•Emir'den•
Beyaz Show'dan yeni dönmüştük. Saat gece 3 civarıydı. Arabayı park ettikten sonra yanıma baktım, Feriha uyuyordu.
"Feriha.. Feriha, aşkım. Hadi uyan, geldik."
Diye seslendim ona. Gözlerini kırpıştırıp yavaş yavaş daldığı uykusundan uyandı.
"Nerdeyiz?"
Diye de sormayı ihmal etmedi tabii ki.
"Eve geldik. Hadi birtanem."
Gerindi, iyice kendine geldi ve indik arabadan. Kapıyı çaldık. Kapı açılmadan Feriha'nın iyice uyanması adına onu tekrar dürttüm. Zaten ondan sonra da kapı açıldı.
"Çocuklar hoşgeldiniz."
Dedi Sanem anne bizi içeri buyur ederek.
"Hoşbulduk anne. Uyandılar mı çocuklar?"
Feriha yine ve yine nasıl iyi bir anne olduğunu kanıtlayarak bu soruyu da sormayı ihmal etmedi tabii. Ah benim minik güzel yürekli aşkım!
"Yok annem uyanmadılar, mışıl mışıl uyuyorlar."
"İyi, uyusunlar paşalarım. Hadi Emir hemen odamıza çık bir duş al, sonra da yarın akşam giyeceğin kıyafetlerle pijamalarını hazırla."
Dedi Feriha bana dönerek. Önce o çantasından, sonra da o ayaklarını benim gözümde mahfeden topuklu ayakkabılarından kurtuldu, ve boyu bir hayli kısaldı haliyle benim miniğimin.
"Feriha biz eve gidelim artık, daha fazla tutmayalım sizi."
"Estağfurullah anne olur mu öyle şey."
Dedim bende. Gece gece bizim için buraya kadar gelmişlerdi nasıl olsa. Tutmak da ne demekti?
"Olsun oğlum, yolcu yolunda gerek. Sizde rahatça işinizi görün, çıkın. Kızım, nolur dikkatli gidin tamam mı anneciğim? Emir, dikkatli sür oğlum gece gece. Aman diyeyim yavaş sür emi yavrum?"
Diyerek Sanem anne önce Feriha'ya, sonra da bana çevirdi lafını. Cevap verdim.
"Tamam anne merak etme. Torunların da kızın da bana emanet. Sağ salim getireceğim onları tekrar buraya. Emin olabilirsin. Öpeyim."
Dedim elini isteyerek. Elini öptükten sonra da o bana gülerek;
"Tamam oğlum, güveniyorum sana. Ha bu arada. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun, bir yastıkta kocasınlar inşAllah. Dileklerimi Esra'ya iletin lütfen."
Dedi. Aynı şekilde Levent abi de güzel dileklerini iletti.
"EyvAllah anne, çok sağol. Mutlaka ileteceğim. Levent abi kendinize iyi bakın. Bizi de düşünmeyin. Varınca biz sizi mutlaka ararız."
Diye de ben cevap verdim. Onlar gidince bende odama çıkıp duş'umu almaya başladım. Çıktığımda Feriha çocukların küçük bavulunu hazırlamış kendi dolabının karşısında yarın için ne giyeceğine bakıyordu.
"Emir ne giysem ya yarın.."
Şöyle bir baktım güzelliğime.
"Valla öyle bir güzellik ki seninkisi, ne giysen yakışır yani."
Dedim. Büyülenmişcesine baktı gözlerimin içine.
"Nasıl güzel bir adamsın sen ya.."
Dedi sonra yanıma yaklaşıp ellerini yanaklarıma koyarak. Aynı şekilde bende;
"Nasıl güzel bir kadınsın sen ya.."
Dedim. Sonra da öptüm onu dudağından.
"Bunu çok özlemişim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O ses SENSİN! Mr. & Mrs. Sarrafoğlu
Teen Fiction'Evli, mutlu ve çocuklu mu? Bize göre değil bu işler. Değil abi! Bana bir baksanıza, ben şarkıcı adam'ım, ne işim olur evlenmekle!' -Derdim, ama diyemiyorum. Niye mi diyemiyorum? Çünkü şu an evliyim.. Ben kim miyim? Ben Emir, Emir Sarrafoğlu. Bir...