Arkadaşlar şimdi kendi kitabım demiyorum ilk üç bölümüm hem sıkıcı hem sıkıcı. Ama eminim diğer bölümler hoşunuza gidecek benden demesi :)) :)))
"Baba bu kim" dedi küçük bir çocuk.
"Yeni bakıcın oğlum "diye karşılık verdi adam.
Çocuk yanıma kadar geldi. Ve bana elini uzattı.
" Merhaba ben Ayaz"dedi.
Bu hareketine karşı gülümsedim.
Bende dizlerimin üzerine çökerek boyumuzu aynı hizaya getirmeye çalıştım."Merhaba bende Ayşe"deyip bende ona elimi uzattım. Selamlaştıktan sonra
"Sana sarıla bilir miyim "diye sorduğunda donup kaldım.Bu sorusuna karşı şaşırmadım desem yalan olur. Hangi çocuk ilk günden bu kadar yakınlık gösterirki.
'Kızım buldun da bunadın mı sen, şükret çocuk cana yakın birine benziyor ve seni sevmişe benziyor' diyen iç sesime hak verdim. Bu işe ihtiyacım var ve bu karşımdaki ufaklık çok samimi...
"Ta.. Tabiki "dedim.Lanet olsun kekeledim.
" İstiyorsan sarılmam"dedi ağlamaklı ses tonuyla.
"Olur mu.... Tabiki isterim sana sarılmak"dedim. Onu kucağıma alıp sıkıca sarıldım. Kokusu çok güzeldi, daha çok nefes alma isteği uyandırdı kokusu içimde.
"Hadi oğlum uyku vakti "diyen Baran beyle sarılmamıza son verip ona çevirdik bakışlarımı bakışlarımızı.
" Ama baba ben ayşe ablayla oynamak istiyorum biraz. Lütfen "dedi Ayaz.
" Yarın oynarsınız şimdi uyku vakti hadi şimdi odana"dedi sert çıkan ses tonuyla.
"Ayşe ablada gelsin "dedi Ayaz dudaklarını bükerek.
" Ayaz hadi oğlum uzatma odana"dedi Baran bey.
"Tamam "sonra tekrar bana dönüp
" Yarın görüşürüz "deyip yanağıma sulu bir öpücük kondurdu.
Ayaz odasına çıktığında Baran beyin konuşmasıyla bakışlarımı ona çevirdim.
" Yarından itibaren başlıya bilirsin... Sana burda bir oda hazırladılar. "
" Gerek yoktu ben sabahları. gelirdim"dedim.
"Burda çalışacaksan burdada kalacaksın. Ayaz sabahları erken uyanır "dedi.
" Ta... Tamam..... Baran bey"dedim ve konuşmaya devam ettim.
"Ama size daha kendimi tanıtmayı ... yani beni daha tanımıyorsunuz bile belki ben çocuk kaçırıyorum.... Belki organ mafyasında çalışıyorum beliki çocuğunuzu satarım... Çalışanları tanımadan böyle işe mi alıyorsunuz"dedim sitem dolu.
Baran bey bu lafımın üzerine ilk önce güzel bir kahkaha attı. Sonra bana doğru adım attı. O üzerime doğru geldikçe ben geri geri gidiyorum. Sırtımın duvara değmesiyle köşeye sıkıştığımı anladım. Baran bey tam karşıma dikildi ve beni duvarla arasına aldı.
"Ben seni yeterince tanıyorum "
" Na... Nasıl anlamadım "dedim.
" Araştırdım ve hakkında herşeyi biliyorum diyelim. "
Ben ona ağzım açık bakarken o elinin birini yanağıma koyup okşamaya başladı ve bir yandan da konuşmaya devam etti.
" Yani sonuçta ben koskoca iş adamıyım ve biraz araştırdım seni. Bi ailenin olmadığını, teyzenlerde yaşadığını, okulu bırakıp çalıştığını ve bunun gibi bir çok şeyi "
Kalbimin heyecandan mı yoksa korkudan mı böyle deli atmasını es geçip konuşcaktım ki o konuşmaya devam etti.
" Hadi şimdi dinlen, yarın herşeyi detaylıca konuşuruz"dediğinde kafamı 'tamam' dercesine salladım.
Bakışlarımı ayağımdan çekip adamın gözlerine baktım. Onunda bana baktığını fark ettim. Ama bakışlarında bi farklılık vardı. Ne bilim sanki özlemle, hasretle bakıyor. Hani böyle kaybettiğin bir şeyi bulursunya, aynı öyle bakıyor.Bakışları dudağıma yönelttiğinde yutkundum. Öpmezdi değil mi? Allahım kalbim neden böyle ritmini bozdu. Hayır yani yerinden çıkacak diye korkuyorum...
Yüzü yüzüme yaklaştığında nefes almayı unuttum. Burun buruna geldiğimizde konuştu"Odan merdivenleri çıktığında sağdan ilk kapı"dedi.
Biraz daha yaklaştığında
"nefes al"dedi. Derin bir nefes aldığımda gülümsediğini fark ettim. ÇOK GÜZEL GÜLÜYOR'insafsız."İ... İz.. İznizle efendim "deyip duvarla arasından çıktım.
Merdivenlerden yukarı çıktığımda, aşağıdan kahkaha sesi geldi. Benimle dalga geçiyor resmen.
Neyse bana söylediği odaya girdiğimde nutkum tutuldu.
İçeride çift kişilik yatak, büyük bir giysi dolabı, makyaj masası, ve özellikle odanın duvarlarının kırmızı renkte olduğunu saymıyorum bile.
Odanın içinde iki kapı olduğunu fark ettim. İlkine girdiğimde banyo olduğunu anladım gayet güzel büyüktü. İkinci kapıyı açtığımda Ayazın odasına çıktığını anladım. Ayaza baktığımda mışıl mışıl uyuyordu. Yanına gittiğimde üzerini örttüm. Yazık acaba annesi nerde, yaşıyor mu?, yoksa onunda benim gibi annesi öldümü....
Tekrar benim için hazırlanan odaya girdim. Yorgunum ve hemen uyumam lazım.
İyide benim geceliklerim yok. Napcam ben. Offf salla gitsin dedim ve kenimi yatağa attım.
............................................ ......
Umarım beğenirsiniz.....
Yorumlarınızı bekliyorum......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Çocuk Bakıcısı✅ #Wattys2017
General FictionMafyanın çocuk bakıcısı olacağından habersiz bir kız.... Bakıcıyı ölen annesine benzeten küçük ayazımız.... Ölen eşine benzettiği için onu zorla yanında tutan ayazın yani yakışıklı Mafyamız.... Bakalım Ayşe kabullenecek mi? Yoksa kaçış planları y...