40# Teşhis

6.7K 501 345
                                    

#40

T E Ş H İ S

M E L İ N D A B A R N E S

''Veronica mı? Koskoca metal yığınına Veronica adını mı verdin? Kadınlara hakaret falan mı etmeye çalışıyorsun sen?''

Melinda kollarını kovuşturarak sorgulayan bir tutumla Tony'e baktığında, bilim adamı gözlerini devirmekle yetindi.

''Bu bir hakaret değil iltifat. Yeşil canavarı durdurmak, üstüne alınma Banner, herkesin harcı değil. Kabul biraz zarafetten yoksun, ama güçlü bir kadın sonuçta.''

''Güzel kıvırdın.''

''Yani beni o zırhla durdurucaksın öyle mi? İşe yarayacak mı?''

Bruce, burnunun ucuna doğru inmiş olan gözlüklerini çıkartarak, elinde katladı ve gömleğinin cebine yerleştirerek soran gözlerle baktı. Melinda, adamın üzerine çöreklenmiş olan endişenin izlerini görebiliyordu. Bir kez sinirlendi mi yeşil rengini normale çevirmek zordu. Çabuk öfkelenmeye meyilli olan yapısını sakin tutmak için belirli aralıklarla yaptığı meditasyonlardan, dinlediği spa müziği tarzı şarkılara kadar rahatlatıcı her türlü şeyi denemişti ve denemeyede devam ediyordu.

Şu ana kadar takım ciddi anlamda işbirliği gerektirecek bir göreve gitmemişti. Bu süreç içinde Tony'le ikisi, Bruce'un tabiriyle, diğer adamı, dizginleyebilmek için fikirler üretmeye başlamıştı. Bruce'un Hulk'a dönüştüğü bir durumla hiç karşılaşmamıştı ancak televizyondan ve hakkında öğrendiği bilgiler kadarıyla oldukça güçlüydü. Neredeyse hiçbir şeyden etkilenmiyordu, saf bir yıkım makinesinden farksızdı adeta.

''Test etmeye ne dersin?''

Tony'nin sorusuna karşı Bruce zorlama bir gülümsemeyle tebessüm etti. Koyu kahverengiye yakın gözlerinin altına oturmuş torbalarla, oldukça yorgun görünüyordu. Bir haftaya yakın bir süredir uzman olduğu gama ışınları hakkında yeni araştırmalara başladığından, doğru dürüst uyumadığı ortadaydı. İçinde yaşayan diğer varlığı bedeninden ayırmanın yollarını arıyordu ve yüzünden de anlaşılacağı üzere henüz bir çözüm bulabilmiş değildi.

''Belki daha sonra, şu an pek uygun bir modda değilim.''

Bruce cümlesini bitirdikten sonra önündeki hologramda yazanlarla ilgilenmek üzere başını çevirdi. Tony ısrar etmek istercesine hamlede bulunsa da, Melinda mimiklerini kullanarak üstüne gitmemesi için işarette bulundu. Yeşil devi birebir görmemiş olabilirdi ve uzun bir sürede görmeyi düşünmüyordu.

Önündeki hologram tarzı görsele dokunmak için elini kaldırdığında, ona ışıldayarak bakan parmağındaki yüzükle karşılaştı. İlk başlarda bir rüyada olduğunu düşünerek sürekli yüzüğe bakma ihtiyacı hissetmişti, sanki bakmazsa yok olup gidecekti. Zamanla ise parmağında, o belli belirsiz duran ağırlığa alışmış, Barnes soyadını resmi olarak almasıyla, bütün bu yaşananların gerçek olduğuna dair inancı kuvvetlenmişti.

Düğünleri yaklaşık bir buçuk hafta önce olmuştu. İkisi de Tony'nin aksine, şatafattan kaçınarak kendi aralarında samimi bir ortam içerisinde gerçekleşmesini istemişti. Üstelik takımın yeterince büyük bir ünü vardı, dosttan fazla düşmana sahiptiler ve hal böyleyken göz çıkartacak cinsten bir düğün onlar için aranan davet olurdu.

''Mel,''

Tony'nin ona seslendiğini duymasıyla, Melinda dalgın bakışlarını kitlenmiş olduğu yerden kaldırarak ona bakmakta olan alaycı yüze çevirdi. Tony'nin ifadesine bakılırsa, laf atmak üzereydi ve Melinda onunla söz kalabalığına giremeyecek kadar yeteneksizdi bu konuda.

Kırılgan MetalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin