-Hayran Kurgu İçinde #53
-Marvel İçinde #1
[]
HYDRA'nın onun için kullandığı isim Kış Askeri'ydi, kimileri için ise gölge, kimileri için ise sadece bir hayalet.
Rusya'nın kışı kadar soğuk ve acımasızdı, emir alır ve onu sorgulamadan yerine getirirdi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
________
#41
Y I L I N İ L K H E D İ Y E S İ
________
8 A Y S O N R A
T O N Y S T A R K
''Güzel dekorasyon''
Steve elinde iki kadeh içkiyle yanına ulaştığında, Tony her zamanki bilmiş sırıtışlarından birini takınarak ona uzatılan kadehi aldı.
''Herhalde, Stark dokunuşu var sonuçta.''
Zarif bardağın içindeki altın sıvıdan büyük bir yudum alarak, boğazından aşağı tatlı bir yakıcılıkla inmesinin tadını çıkardı. Şampanya favori içecekleri arasında olmasa da, boğazında yarattığı mayhoşluğu seviyordu. Viski kadar sert ya da şarap kadar buruk değildi.
Ağzına yerleşen tatla beraber gözlerini binanın içini donatan yılbaşı süslerine çevirdi. Aslında kutlamak gibi bir planları yoktu, herkesi bir arada tutmak pek mümkün değildi sonuçta. Ancak son gittikleri görevi güzelce batırdıktan sonra takımın biraz da olsa yüzünü aydınlatmak için ideal bir fikir oluvermişti.
''Bizim yılbaşı ağacı ortalıkta yok mu?''
''Vision, Wanda'yla beraber dışarı çıktı.'' Steve konuşmasına kısa bir nokta koyarak, iki büyük yudumda elindeki içeceği bitirdi ve önemsiz bir şeymiş gibi yanlarında duran kahve masasına bırakarak devam etti. ''Ne zaman dönecekleri hakkında ise bir fikrim yok, ikisi de bir şey söylemedi''
''Bak sen.''
Tony ufak bir tebessümle sırıtarak kadehin yarısına ulaşmış olduğu sıvıyı bitirip, parmaklarının arasında oynattı. Wanda'nın bir nevi babası olduğu androidyle anlaşabiliyor olması oldukça şaşırtıcıydı. Gotik havası ve beraberinde taşıdığı suratsız 'pazartesi sabahı ifadesi'ni barındıran birine göre, Vision'un yanında şaşırtıcı bir şekilde gülümserdi. Hatta neşeli bile denilebilirdi.
Düşünceleri arasında parmaklarından kayıp düşmekte olan kadehi son anda kurtararak, başını yeniden Steve'i görecek şekilde çevirdi.
''Bu arada Elise nerede? Seninle beraber gelir sanıyordum.''
Sorusu üzerine Steve bir an için cevap vermek yerine, sessizce yüzüne bakarak kaşlarını çatar gibi oldu. Ardından yavaşça gözlerini odanın içinde dolaştırarak bakışlarını kaçırdı.
''Bugün çetele tutma günün sanırım.'' dedi mırıldanırcasına. Daha çok kendi kendine konuşuyormuş gibi cevaplasa da, boğazını temizleyerek çabucak sesini toparladı ve gözlerini yeniden üstüne çevirdi. İkisi arasında her ne olduysa, yaşlı adamın yüzüne bakılırsa canını sıkan bir mesele geçtiği kesindi. Yüzü göreve katıldıkları zamanki ciddiyetle kasılmış, eğlenceye dair en ufak bir pırıltıyı da yanında götürmüştü.
