1. B Ö L Ü M : K I Ş I N B A Ş L A N G I C I
________
#1
Y E N İ M Ü H E N D İ S
2013-RUSYA (55° 45' 4.4784'' N, 37° 37' 6.3228'' E)A N D R E W Z O L A
''Size söylemem gereken bir konu var Yönetici Pierce, tabi müsaitseniz.''
Andrew Zola, içeriye girmekle girmemek arasında büyük bir çelişkiye düşmüş gibi girişin hemen yanında dikilmekteydi. Yaşlı adamın vereceği cevabı beklerken gergindi. Şimdiden, konuşmanın nasıl sonlanabileceği konusunda kafasında defe kere farklı varyasyonlar yaratmış ve hepsi de adamı olduğundan da gergin bir hale sokmaya yetmişti.
''İçeri gel, Zola.''
Pierce'in soğuk emrivaki sesi üzerine, Zola belli etmemeye çalıştıysa da korkak adımlarla girişten içeriye doğru süzüldü. Sahip olduğu kendinden emin dik duruşu, bu adamın yanında her zamanki gibi paramparça olmaktan öteye gitmiyordu. Yaşlı adamın bunu sadece sesini kullanarak başarabilmesi, onu hem imrendiren hem de korkusunu daha da besleyen tuhaf bir paradokstu.
Pierce zeminden tavana doğru yükselen pencerelerin önünde oturduğu konforlu sandalyesinde doğrularak, dirseklerini önündeki üstü camdan yapılma çalışma masasına dayadı. Katı mavi gözlerini minyon formuna çevirdiği anda, Zola onu yırtıcı bir avcıya benzetmekten kendini alıkoyamadı ve sert bakışları altında gözlerini yere indirme ihtiyacına karşı boyun eğdi.
Andrew, tıpkı genlerinin mirasçısı olan babası Arnim Zola gibi kısa boylu, gözlüklü ve mükemmel sayılabilecek bir dehaya sahipti. Arnim'in özenle yaratılmış bir kopyasıydı sanki.
Aralarındaki belirgin fark ise, Andrew babasına kıyasla daha hırslı, gözü kara ve acımasızdı.
Bu yüzden Yönetici ile iyi anlaşıyorlardı, gaddarlığını bilim ile mükemmel bir şekilde birleştirirken, yaşlı adam da başarısını yine aynı mükemmelikle kullanıyor ve ona uzatılan aç ellerin avuçlarına doğru sürükleyerek kaosa davetiye çıkartıyordu.
''Evet, seni dinliyorum doktor.''
Andrew tedirgin adımlarla Pierce'in çalışma masasından birkaç adım uzakta durarak, ellerinin titreyebilme olasılığına karşı örtbas etmek için arkasında sakladı. Bir süredir bahsetmek istediği konuyu açtığı an, Yönetici'nin anlatacaklarından hoşlanmayacağından adı gibi emindi ama artık daha fazla gizleyemezdi.
En iyi suikastçilerinin istikbali için bu konu oldukça önemliydi. Bilinmesi gerekiyordu, hatta şarttı.
''Yaklaşık bir hafta önce, Kış Askeri metal kolu için çalışan mühendisimizi öldürdü efendim. Elimizde bu işi yapabilecek kabaliyetteki son mühendiste oydu.''
Zola bilgileri acelesizce ve de büyük bir dikkatle aktarırken, çok korkmadığını belli etmemeye çalışarak ayaktaki duruşunu korudu. Gerçi Pierce'in kararan bakışları altında bunu başarmak bir hayli zordu ama yine de kendini ele vermemeye gayret etti. Herifin üstündeki bu etkisinden nefret ediyordu.
''O zaman yeni bir mühendis bul, doktor. Çok zor olmasa gerek.''
Yönetici'nin hafifçe, çok hafifçe yükselen küçümseyici sesi üzerine Zola gergince yutkunarak, burnunun ucunda duran yuvarlak gözlüklerini arkasında sakladığı ellerinden biriyle geriye doğru ittirdi. Pierce'in SHIELD'da sergilediği usta oyunculuğundan sonra, burada ortaya çıkan gerçek yüzü arasındaki zıtlık takdir edilesiydi doğrusu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırılgan Metal
Fanfiction-Hayran Kurgu İçinde #53 -Marvel İçinde #1 [] HYDRA'nın onun için kullandığı isim Kış Askeri'ydi, kimileri için ise gölge, kimileri için ise sadece bir hayalet. Rusya'nın kışı kadar soğuk ve acımasızdı, emir alır ve onu sorgulamadan yerine getirirdi...