cool kids dont love //destiel ✔️

confession

Mike'ı iyi bir benzettikten -daha doğrusu hastanelik ettikten- sonra, zil çalmak üzere olduğu için sınıfa gittim.

Benny arka sırada oturuyordu tüm o endişeli haliyle. Yanına gidip sandalyeyi çektim, biraz gürültü yaparak. Çünkü fazla dalgın görünüyordu ve beni farketmemiş gibiydi.

"Sanırım soruların var," dedi yorgun ses tonuyla.

"Elbette," elimi omzuna koyduktan sonra devam ettim. "Kuzenin neden onların öpüştüğünü söyledi, öyle olmamasına rağmen?"

"Çünkü o bir salak," Sırtını sıraya yaslayıp ellerini yüzüne kapadı. "Gerizekalı Mike'ı dinleyip bana yalan söylemiş, sana iletmem için. Sen gittikten sonra gelip açıkladı her şeyi."

Doğru anlamış mıyım diye kontrol etmek için tekrarladım, "Yani kuzenin Mike'ı dinleyip olayı sana farklı şekilde anlattı, planlı olarak. Senin bunlardan haberin yoktu?"

Benny bana dönüp inanamaz bir bakış atıp "Oh," dedi. "Bu işin içinde olduğumu mu düşünmüştün?"

"Hayır, "

Belki birazcık, ama bunu Ben bilmese daha iyi.

"Bana yalan söyleme Dean-o, seni herkesten iyi tanıdığımı biliyorsun. Vay canına, cidden düşündün demek." Elini kalbinin üzerine koyup "Bu acıttı,"dedi rol yaparak.

"Şebeklik yapmayı bırakta neden bu kadar kötü görünüyorsun onu söyle," diyerek konuyu değiştirdim. Mike konusu çözülmüştü zaten, uzatmanın bir anlamı yoktu. Üstelik Benny fazla üzgün ve depresif gibiydi, her zaman olduğunun aksine. Açıkçası bu hali beni endişelendirmişti.

Derin bir nefes verdikten sonra gözlerini kapatıp konuşmaya başladı.

"Tina. Onu bir erkekle öpüşürken gördüm."

Birkaç saniye durup, kahkahalarımı serbest bıraktım.
Günüm güzel başlamış sonra biraz şiddetle devam etmişti ama bu, cidden bu fazlaydı! Benny'nin gözlerinde o aşk acısını görmek. Bu günlerin geleceğini asla düşünemezdim.

Omzuna dostça vurup "Neyse ki," dedim, büyük ihtimalle onu teselli edeceğimi sanıyordu ama bilmediği şey  elimde böyle bir fırsat varken geri tepmeyeceğimdi. Dayanamayarak tekrar gülünce ciddi bir ifade takınıp baştan başladım.

"Neyseki bir erkekle öpüşüyor, ya bir kız olsaydı? Düşünsene hiç şansın olmazdı o zaman. Gerçi şimdi de çok var sayılmaz ama."

Eliyle hareket çektikten sonra -ki bu daha çok gülmeme sebep olmuştu - sıradan kalkıp önlere doğru ilerledi.

Hoca gelmiş olmasına rağmen "Aptal aşık Benny," dedim yüksek sesle. Birkaç kişi garip garip bana bakmış olsa da umrumda değildi. Ah Benny, zorlu bir yola giriyorsun adamım.

-

Uyuklamakla geçen kırk beş dakika ardından nihayet zil çalmıştı. Koşarak sınıftan çıkıp Castiel'inkine gittim. Ders programı bende de olduğu için onu bulmam eskisi gibi zor olmuyordu artık.

Koridorda adeta parlayan, simsiyah saçları ve masmavi gözleriyle muhteşemliğin tanımı olan çocuğa doğru büyük birkaç adım atıp aramızdaki mesafeyi kapattım. Okulda olmamayı dilerdim, böylece onu öpebilirdim şimdi.