Emreden kapıyı açmasını istedim. Kilerin kapısı yavaşça açıldı ve bir fare hızla dışarı fırladı.Korkudan kalbim yerinden fırlıyacak gibi atıyordu. Daha fazla dayanamadım ve kapıyı son hız açtım
Kapı açılınca derin bir nefes almıştım kapının altından gördüklerim ise sadece Emrenin kardeşinin eski botlarıydı. Ve herhalde o tıkırtı ve çarpma seslerinide o fare çıkarıyordu.kilerin içine bakıyordum ki Esinin çığlığıyla irkildim;
-Aaaaaaaaaaaa!!!
-Ne oldu Esin ?
Esin elleriyle kapıyı ve camları gösteriyordu. az önceki sesleri duyan onlarca zombi evin etrafını sarmıştı bazı zombiler ise dış kapıyı zorluyordu.Hemen mutfakta kalan malzemelerimizi yanımıza alıp hızla yukar kata koşmaya başladık bu sırada dış kapının ve camların kırılma sesler duyuldu.Emre ise bize el işaretleriyle kendi odasını gösteriyordu. Hemen hep beraber Emrenin odasına girdik ve kapıyı kapatmak için ne bulduysak kapının önüne doğru itiyorduk ki cam kenarındaki eski eşya dolabının kapısı yavaşça açıldı ve içinden küçük bir kız çocuğu çıktı. Bu kız Emrenin kız kardeşi Esraydı. Emre hemen Esranın yanına geçti ;
-Ne oldu size Esra
Esra ise yüzündeki korku ve umutsuzluk içinde hıçkırarak ağlıyor bize olanları anlatmaya çalıyordu. Emre ise elindeki bez ile kardeşinin göz yaşlarını siliyordu.
-Abi annem ve babam onlar ı-ısırıldılar. İkiside ateşler içindeydi ama ben onlara hi-hiç bişey yapamıyordum. Bir anda yere yıkıldılar uyandırmaya çalıştım işe yaramadı uyanmadılar, baş uçlarına oturup ağladım dakikalarca tanrıya yalvardım tanrı beni duymuştu uyandılar ama değişmişlerdi beni tanımadılar üzerime doğru gelmeye başladılar kaçmaya çalıştım ama beni mutfakta yakaladılar bana saldırmaya başladılar elime gelen herşeyi onlara fırlattım ama halâ gelmeye devam ettiler gözleri dönmüş gibiydi ve beni kolumdan ısırdılar yere düştüm yerde onlarla boğuşurken elime ilk gelen şeyle kafalarına vurdum ben böyle olsun istemezdim.....
-Sorun yok anlıyorum bunu yapmak zorundaydın.
Emre kardeşine sarılıp teselli vermeye çalışıyordu bu sırada elini Esranın anlına değdirerek " Senin ateşin mi var"
-Evet sanırım
Bunu duyunca Esine Esra ile ilgilenmesini söyledim ve Emreyi kenara çektim
-Dediklerini duydun Emre
-Neyi
-Dönüşmeyi Oda onlardan olucak Emre
-Hayır olmaz Deniz
-Bunu yapmak zorundayız
- Neyi Deniz
-Onu öldürmeliyiz
-Yapamam Deniz başka hiç bir şeyim kalmadı şu siktiğimin hayatımda. O da giderse ne yaparım bilemiyorum.Lütfen yapma benden bunun için izin isteme
-İzin istemiyorum Emre yapmak zorundayız..
Emre elindeki silahi bana doğru uzatarak ağlamaya başladı ; O benim herşeyim buna izin veremem anlıyormusun
Emre kafayı yemeye başlamıştı...Emre halâ ağlıyarak ;
-Hepiniz duvar dibine geçin
-Dur Emre yapma
-Şimdide silahları yere atın
-Emre doğru düşünemiyorsun peki ya daha sonra ne olucak
-Sikmişim gelecegi şimdi uslu olun ve orda bekleyin
Emre elimizden tüm silahları alıp bizi köşeye geçirdi.Bunlar olurken onlarca zombi ise çok tan evin içine girmişti.Emre bize bakıp bakıp duruyordu. Tam bu sırada Esra bir anda yere yığıldı Emre hemen Esranın yanına gitti ve Esranın bedenini kucakladı;
-Emre öldü o
-Hayırrrrrr ölmedi o
Emre ısrarla Esranın cansız bedenine yalvarıyordu" kalk ne olursun kalk Esra uyan Esra şakayı kes....." İlk defa birini bukadar üzgün görüyordum.Emre Esranın kulagına eğilip bişeyler söylemeye başladı ardından kendi kulağını Esranın ağzına dayadı. Ve sanki Esra ona bişeyler fışıldıyormuş gibi davrandı.Ardında bize tüm silahları geri verdi ve şöyle dedi ;
Esra sizin yaşamanızı istiyor. Sizden son bir isteğim var eğer kurtulursanız beni iyi hatırlayın....
Daha ne oluyor demeye kalmadan elinde tuttuğu silahı kafasına dayadı ve ateşledi.Emrenin bedeni kardeşinin üzerine yığıldı.Sesi duyan onlarca zombi ise odanın kapısına yüklenmeye başladı.Bizim için o an zaman durmuştu hepimiz ağlıyorduk Bu sırada Esranın cesedi canlanmış. Üzerinde yatan abisininin cansız bedenini kemirmeye çalışıyordu. Bense kendimi toplamaya çalışarak emrenin elindeki silahı aldım. Ve abisinin cesedini yemeye çalışan Esranın kafasına dayadım "Tatlı rüyalar ufaklık" dedim ve silahı ateşledim yerde yatan iki kardeşin cesetlerine son kez bakıp yerde yatan iki kardeşin gözlerini kapadım. Arkama dönüp Esin ve buğraya baktım " gidiyoruz '' tüm eşyalarımızı yanımıza alıp camdan dışarı atladık. Hızla polis arabasına koştuk arabaya binip kuzeye doğru yola koyulduk ama kimse konuşamıyordu hepimizin olayın etkisindeydik.........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRÜS:ÖLÜLER ŞEHRİ
Fiksi IlmiahSadece yağmur şırıltıları ve hırıltı sesleri geliyordu.İnsanlar sessizce bir tarafa gizleniyor.O sırada karanlık sokaklarda ve aralarda onlarca insan silüeti beliriyordu..Ne oldu ne oldu bunca insana belki bir hastalık belkide tanrının insan oğlunda...