18.Bölüm

89 4 0
                                    

Aşk diye bir şey var mı yok mu bilmiyorum. Ben sadece yaşlı ton tonlarda var zannediyordum. Ne zaman yaşlı el ele tutuşan bir çift görsem gülümserdim. Sizce de tatlı değiller mi? Bence öyleler bu yaşa kadar her türlü zorluğun üstesinden gelmişler ve sokakta el ele dolaşıyorlar.

Hayat arkadaşlarıyla ölümün onları almasını bekliyorlar ne hoş!

Genç çiftlerden daha sevimli oldukları kesindi. Bilemiyorum ben yaşlanacağımı sanmıyorum en fazla kırka kadar gelirim herhalde ondan sonrası olmaz bende. Yaşlanmakta istemem zaten ben yaşlansam da kimseye muhtaç olmazdım ve gururum yüzünden evimde tek başıma ölürdüm. Evet kesinlikle böyle olurdu ama ben yaşlanmayı düşünmüyorum genç öleceğim ben.

Çünkü ben bir gerizekalıyım ahh kafam çok karışık bu karışıklık yetmezmiş gibi birde Atlas gelip bana sen aşık olmuşsun diyor olacak iş değil. Yoksa olabilecek bir iş mi? Yok ya benimki aşk değildi. Değildi demi? Yok yok değildir kedidir o kedi. Hatta izmarittir. 

Neyse şuan kafa patlatmak için daha önemli işlerim var. Karşımdaki Emir'i ikna etmeye çalışıyordum. Arasta vardı yanımda geldiğimde onuda çağırmıştım. Aras en son patlayıp "lan ne istiyorsun sen mekana gelmelerini mi sonra ne olacak?"

Emir ise sakin bir şekilde oturuyor ve konuşuyordu. "Sonra ne olacağını söyleyeyim eğer bizim mekana gelmek gibi bir aptallık yaparlarsa bizimde ellerimiz armut toplamayacak..." Aras Emir'in sözünü kesmişti.

Sinirli bir şekilde "evet sonra işler daha da büyüyecek ondan sonrada bir daha anlaşma yapmaya yanaşmayacaklar"

Emir "Yanaşmasınlar bende bunu istiyorum"

"Saçmalıyorsun Emir"

Emir "Ben mi saçmalıyorum asıl siz saçmalıyorsunuz. Onlardan korkuyor gibi gözüküyorsunuz"

"Korkmak mı? Ahh sen daha önceki anlaşmayı okudun mu? Asıl onlar bizden korktukları için anlaşmaya yanaştılar onlara arka çıkan tek bir madde bile yoktu ve şimdi de aynı şey olacak biz onlara bulaşmayacağız onlarda bize"

Emir "Madem bizden korkuyorlar neden çömezleri bize karşı kışkırtıyorlar"

"Çünkü küçük adam bizi tanımıyor ve bizi kötü bir şekilde tanımadan anlaşma imzalanması çok daha iyi bir şeçenek"

Emir "Eğer çömezleri işin içine sokmasalardı belki ama şimdi hiç şansları yok"

"Son kez söylüyorum Emir ya gelir benimle imzanı atarsın ya da üzgünüm bunu tek başıma yaparım" derken ayağa kalkıyordum.

Emir şaşkın bir şekilde bir bana birde Arasa bakıyordu Arasta benimle ayağa kalkmıştı.

Emir "Bunu yapamazsın"

"Ahh yapabilirim ve inan pişmanlık duymam. Eğer kulübün çıkarları söz konusuysa bunu yaparım Emir" kapıya doğru yönelmiş ofisten çıkmıştım.

Emir ise peşimden gelmiş ve beni kendine çevirmişti etraftakiler ise bize bakıyordu. Emir gözlerini etraftan çekip derin bir nefes aldı "ahh...tamam. Tamam kabul ediyorum yarın gelsinler imzalayacağım"

Gülümsedim "güzel yarın seni ararım"

"Ahh sen tam bir cadısın"

Mai ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin