#14
D U Y G U L A R
K I Ş A S K E R İ
Melinda'yı kaybetmişti.
Lanet olası tek bir görevi vardı ama onu da yerine getirememişti.
Onu koruyamamıştı.
Merdivenlerden aşağı inerken metal kolu neredeyse tutunduğu ince çubukları yerinden sökecekti. Çatışma bittikten sonra Melinda sanki havaya karışmış gibi ortadan kaybolmuştu. Beyni ilk önce olanı idrak edememiş gerçeği sindirmesine mani olmuştu, kalbi ise atmayı bırakmıştı bir an.
Başta nereye bakacağını bilememişti. Çatışmadan sağ kalan grubunu bölükler halinde dağıtarak yerleşkenin çeşitli yönlerine göndermiş, kendisi ise sonunda çalışmaya başlayan beyniyle ona en yakın olan kulübemsi yapıyı seçmişti. Melinda'nın bu kadar hızlı kaçabilip gözden kaybolmasına karşı bulabileceği en iyi cevap o yapıydı çünkü. Binaya vardığındaysa kapının aralık olması ve zeminin ortasında bulunan açık kapı, düşüncelerine destek olur gibi onu aşağıya indirmişti.
Son basamağı da indiğinde bir çığlık duydu. Sinirleri duyduğu tanıdık sesle beraber roket hızında gerildi ve vücudundaki her bir kas refleks olarak kasıldı. Melinda orada, içeride bir yerlerdeydi ve sesinde yatan acı, onu daha hızlı davranması için tetiklemiş adeta ayakları yere değmeden koşturmuştu.
Koridoru saniyeler içinde geçerek, geniş bir alana vardığında duraksayarak önündeki görüntüyü algılamaya, daha doğrusu sindirmeye çalıştı.
Üç tane asker Melinda'nın üstüne doğru çöreklenmişti.
Biri kollarından tutarak genç kadının sabit durmasını sağlarken bir başkası giydiği kıyafetin üst kısmıyla uğraşıyordu ve sonuncusu ise, Kış Askeri'nin çenesindeki kaslardan birini seğirtmişti. Adamın Melinda'nın kıyafetini çıkarmak için gösterdiği çaba ve azim, silahlarında bulunan bütün bir mermiyi sadece bu herifin kafasına bocalaması için yeterliydi.
Öfke ve yok etme arzusu içinde çığ gibi büyürken hiç düşünmeden eline gelen ilk silahını aldı. Bu adamları yeryüzünden silerken nasıl veya neyle yapacağının hiç önemi yoktu. Değer verdiği bu kadını fazlasıyla yaraladıktan sonra onları bir saniye bile yaşatmaya ne niyeti, ne de arzusu vardı.
İlk tetiği çektiğinde kurşun Melinda'yı kollarından tutmakta olan adamı vurdu. Bu işlemi o kadar hızlı bir şekilde gerçekleştirmişti ki, diğer ikisi ne olduğunu anlayamadan askerin yere düşerek ölümünü izlemişti. Tetiği ikinci kez çektiğinde ona ateş etmek üzere olan ikinci askeri vurdu. Kurşun tam iki kaşının arasından delip geçtiğinde, sona kalan adam korku dolu bir ifadeyle yüzüne baktı.
Bu herifi silahla öldürmeyecekti, hayır bu fazla basit olurdu.
Ona acı çektirmek istiyordu.
Eğer yetişmeseydi, Melinda'ya yapacaklarını bilmek... Onun Melinda'sına.
İçindeki nefret öfkesine karışırken elindeki silahıyla adamı omzundan vurdu ilk, ne olduğunu anlayamadan adam geriye doğru sendelediğinde Kış Askeri avına yaklaşan bir yırtıcı misali silahını bir kez daha ateşledi. Acı ve silah sesleri odanın içinde çınlarken, Kış Askeri yerde sürünmekte olan adamı yakasından yakalayarak ayaklarını yerden kesecek şekilde havaya kaldırdı. Birkaç dakika öncesinde yüzünde zevk ifadeleri taşırken şimdi acıyla kasılmış, ağzından durmaksızın akan kan çenesinden aşağı yere damlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırılgan Metal
Fanfiction-Hayran Kurgu İçinde #53 -Marvel İçinde #1 [] HYDRA'nın onun için kullandığı isim Kış Askeri'ydi, kimileri için ise gölge, kimileri için ise sadece bir hayalet. Rusya'nın kışı kadar soğuk ve acımasızdı, emir alır ve onu sorgulamadan yerine getirirdi...