•Emir'den•
Doğru duymuştum değil mi? Hande Feriha'ya 'Hamilemisin?' Diye birşeyler söylemişti."Feriha?"
Diyerek ilk ben adım attım odaya.
"Handeciğim saçmalamaz mısın lütfen canım benim ne hamileliği?"
Diyerek bıyık altından güldü Feriha. Hande de ağzını fermuar yapıp kapattı. Feriha bana döndü ve;
"Çok teşekkürler hayatım."
Dedi gülerek. Aramız iyiye gidiyordu tekrar. Kahve'sini iştah'la yudumlamaya başladı. Ben ise, bu Begüm olayını Feriha'ya nasıl söylerim, onu düşünüyordum.
"Babaaa! Babaaa!"
Diye sayıklamaya başlamış Ensar, ben onu bile duymamışım.
"Emir?"
Diye sordu Feriha da tabii telaş'la.
"Hı? Efendim?"
"Sabahtan beri seni çağırıyor çocuk. N'oldu birşey mi oldu?"
Merak etmişti tabii. Koray da bana 'n'oluyor' diye baktı.
"Ha, ha yok ya dalmışım öyle. Söyle oğlum seni dinliyorum?"
"Baba benim çişim geldi."
"E gel baba oğul tuvalet'e gidelim ozaman, ben seni götüreyim. Efe hadi oğlum, sende gel."
Dedim bende. Sonra Efe'yi de aldım yanıma. E Koray bende geleyim deyince, o da geldi.
*****
"Kanka, sende duydun değil mi Hande'nin dediğini? Yenge'ye resmen sen hamilesin dedi. Oğlum üçüncü kez baba oluyorsun lan!"
Dedi Koray sevinçle, çocuklar tuvaletlerini yaparlarken.
"Lan bi dur, ne bu heyecan. Kız daha test bile yapmamış, doktor'a gitmemiş falan. Hem abi istemiyor istemiyor, üçüncüyü ben canımdan çok istesem de istemiyor!"
Dedim bende. Evet adım kadar emindim Feriha bir çocuk daha asla istemiyordu.
"Lan bi ense'yi karartma hemen be! Allah Allah. Bi dur sakin ol. Sana istemiyorum der ama kendi de istiyordur belki ne biliyon ki sen?"
Derken, Ensar bizi duymuş olacak ki;
"Baba bize kardeş mi geliyor yoksa?!"
Bu çocuk böyle şeyler söylemeyi nerden öğreniyordu? Tabii ki de Koray amcasından!
"Oğlum yok, saçmalama. Gereksiz Koray amca'nın gereksiz saçmalıkları işte.. Boşver sen işine bak, hadi. O küçük kafanı da boyundan büyük işlere yorma."
Dedim tatlı bir dille.
"Ama ben abi olmak iştiyoyum!"
Diye de bu sefer Efe mızmızlandı. Ben bunlara nasıl laf yetiştireyim ki şimdi? İkisi bir yandan. Allahım yardım gönder.
"Efe! O ne biçim söz öyle! Hem bak siz zaten Asel'in abisi oldunuz!"
Kızdım bu sefer. Dur deyince durmasını bileceklerdi ama.
"Beyler zaten Damla da sizin bi' kardeşiniz sayılır. Bakın ona ne güzel abilik yapıyorsunuz, o sizi çok seviyor. Ha?"
Dedi Koray da çocukları ikna etmeye çalışarak. Ama hayır, nuh diyorlardı, peygamber demiyorlardı arkadaş! Aynı anaları!
"Ya hayıy ya o bizim kaydeşimiz diil kii! O bijim geyçek kaydeşimiz diil bij geyçek kaydeş iştiyoj dimi ikizim?"
Dedi Efe de çok bilmiş tavırlarıyla. Ensar da kafa sallamakla yetindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O ses SENSİN! Mr. & Mrs. Sarrafoğlu
Novela Juvenil'Evli, mutlu ve çocuklu mu? Bize göre değil bu işler. Değil abi! Bana bir baksanıza, ben şarkıcı adam'ım, ne işim olur evlenmekle!' -Derdim, ama diyemiyorum. Niye mi diyemiyorum? Çünkü şu an evliyim.. Ben kim miyim? Ben Emir, Emir Sarrafoğlu. Bir...