●9. Bölüm●

357 43 20
                                    

Medyadaki resimde Loya'nın kardeşi Alya, annesi ve babası var.

Beni içeri çekmesiyle çemkirmeye başlaması bir oldu.

"Aybars."dedim sessizce, hemencecik sustu. Çok kötüyüm ama diğer türlü bunu saatlerce çekmek zorunda kalacaktım. "Onun yanına gittim. Nasıl biri olduğu benim için önemli. Mutsuz olmanı istemiyorum."dedim saf saf söylemeye çalışarak.

"Ne yaptın sen?! Ah, kızım. Ben zaten tanıştıracaktım sizi."dedi. Kaşları çatılmıştı. En azından bağırmıyordu, bu da bir şey! Annemle biraz konuşup odama geçtim. Günlerdir dersleri çok boşlamıştım, uykudan gözlerim kapanana dek ders çalışıp sonra uykulu uykulu yatağıma yayıldım ve uyuyakaldım.

Sabah kimse beni dürtmeden uyandım. Uyandığım anda yine simgeler beynime akmaya başladı. Diğerlerinin aksine birini bile anlayamadım. Evin içinde turlamaya başladım. Sanki başa dönmüşüm ama neden?! Dolanıp dururken düşünüyordum. Enise'nin yanına mı gitsem diye düşünürken annemi gördüm, beni görünce kaşlarını çattı.

"Bir şey yok değil mi, kızım?" dedi. Ciddi olup olmadığını anlamadım açıkcası çünkü genelde geç uyanırdım ben.

"Uyku tutmadı."dedim kısaca. Yavaş adımlarla bana doğru gelip sarıldı.

"Bazen eski Loya'yı çok özlüyorum. O senin gibi kutuplarda yaşamıyordu. Sır saklayamayan, sevimli ve sıcak bir kızdın. Şimdiyse sanki benden sürekli bir şey saklıyormuşsun gibi geliyor." dedi. Sarılmaya devam ediyordu ve bende ona sıkıca sarıldım. Ah, keşke ona anlatabilseydim! Bu sadece benim sırrım değil ki! Hem nasıl tepki vereceğini de bilmiyordum.

"Seni seviyorum, anne."dedim iç çekerken. Kollarını yavaşça benden çekti. Yüzüme odaklandı, bende eski bizi özlemiştim. Ağzımdan çıkanlardan endişelenmediğim zamanları özlemişim.

"Ama bana anlatmayacaksın, öyle değil mi?"dedi. Bu sabah sağ tarafından kalkmış gibiydi.

"Neyden bahsettiğini bilmiyorum neyse ben en iyisi odaya geçiyim."deyip odama koşturdum. Kararımı vermiştim. Enise'ye gitmem gerekiyordu bugün. Odama gidip okul için hazırlandım. Kahvaltı ise Alya'yı saymazsak çok sessizdi. Okul ise karmaşık. Okul boyunca ne zaman dalsam kendimi Tan'ın olduğu yere bakarken buluyordum, garip olan o da bana bakıyordu. Elara'da bugün çok konuşma yemini etmiş gibi hiç susmadı ve Tan'a baktığımda gözünden kaçmadı. Okul çıkışı da kendimi Enise'nin olduğu mahallede turlarken buldum. Derin nefes alıp hızlıca içeri girdim, garip yine gördüğüm kadınlar gördüğüm yerlerde oturuyorlardı. Enise odasının kapısında bekliyordu.

"Hoşgeldin."deyip gülümseyince içime su serpildi. Bana vampirlerden uzak dur demişti ve büyü konusunda bana güvendiğini ama ben ikisini de çiğnemiştim. Konuşma boyunca bana hiç kızmadı ya da nasihat etmedi. Sabah ki olayın normal olduğunu söyledi. Bazen onun bile başına gelebiliyormuş.

"Loya, yaptıklarından sen sorumlusun."dedi ve beni uğurladı. Durağa yürümeye başladım. Yaptığından sen sorumlusun. Peki.. Önümde araba durunca bunun Tan ve yanındakilerin bindiği araba olduğunu hemen hatırladım. Cam açıldığında ikinci şok geldi, Tan!

"Seni evine bırakayım mı?"dedi. O soğuk Tan değildi, bu.. Değişikti! Bu Elara'ya yaptıkları gibi bir oyun olabilirdi. Kafamı hayır der gibi salladım. Arabadan inip yanıma gelmesi sadece bir saniye sürmüştü. Biri gördü mü diye etrafa bakmaya başladım. Rahatlığına şaşmıştım doğrusu...

"Sence birilerin olup olmadığını kontrol edemeyecek kadar saf mıyım?! Sadece ailenin yanına bırakacağım. Seni zorla arabaya bindirebileceğimi biliyorsun."dedi gözleri parlamıştı. Yanıma kadar gelmemesine rağmen yinede yakında duruyordu, bütün mükemmelliği de ortadaydı.

LOYA | Düşler Sokağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin