27# Brooklyn

6.6K 608 263
                                    

Playlist: Kristian Korov-Beautiful Mess

Ve bir şey kaybetmek zorunda değiliz.
Onların ne yaptığı veya ne söylediğinin bir önemi yok.
________

#27

B R O O K L Y N

M E L İ N D A W A D E

''Hala varmadık mı?''

Melinda sabırsızca Steve'la beraber Brooklyn'nin dar sokaklarında adımlarına ayak uydurmaya çalışırken kalbi heyecandan duracak kadar hızlı atıyordu. Bucky'i sonunda görebileceğini bilmek onu sandığından da fazla heyecanlandırmıştı. Sanki askeri yıllardır görmemiş gibi yoğun bir özlem duyuyordu. Oysaki daha birkaç hafta olmuştu ama ona rağmen Melinda içindeki duyguları bastıramaz haldeydi.

İçinde o kadar çok duygu dolanıyordu ki... Sevinç, hasret ve bir parça korku...

Bucky'nin onu hatırlamayacağından, mavinin soluk ama bir o kadar da canlı rengini taşıyan gözleri ona bir yabancı gibi bakarsa, bunun kalbinde açacağı yaradan korkuyordu. Deli gibi korkuyordu hem de. Tanıyamama olasılığının fazlaca olduğunu bilmesine karşın umut etmek elindeki tek kozdu. Öyle olmasını umuyordu, ummaktan da öte saf bir istekle istiyordu. Bunun için Tanrı'ya her gece yalvardığını dile getirmesine gerek bile yoktu.

''Geldik sayılır.''

Steve ara sokağın sonundaki yol ayrımına vardığında, sağa doğru dönerek ana yola çıktı ve Melinda bir sürü eski binadan oluşan geniş alanla karşılaştı. Çoğu restore edilerek kullanıma açık bir şekilde hala ayakta durmayı başarsa da, birkaç tanesi aralarında kendini belli ederek, yılların getirmiş olduğu mimariyi gösterircesine duruyordu.

Melinda etrafına bakmaya devam ederken, insanların yüzleriyle karşılaştığında ne kadar zayıf ve yardımca muhtaç olduklarını gördü. Bir hafta öncesine kadar o da böyleydi, üstündekiler kıyafeti andıramayacak kadar kirlenmiş, yüzü kir ve pislikten dolayı siyaha bürünürken, saçı ise matlaşarak kalıp halini almıştı.

''Brooklyn'nin bu kısmı hiç değişmemiş.''

Melinda Steve'in sözlerine karşı başını sorarcasına kaldırdığında, süper askerinde onun gibi çevresini incelemekte olduğunu gördü. Gür kirpiklerle örtülü mavi gözleri etrafına bakarken, Melinda da bakışlarını takip ederek geçmişle bugün arasında sıkışıp kalan civarı inceleyip, bir yandan da Steve'i dinlemeye devam etti.

'' Eskiden Brooklyn'nin bu kısmı benim gibi maddi durumu orta veya kötü olan insanların oturduğu bir yerdi, genellikle çok tekin olmadığından Bucky'le sürekli birbirimizi kollardık''

Steve kısa bir an duraksayarak yutkunduktan sonra gözlerini ona çevirerek yüzüne buruk bir gülümseme yerleştirdi.

''Görünüşe göre bazı şeyler aynı kalmayı başarmış.''

Gülümsemesine karşın Melinda ona destek verircesine yüzüne ufak bir tebessüm yerleştirdi, ardından askerin iri bileğini kavrayarak- ki eli küçük geldiği için tam olarak kavrayamamıştı bile- hafifçe çekeledi.

''Aynı kalan tek şey burası değil, biri daha var.''

Steve sözlerine bu sefer içten bir gülümsemeyle sırıtarak başıyla onayladı ve ona yolu gösterircesine önüne geçerek, tekrar birlikte yürümeye başladılar. Steve'in geniş adımlarına kıyasla Melinda koşuştururcasına arkasından gelmek zorunda kalıyordu ancak bundan şikâyetçi değildi. Ayak uydurabileceği sürece her şeye razıydı. Tek derdi Bucky'e bir an önce ulaşmaktı. Havaya karışıp yok olmasından, izini bir daha asla bulamamalarından korkuyordu.

Kırılgan MetalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin