Akşam sohbetlerini her zaman sevmişimdir. Tüm aile barda oturup konuşuyorduk. Emir ile Erdem birbirlerine öldürücü bakışlar atmayı yarım saat önce bırakmıştı. Ama Rüzgar sessizdi. Her zaman olduğu gibi şimdi de sessizdi. Dayımın Rüzgar'ı ilk defa bizlerle tanıştırdığı günü hatırladım.
Yengem öldükten beş sene sonra gelmişti. Benden bir yaş büyüktü annesini kaybedeli bir sene olmuştu bu yüzden dayım onu kendi oğullarının yanına getirmeye karar vermişti. Yengem biliyor muydu acaba başka bir kadından oğlu olduğunu tartışılabilir. Neyse o gün küçük bir restoran da tanışmıştık.
Erdem ve ben önden gelmiştik Savaş kudurmuş ve tanışmak istememişti. Ben ise Erdem'i tutmak için oradaydım. Olur da çocuğa dalacak olursa ben devreye girecektim. Neyse içeriye giren dayımı hatırlıyorum her zamanki gibi gülümsüyordu.
Ve ardından sürüklediği Rüzgar boynu bükük yalnız ve yüzünde ki tüm duygular çekilmiş bir halde. Esmer teni olan bu çocuğun o gün yüzü bembeyazdı. Yanımıza yaklaştılar bizlerde ayağa kalktık. Erdem ve ben yani. Dayım Erdem'i tanıştırdı ilk önce zorla tokalaştılar.
Sıra bana geldiğinde dayım gülümsememi işaret ediyordu. Ne kadar istemesemde gülümsemiştim. Ve o çocuk yüzüme bakakalmıştı. Uzattığım elim havada kalmıştı sonunda dayım Rüzgar'ı dürtüklemişti ve oda havada duran elimi sıkmıştı.
Ve "bir kızın olduğundan bahsetmemiştin" demişti.
Dayım ise gülümseyerek "yiğenim ama kızım gibidir oğullarım nasılsa Gece de öyledir. O benim biricik kızım"
Dayıma gülümsedim Rüzgar ise kendisini iyi karşılayan biri olduğu için mutlu hissetmişti. İlk başlarda Erdem nefret ederdi Rüzgardan babasının nasıl böyle bir şey yaptığına inanamıyordu. Açıkçası dayımdan bende beklemezdim ama olan olmuştu bir kere. Rüzgar masada sessiz sessiz oturuyordu.
Masada gerginlik hakimdi dayım ise benim konuşmamı istiyordu. O gece kendime ben bile şaşmıştım. Hayatımda konuşmadığım kadar çok konuşmuştum. Rüzgar'ı konuşturmak için göbeğim çatlamıştı ama konuşturmuştum.
Hemde Erdem'i de konuşmaya dahil etmiştim. Rüzgar sessiz ama iyi bir adamdı ve hala öyleydi. Belki birkaç pis işe bulaşmıştı ama artık bizimleydi. Rüzgar ona baktığımı görünce oda bana baktı gülümsedi bende gülümsedim. Erdem Rüzgar'ın koluna bir tane geçirip konuşmaya başladı.
İki kardeşti onlar babaları birdi anneleri farklıydı ama kardeşlerdi işte. Rüzgar ailemizin ortasına bir bomba gibi düşmüştü. Bütün akrabalar onu konuşuyordu. Yaptığı her hareketi aldığı her nefesi sorgulamaya başlamışlardı.
O çenesi düşükleri ise biz susturmuştuk. Yoksa çocuğu çiğ çiğ yiyebilirlerdi. Ahh insanlardan nefret ediyorum. Ama biraz daha burada oturursam Demir beni öldürebilirdi. Bugün sayım vardı ve o sayımda bende vardım.
Daha fazla oyalanmayıp boş olan barın arka tarafına geçtim -bizimkilere ben gidiyorum dedikten sonra tabii. Demir ise depodaki koltuğa uzanmış yatıyordu. Yorulmuş olmalıydı ahh kıyamam demeyi ne kadar isterdim bilemezsin.
Ama üzgünüm diyemem ve demiyorum neyse bakalım uyuyor musun? Hımm hayır uyumuyorsunuz bayım sizi görebiliyorum.
"Orada daha ne kadar dikeleceksin? Zaten geç kaldın"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mai ve Siyah
Romanzi rosa / ChickLitHer şeyin bittiğini sandığınız bir anda hayatınızın ortasına düşen bir adam her şeyin daha yeni başladığını hatırlattı. Hiçbir şey için geç değil hala kalp atışlarımı hissediyorum. Ahh bayım hayatımı gerçekten değiştirdiniz... En kötü ne olabilir ki...