaklaştırıp. 'Hep yanında tuttuğun tek kişi benim , yani gerçek seni tanıyorum. '

' Bu laflar ağzına hiç yakışmıyor Castiel. ' dedi yüzünü farklı şekillere sokup. Sonunda işin ciddiyetini anlamış gibiydi.

'O halde siktirip gitmeye ne dersin ? ' diye cevapladım onu , tane tane konuşarak. İyice anlasın diye. Bir kaç kişi gülmeye başlarken Meg sinirle bir şeyler söylenip dışarı çıktı.

'Dean nerde ? ' diye sordum karşıma çıkan ilk kişiye. Herhangi bir tepki göremeyince aynı soruyu sorarak evde dolaşmaya devam ettim , Benny'yi bulana kadar.

'O gitti ' dedi sakince. Geçen haftaların tek iyi yönü onunla eskisi gibi halimize dönmüş olmamızdı.

'Ama onu burda istiyorum '

Dean ' i özledim. Tahmin edemeyeceğiniz kadar çok. İçimde bir boşluk oluştu sanki o gidince. Hiç bir şeyle dolduramadığım , daima hissettiğim kocaman bir delik.

Benny kolunu omzuma dolayıp 'Geçecek Cas' dedi.

Teselli istemiyordum ki ben , Dean'i istiyordum.

'Bana söz vermişti ' dedim insan kalabalığını izlerken. Çoğu içiyor yada yiyişiyordu. Kağıttan insanlar , gerçek değil hiç birisi. Tek gerçek ; aşk. Benim tek gerçeğim Dean , uzaklarda olan ama kalbimde daima acısını hissettiğim kişi.

Sarhoş olduğumun tam anlamıyla farkındaydım , umrumda da değildi zaten. Dean gittiğinden beri içmek ve boş boş etrafta gezinmekten başka bir şey yapmamıştım ki. Onun en yakın arkadaşı bir adım uzağımda , sessizce dururken elimden gelen bir şey yoktu.

'Nerde olduğunu biliyorsun , değil mi ? ' dedim kendimden emin şekilde. Kesinlikle biliyordu , Dean ile aramdaki mesafelerin bitmesi onun ağzından çıkacak basit bir adrese bağlıydı.

'Evet ' diyerek kabul etti dediğimi , ve içimde bir umut oluşmasını sağladı.
'Lütfen söyle ' diye yalvardım. ' Dean'in yokluğuna dayanamıyorum. '

'Üzgünüm Cas ama o istemiyor. Hayatına devam etmen gerektiğini , bunun basit bir suçluluk hissi olduğunu ve artık aşman gerektiğini söylüyor. '

Duyduklarıma inanmak istemedim , suçu içtiğim alkole bağlamaya çalıştım ama gözlerindeki bakış , her şeyi kanıtlıyordu.

'Ama ben onu seviyorum ' dedim , bir şeyi değiştirmeyeceğini bile bile. 'Onu hep sevdim , sadece kişiliğimle küçük bir çatışma yaşadım o kadar. Ve geçen onca zamandan sonra anlıyorum , benim istediğim kişi Dean. Geçmişi değiştiremem biliyorum ama o hata sayesinde artık hiç şüphe yada soru işareti kalmadı aklımda. Keşke geri dönse ve ona anlatabilsem kendimi , empati yapmasını sağlayabilsem. '

Benny çaresizce başını salladı. Onu suçlayamazdım , elçi gibi birşeydi sonuçta. Dean'i bile haklı bulduğum zamanlar oluyordu. Sonuçta sevgiliyken ve hiç bir günahı yokken ona ihanet etmiştim. Ama ben yeniydim tüm bu şeylerde. Kalıp bana doğruyu yanlışı öğretmesi gerekmez miydi ?
Tabii savaşmaya devam etmek için artık bir sebebi yoksa başkaydı. Bu da demek oluyordu ki Dean vazgeçmişti benden. Yoksa geri gelir yada en azından arayıp konuşurdu , değil mi ?

Hayatımın geri kalanında günler böyle geçip gidecekti yani. Aşksız , halsiz ve sessiz. Yarın sabah yine güneş doğacaktı , yeni bir gün başlayacaktı ve ben yine ölecektim.