•Feriha'dan•
Dııt, dııt, dııt, dııt, dııt, dııt. Dııııııııııııııııııttt...
Sanki bütün hastane bu ses ile yankılandı. Dünyanın başıma yıkıldığı an.. Çıkardılar Emir'i. Üstünü örttüler. Emir'in üstünü örttüler. Üşümesin diye örtmüşlerdir.. Başka ne olabilir ki?
"Emir?"
Diye bir ses çıktı ağzımdan. Koray da gözü yaşlı bir şekilde;
"Kardeşim?!"
Dedi fısıltıyla.
"Abi?!.."
Esra da gözleri dolu dolu baktı, üstünü örttükleri Emir'e. Olmaz, o-olamaz, b-ben ben buna izin vermem, veremem. Emir'i çıkardıklarında bana baktı doktor ve;
"Başınız sağolsun."
Dedi. Dünya'm burda durmuştu sanki. Ama pes etmedim ve yalvarmaya başladım.
"Doktor bey ne olur tekrar deneyin, yalvarırım tekrar deneyin ne olur, ölemez o beni bırakıp gitmez, gidemez!!"
Diye hüngür hüngür ağlamaya başladım. Hande ve annem de gözyaşları içinde beni tutmaya çalışıyorlardı.
"Feriha yapma.."
Dedi annem ağlayarak.
"Doktor bey n'olur tekrar deneyin yalvarırım ne olur, o ölemez, tek bir kere daha deneyin yalvarırım!! Bunu yapın ne olur!! Orası soğuk, üşür o orda.."
Doktor yaşlı bir bey'di.
"Olmaz, yapamayız.. Bu çok büyük bir risk. Bu riski göze alamayız."
"Doktor bey, o ölürse bende ölürüm.."
Doktor uzaklaşmaya başladı. Koray durdurdu onu.
"Bakın doktor bey, belki söylediklerim size boş gelecek ama Emir yokken, Feriha da yok. O adam benim manevi kardeşim. Karısı da hamile. Onun için değil, bebeklerin hatırına. Tek bir kez. Sadece bir kere. Belki işe yarar ha?"
Dedi Koray yanaklarından süzülen yaşlarla. Doktor ise yanıma geldi. Birşey demedi.
"Doktor bey n'olur.. Ben onsuz ölürüm.."
Dedim dizlerimin üstüne düşerek. Acıdı bana.
"Peki kızım. Senin için son kez deneyeceğiz."
Dedi. Bende ayağı kalktım ve hemen eline yöneldim. Gözlerim kan çanağına dönmüştü. Kötüydüm, kabul ediyorum.
"Çok teşekkür ederim, çok teşekkür ederim!"
Dedim sevinçle ve elini öptüm. O da buruk bir gülümseme yolladı bana ve Emir'i 'morg'a götüren doktorlara bağırdı.
"Hastayı getirin, son kez tekrar deneyeceğiz!!"
Ve girdi o demin çıktığı odaya. Emir'i de tekrar soktular oraya. Ellerimi açtım semâya, dua ediyorum, başka ne gelir ki elimden? Eyşan abla da ağlayarak kuran okuyordu. Diğer herkes ise pür dikkat burayı seyrediyordu.
"Şuan nabız yok. Hazırlayın."
Dedi doktor ve defibrilatör'ü hazırladılar.
"380, hazırla!!"
Diye sesini yükseltti. Sonra hemşireler hazır edince defibrilatör'ü, tekrar bağırdı.
"Şimdi çekil!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O ses SENSİN! Mr. & Mrs. Sarrafoğlu
Teen Fiction'Evli, mutlu ve çocuklu mu? Bize göre değil bu işler. Değil abi! Bana bir baksanıza, ben şarkıcı adam'ım, ne işim olur evlenmekle!' -Derdim, ama diyemiyorum. Niye mi diyemiyorum? Çünkü şu an evliyim.. Ben kim miyim? Ben Emir, Emir Sarrafoğlu. Bir...