M. Ç. B. 7.Bölüm

51.3K 1.9K 41
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum...İyi yada kötü lütfen,neler hoşunuza gidiyor neler gitmiyor. Bi şeyler yazın işte...
Votelerinizide bekliyorum....
Umarım bu bölümüde beğenirsiniz....
İYİ OKUMALAR...

(((((((((((((((((((((((() ((()))))))))))))))

"Mutluyum "

.......

Sabah güneşin ilk ışıklarıyla gözlerimi araladım. Malum hesapladığıma göre Baran'ın annesigil bugün gidiyor ve ben bugün içimden gelen bir dürtüyle onlara güzel bir masa hazırlamak istiyorum.
Banyodaki rutin işlerimi hallettikten sonra dolaptan kırmızı bir diz üstü elbise çıkartıp giyindim.
Saçlarımı yandan ördüm.

Yatağımı düzeltmek için döndüğümde uyuyan bir Baran beklemiyordum. Ahh doğruya dün ailem hakkında soru sormuştu. Birazda sohbet ettikten sonra uyumuştuk. Onu uykusuyla başbaşa bırakıp aşağıya inip mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladım.

Kahvaltıyı hazırladıktan sonra tekrar yukarıya çıkıp Narin hanımları uyandırdım. Sıra Ayaz ve Baran daydı. İlk Ayazı uyandırmaya karar verdim.
Odaya girdiğimde mışıl mışıl uyuyordu. Yatağın köşesine oturup onu seyrettim. Ne kadar da tatlı, bilmiş, eğlenceli hayat dolu bir çocuktu bu böyle. Elimin birini yanağına koyup okşadım. İç çekerek ona seslendim.

"Ayaz. Canım hadi uyan. "
Yerinde hafifçe kıpırdandı.
Gülümsedim,gülümsetti.
"Ayaz hadi. Uyan artık"dedim en sevimli ses tonumla. Gözlerini yavaş yavaş aralayıp etrafına baktı. Bakışları beni bulduğunda kocaman gülümsedi."Anne"dedi uykulu ses tonuyla."Günaydın"dedim.

"Günaydın anne".
Yatakta oturur pozisyonuna geçip yanağıma bi öpücük bıraktı.
"Hadi bakalım kahvaltı vakti. Küçük paşa."
Ayaz kıkırdayarak "Tamam anne"dedi.
"Hadi bakalım giyinme vakti."

Ayazla birlikte yataktan kalkıp dolabın önüne geldik. Dolabı açıp siyah kot pantolan alıp giydirdim ardından mavi gömlek alıp onuda giydirdim.Banyoya girip rutin işlerini hallettik. Saçlarınıda şekil verdikten sonra işimiz bitti."Hadi gidip uykucu babayı uyandıralım."dedim.

"Tamam"deyip elimi tuttu.Ayazın odasından çıkıp benim odama girdik. Yüz üstü yatıyordu. Ayazla yatağa yaklaşıp ilk bir baktık.

"Nasıl uyandırmak istersin babayı."diye sordum fısıldayarak.
"Islatarak"dedi. Ben ona anlamamışcasına bakarken o devam etti konuşmasına.

"Yüzüne bir bardak su dökelim"
Kafamı olumsuz anlamda salladım .
"Neden"diye sordu.
"Keser bizi" dedim.
"Sana kıymaz"deyince,içimden 'nah kıymaz diri diri yakar'diye iç geçirdim.

"Sen yap ben sana destek çıkarım"

"Hayır anne sen yap. Lütfen."

"Offf. Tamam."
Bi koşu mutfağa inip bir bardak su aldım. Yukarıya tekrar çıkarken içim içimi yiyordu. Korkudan elim ayağım bir birine dolandı.Odaya girdiğim Ayaz beni ayakta bekliyordu. Kime çekmiş lan bu cani diye içimden geçirdim.

"Hadi anne"dedi Ayaz heyecanla.

"Tamam dur". Allahım korkuyorum. Yatağa yaklaşıp Barana doğru eğildim. Hafifçe omzunu dürttüm. Homurdanarak sırt üstü yatağa döndü.İşte beklenen an...
Suyu yavaş yavaş yüzünün hizasına döktüm.Bir anda hepsi dökünce küfrederek yataktan fırladı.
"Ulan hangi siktiğimin çocuğ-"lafını elimi ağzına koymamla bölündü.
Ayazı işaret ettim. Elimi ağzından çekip bileğimi tuttu.

"Ayaz hadi aşağıya in biz geliyoruz oğlum."
Aha işkence yapcak kesin.Hayır. Ben şiddete karşıyım. Ve hemen konuşmaya başladım.

"Aaa olurmu küçücük çocuk nasıl insin merdivenden. Neyse sende giyin in aşağıyada kahvaltı edelim."deyip bileğimi Barandan kurtardım. Ayazın elini tutup aşağıya indik.Narin hanımlar çoktan aşağıya inmiş oturup muhabbet ediyorlardı. Tam oturacağım sıra kapı çaldı.
Kapıyı açtığımda Burak,Mert,Rüzgar,Emre ve Can vardı. Yanlarındada güzeller güzeli iki tatlı kız çocuğu vardı.
Onları içeri alıp salona geçtik.Kızların elinden tutup üçlü koltuğa geçtim.Sağımda sarışın solumda ise esmer güzelleri.Offf çok tatlılar.
Dayanayıp kızları yan yana oturtup tam karşılarında diz çöküp sevmeye başladım.

"Oyyy oyyy oyyy ben sizin gibi tatlı şeyler ilk kez görüyorum. Adınız ne sizin.Offf allahım ben de böyle tatlı kızlar istiyorum."deyip durmadan öpüyordum.

"Anne"
Ayazın seslenmesiyle bakışlarımı ona çevirdim.

"Ben tatlı değil miyim"diye sordu ağlamaklı ses tonuyla. Kollarımı iki yana açıp .
"Gel buraya"dedim. Koşarak kucağıma atladı ve sıkıca sarıldı.
"Ben tatlı değil miyim" diye sorusunu tekrarladı.

"Olurmu sen benim yakışıklı oğlumsun"dedim. Oğlum. Ne kadar güzel bir kelime.
Öz değil ama olsun...

Ben onu öz evladım gibi severim diye içimden düşündüm.

************************************************************
Yorumlarını bekliyorum iyi yada kötü.
Lütfen...

Mafyanın Çocuk Bakıcısı✅ #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin