MMS || 18. Bölüm - Son yuva kurtarıcısı: Koray Onat

320 14 0
                                    

•Emir'den•

Feriha, onu gördüğümü farketmemişti. Telefonu da olduğu gibi yerine tekrar koymuştu. Acaba ne mesajı gelmişti bana? Niye bu kadar bozulmuştu bu kız telefonum'a bakınca? Hiç birşey farkettirmeden yanlarına ilerledim. Feriha sinirden burnundan soluyordu. Masa'ya geldiğimde Damla'ya içeceğini verdim ve telefonu aldım elime. Mesaj'ı da gördüm tabii. Bu kız bu mesaj'ı kesin görmüştür yani, kesin. Sinir'i bu yüzden.

"Kalkalım mı artık? Damla'cığım, sen içeceğini eline al tatlım tamam mı? Kardeşine götürelim seni."

Dedi Feriha. Dokunsan ağlayacaktı, o derece. Ah ulan Begüm, ah! Ne hallere soktun şu gül gibi kızı, beni, bizi. Ne hallere soktun be! Bi git artık hayatımızdan zalımın gızı, git!!

"İyi, kalkalım."

Dedim bende. Kendimi suçlu hissediyordum. Ama benim bir suçum yoktu ki! Benim peşimi bırakmayan Begüm'dü! Çaktırmadan telefonu elime aldım ve cevap yazmaya başladım.

Kime; B
Mesaj; İlk ve son kez. Ondan sonra peşimi bırakmazsan çok fena olur. Akşam kafe'de buluşalım. Yeri ve zamanı bildireceğim. Benden haber bekle.

Diye yazdım ve gönderdim. Artık yüz yüze konuşmam gerekiyordu. Artık yüz yüze söylemem gerekiyordu benden uzak durması gerektiğini. Anlaması gerekiyordu. Ben Feriha'yı çok seviyordum, ve onun sorunlarıyla ilgilenmiyordum -ki, biliyordum ki bana asılmak için bahane uyduruyordu. Benimle irtibatı ve alakayı hiç kesmemişti ki bu kız! Feriha telefonla birine birşey gönderdiğimi görmüştü. Ortalık karışacak gibi görünüyor. Hemde çok fena karışacak..

*****

Hastane'ye geldiğimizde Damla ile Hande'nin yanına girdik. Hande'nin kucağında minik Asel vardı, başuçlarında ise Koray duruyordu.

"Anneeeee!"

Diyerek koştu Damla annesinin yanına.

"Aşkım! Hoşgeldin annem."

Dedi Hande de gülerek. Damla annesini yanağından öptü.

"Handuş, ay Allahım ne tatlı birşey bu!"

Dedi Feriha da yanlarına ilerleyerek. Asel bebek mışıl mışıl uyuyordu.

Bende uzaktan seyrediyordum. Yanına gittim Feriha'nın.

"MaşAllah çok tatlı.."

Dedim hayranlıkla izleyerek. Feriha cantasından küçük bir altın çıkardı.

"Ay Feriha valla hiç gerek yok ya, lütfen ama."

Dedi Hande. Ama Feriha ısrar etti.

"Hande bi susar mısın? Prenses'ime Emir amcası ve Feriha teyzesinden küçük bir hediye bu. Karışma sen!"

Dedi gülerek. Ve Asel'e yaklaştı. Kulağına;

"İyi ki doğdun fıstık, inşAllah upuzun ve çok güzel bir ömrün olur."

Diye fısıldadı.

"Teşekkür ederiz Feriha teyzesi."

Diye Koray da ekledi.

"Lan hıyar, benimde hediyem o."

Dedim bende gülerek.

"EyvAllah kardeşim, darısı başına mı diyeyim artık ne diyeyim."

Dedi Koray, gülerek ve imalı imalı bakarak. Benim 3.cü çocuğu çok istediğimi biliyordu. Her defasında bahsediyordum zaten ona.

"Ay yok Koray, bizden geçti artık. 2 tane oğlumuz var yeter bize."

O ses SENSİN! Mr. & Mrs. SarrafoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin