37# Kutlama

8K 548 293
                                    

#37

K U T L A M A

M E L İ N D A W A D E

''Tony.''

Bilimadamı önündeki zırha yeni bir parça eklerken başını kaldırmadan mırıldandı.

''Hmm?''

''Sence davayı kazanmışlar mıdır?''

Melinda tedirginliğin sesine yansımasından dolayı fısıldayarak konuştuğunda, Tony gözlerini ışıktan korumakta olan maskeyi yukarıya doğru kaldırdı ve yüzüne 'her şey yolunda' dercesine bir gülümseme iliştirdi.

''Amerika'nın en iyi avukatlarından biriyle Mel, hakimin üstesinden gelecektir.''

''Biliyorum. Ama işte,''

Melinda omuzlarını indirerek kollarını kendini yatıştırmaya çalışır gibi beline sardı. Hastaneden taburcu olmasından bu yana 6 ay geçmişti ve zaman o kadar hızlı akıp gitmişti ki, davanın sonuçlanacağı zamana varmışlardı bile.

Bucky'i savunması için karar kıldıkları avukat ile yaptıkları görüşmede Melinda, Matt Murdock'un kişiliğinden oldukça etkilenmişti. Konuşmanın tamamında bulunamamıştı ama o kısacık süre diliminde, doğru kişiyi bulduklarına emin olmasına yetmişti. Dürüst biriydi, eğlenceli ve aynı zamanda da kıvrak bir zekâya sahipti. Natasha ve Steve'in onu soru yağmuruna tutarken verdiği cevaplarla rüştünü ziyadesiyle ispatlamıştı.

Davayı başlatması için gerekli yetkiyi vermelerinin ardındansa olanlar oldukça çalkantılı geçmişti. Hükümet, katil olarak anılan adamın saklı tutulmasına şiddetle karşı çıkmış ve Yenilmezler'e Kış Askeri'ni ellerine vermeleri için türlü tehditler savurmuştu. Grubun çoğunun devletle arasının çok iyi olduğu söylenemezdi, tehditleri kolaylıkla görmezden gelmişlerdi.

Durumu bu şekilde belli bir süre idare etmiş olsalar da, davanın ilerlemesine engel olan bir durumdu. Üçüncü aya girdiklerinde hükümet, Kış Askeri'nin ellerine teslim edilmediği takdirde davanın sonuçlanmadan biteceğini bildirmişti. Hiçbir suçlu masum olduğunu ispat edene kadar dışarıda rahat bir şekilde dolanamazdı ve Melinda Bucky'nin suçlu olmadığını bilse de, işlerin bu şekilde yürümediğini bilecek kadar duruşma görmüştü. O an, er ya da geç Bucky'nin hapse gireceğini bilmek içinde acı verici bir sızı yaratmıştı.

En son aldıkları tehdit onları çıkmaz köşeye soktuğunda, Bucky gitmeyi kabul etmişti. Davanın başlamasından beri cezası neyse çekmeye hazır olduğunu gruba ve birkaç defa sözlerini duymak istemeyen kendisine söylemişti. Bucky ne kadar razı gelmeye istekli olsa da, onu öyle bir yerde görmek istemiyordu ya da bunları hak ettiğini söyleyerek cezaya katlanmasını.

Üstelik masum olduğuna kendisi bile inanmıyorken...

''Melinda Wade, beni duyuyor musun?''

Melinda dalgın bakışlarla zemine takılan gözlerini kaldırarak, Tony'nin koyu kahverengi gözlerine çevirdi. 2 haftada bir bazense daha az, Bucky'i görme hakkı vardı ve Melinda onsuz geçen zaman dilimin de çoğu zaman basit şeylere bile odaklanamaz hale geliyordu. Basit işlevleri olan bir robotmuş gibi kulede oradan oraya dolanarak, vaktinin çoğunu aklını meşgul tutmaya çalışmakla geçiriyordu.

Steve sağlığına dikkat etmesi konusunda sürekli başında beklerken, aç kalma gibi bir lüksü olmamasına rağmen diğer yarısını kaybetmiş gibiydi. Eksikti.

''Ufaklık, bir kez daha dediğim şeyi tekrar etmek istemiyorum.'' Melinda bu sefer dikkatinin tamamen Tony'e odaklı olmasına çaba sarf ederek, dediklerine kulak vermek için uğraştı. ''Her şey iyi olacak.''

Kırılgan MetalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin