Bunun üzerine ben ise derin bir nefes alarak balkonun kenarına geçtim ve Bilge abiye doğru bakarak "Her zaman ki gibi , doğaçlama yapıyoruz" dedim ve balkondan aşağıya doğru atladım.
Bu sırada etrafta amaçsız bir şekilde dolaşan zombiler ise bana doğru döndüler ve yalpalayarak üzerime doğru koşmaya başladılar bunun üzerine ben ise sırtıma astığım galili sıkıca kavradım ve üzerime doğru koşan zombilerden hiç birine aldırmadan girişin ortasındaki resepsiyona doğru var gücümle koşarken bir yandan da önüme çıkan bütün zombilerin suratlarının ortasına sıkıca kavradığım silahımın kabzasıyla vurmaya başladım ve resepsiyonun yanına ulaşınca kendimi hızla masanın üzerine atarak üzerime doğru gelen zombilerin hepsine doğru ateş etmeye başladım . Bu sırada Bilge abi ise yukarıdaki balkon kolonlarına doğru yaslanmış bir şekilde elindeki silahı kavrayıp resepsiyona doğru yaklaşan arkamdaki zombileri vurmaya başlamıştı.
bir müddet sonra ....
Dakikalar hızla geçmiş ve giriş katındaki zombilerin neredeyse hepsi temizlenmişti.Bunun üzerine ikinci katın balkonunda duran Bilge abi ise aşağıya doğru atlayarak hızla yanıma doğru gelmiş ve geriye kalan bütün zombileri başka bir zombinin üzerinden çıkardığı bıçak yardımıyla teker teker öldürmeye başlamıştı.Bu sırada ben ise elimdeki silahın şarjörünü değiştirmiş bir şekilde giriş kattaki asansörlere doğru yürümeye başladım ve asansörün kapısına varıp Bilge abiye doğru dönerek "Hadisene Bilge abi yoksa benimle beraber yukarıya gelmiyor musun? " diye seslendim ve bütün asansörlerin çağırma düğmesine basarak Bilge abiyi izlemeye başladım.Tamda bu sırada arkamdaki asansörlerden birinin kapısı açıldı ve Asansörün içinden çıkan bir zombi üzerime doğru atlayarak beni yere düşürdü ve boynumdan kocaman bir ısırık almak için çabalamaya başladı .Bu sırada şu an yaşadıklarım yetmezmiş gibi birde diğer asansöründe kapısı bir anda açıldı ve içeriden çıkan bir gurup zombi nedenini anlayamadığım bir sebepten ötürü beni es geçerek var güçleriyle Bilge abiye doğru koşmaya başladı.Bunun üzerine sinirlenen Bilge abi ise zombilere doğru bakarak "YETER ULAN!!!! YETER , ne istiyorsunuz lan bizden " diye bağırmaya başladı ve elindeki bıçağı üzerimdeki zombinin kafasına doğru fırlatarak kemerinin yanındaki tekliyi kavradı ve üzerine doğru gelen zombilere doğru ateş etmeye başladı ama buna rağmen her zaman ki gibi şansızlığım yüzüme vurulmuş ve Bilge abinin attığı bıçak zombinin kafası yerine zombinin omzuna saplanmıştı. Bunun üzerine ben ise derin bir nefes aldım ve üzerimdeki zombinin boş ve donuk gözlerinin içine bakarak var gücümle zombinin suratının ortasına doğru sert bir kafa attım ve geriye doğru sendeleyen zombinin omuzundaki bıçağı kendime doğru çekerek üzerimdeki zombiyle boğuşmaya ve elimdeki bıçağı ileri geri sallayarak zombinin yüzünde yarıklar açmaya başladım . Tamda her şey bitti sonunda ölüyorum dediğim anda ise arkamda duran büyük çelik kapı bir anda açıldı ve içeriden dışarıya doğru çıkan iki kişiden yüzü bandanayla örtülü olan elindeki baltayı üzerimdeki zombinin kafasına sapladı ve elini bana doğru uzatarak "Hadi Deniz hızlı ol gidiyoruz" dedi . Bu sırada elinde demir sopa olan bir diğeri ise az önce yere düşürdüğüm tekliyi yerden alıp Bilge abinin yanına doğru koştu ve Bilge abinin çevresini saran zombilere doğru ateş etmeye başladı.Baş ucumda dikilen kişi ise elimden tuttu ve beni kendine doğru çekerek çelik kapıdan içeriye doğru geçirdi ve hızla dışarı çıkarak Bilge abinin çevresindeki zombileri öldürmeye başladı.
Bir müddet sonra ...
Çok geçmeden Bilge abi ve yanı başındaki iki kişi hızla odadan içeriye doğru girdi ve çelik kapıyı içeriden kitleyerek bana doğru yaklaştılar . Bu sırada yüzünde bandana olan kişi yüzündeki bandanayı yavaşça çıkarak bana doğru gülümsemeye başladı ve "Deniz ?" diye seslendi.Bunun üzerine bense kızın yüzüne dikkatlice baktım ve bir an duraksayarak "Melisa ?" dedim ve bu kelimeyi dememle birlikte karşımdaki kız sevinerek boynuma atladı ve bedenimi ciğerlerim ağzımdan gelecek kadar sıkıca kavrayıp bana sarılmaya devam etti. "Hala yaşadığına inanamıyorum ya , Diğerleri nasıl onlarda iyi mi ? , Ya Esin oda yaşıyor mu , peki ya Buğra, lan oğlum var ya sizi çok özlemişimde diğerleri nerede , yoksa onlara birşey mi oldu , ya eğer kötü bir şey olduysa sakın söyleme , ya yada söyle ya çok merak ettim ama yada boşver kötüyse sakın söyleme. Of ya bir türlü karar veremiyorum , Diğerleri niye yanında değil ki , ya bir dakika ya harbiden sen neden burdasın ki , Diğerleride mi burada yoksa? peki ya bu amca kim .... "derken hızla elimi Melisanın ağzına doğru götürdüm ve Melisanın ağzını kapatarak "Melisacımm bir dakika sakin olda motorun soğusun dedim ve olan biten her şeyi kısaca Melisaya anlatmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRÜS:ÖLÜLER ŞEHRİ
Science-FictionSadece yağmur şırıltıları ve hırıltı sesleri geliyordu.İnsanlar sessizce bir tarafa gizleniyor.O sırada karanlık sokaklarda ve aralarda onlarca insan silüeti beliriyordu..Ne oldu ne oldu bunca insana belki bir hastalık belkide tanrının insan oğlunda...