●5. Bölüm●

456 51 18
                                    

Medyadaki Loya'nın tatlı, biraz kaçık ve çok da meraklı güzel arkadaşı Elara.

Enise'nin yanından çıkmıştım. Çantanın içindekileri görmek için yanıp tutuşuyordum ve Elara beni yirmi üçüncü kez arıyordu. Gerçekten...

"Efendim Elara."dedim telefonu isteksizce açtığımda. Açmıyorsak bir bildiğimiz var değil mi...

"Niye açmıyorsun?! Deliye döndüm! Okulda olanlar neydi? Bana açıklaman gerekecek!"dedi, daha çok motora bağladı diyebiliriz.

"Elara, iyiyim. Her şey yolunda ama şimdi kapatmam gerek. Görüşürüz."deyip yüzüne kapattım. Beni öldürecekti ama şu çantanın içindekileri görmezsem bu sefer de meraktan ölecektim. Bir apartmanın deposuna girip çantayı açtım. Üstünde yazılar olan kavanozlar ve bir kitap vardı. Kavanozların içide anlamadığım şeylerle doluydu tabi! Kitap ayrı bir olaydı zaten, kahverengi deri bir kapak ve eskimsi sayfalar. İçindeki yazılar ise geçici olarak beden değiştirme, karşındaki kişiyi kontrol etme, başkasının görüntüsüne bürünme, birini etkileme... Birini etkileme! Tan! Vampir olduğu açıktı ama daha fazlasını öğrenmek istiyordum. Neden buraya geldiler, neden bizim okuldalar? Bunun için yapmam gerekenleri yaptım, zaten kavanozlarda hepsi vardı. Bunu Tan'a yapmadan önce Elara'ya yapıp soru sormamasını sağlamalıydım. Kitaptakileri uygulamaya başladım.

Okula döndüğümde yedinci derse geçmişlerdi ve ders bedendi, Tan'ı bir yerde bulup etkim altıma almam ve konuşturmam gerekiyordu. Spor salonuna koştum önce Elara'yı lavaboya götürdüm.

"Hemen dökül, telefonu yüzüme kapattığını unutmadım!"dedi, lavaboya girdiğimiz anda. Elara'nın yüzünü ellerim arasına aldım. Gözlerin içine odaklandım.

"Etkim altına gir!"dedim ve bir anda gözlerime boş boş bakmaya başladı. İşe yaramıştı! "Bu konuyu kapat, soru yok!" diye devam ettim. Ağır hareketlerle kafasıyla beni onayladı. "Kendine gelebilirsin!"dedim ve ellerimi yüzünden çektim.

"Bak Elara önemli bir konu değil!" dedim o kendine geldikten sonra.

"Sorun değil, artık merak etmiyorum zaten. Onu bırak bugün ne oldu. Sen okula dönmedin ama onların yedisi de geri döndü ve dördü okula kayıt oldu! Dört dehşet! İnsan üstü varlık!" diye böğürmeye başladı ama ilk yaptığım büyü işe yaramıştı ve onun saçmalamalarını saatlerce dinleyebilirdim! Hayır! Tan! Onu unutmamam gerek.

"Belki de falcının dediği çocuk onlardan biridir!"dedim onu heveslendirerek.

"İnşallah!"diye şakıdı. Ellerini kalbine götürüp yerinde tepindi.

"Tan'la konuşmam gerek onu bir şekilde erkekler tuvaletine getirebilir misin?"dedim. Umarım konuyu uzatmaz diye içimden geçirdim.

"Elbette, entrika benim işim!"deyip tuvaletten çıktı. İçimdeki his bu işi başaracağını söylüyordu. Erkekler tuvaletine girip beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra ayak sesleri duymaya başladım ve yaptığım şeyden pişman oldum. Şaka değildi bu! O filmlerdeki vampirlerden olmayabilirdi, belki de içeri girdiği anda bana saldıracaktı sonuçta burada tek başımaydım. Kapı koluyla uğraşmaya başladığı an onun bu seferlik bana zarar vermeyeceğini hissettim. Beni gördüğünde, ben onun tüm o mükemmelliğini izlemeye başlamıştım.

"Ne söyleyeceksen çabuk söyle ve benden olabildiğinde uzak dur!"dedi yine tüm o soğukluğuyla. Neden Tan'ı seçmiştim? Uras ve Karya'da sonuçta vampirdi. Onu benim için değerli kılan neydi? "Çabuk dedim!" dediği anda iki adımla aramızdaki arayı kapattım. Bütün vücudu kasılmış ve elleri yumruk olmuştu. Yüzünü ellerimin arasına alırkan ellerimin titrediğini ve sanki tüm bedenimin yandığını hissettim. Yüzü sert, benim bedenimden soğuk ve gözleri iri iri açılmktı şimdi. 'Heyecan yok, heyecan yok! Elara'ya yaptığın gibi!' diye içimden sayıklamaya başladım. Çenesi iyice kasılınca ölmeden bitir şu işi Loya diye bağıran iç sesimi dinlemeye karar verdim.

"Etkim altına gir!"dediğim an ellerimin arasındaki yüzü ifadesiz bir hal aldı. Kasılan çenesi normal bir hal almıştı. "Sorularımı cevaplamanı istiyorum!"dedim.

"Elbette."diye cevap verdi robot gibi bir sesle ama sesi sinirli olmadığında çok daha hoştu.

"Karya neyin oluyor?"dedim. Bu benim için önemli kimse kıskanç bir kız vampirle uğraşmak istemez, sanırım.

"Kardeş."dedi.

"Uras?"dedim.

"Hayat arkadaşı."dedi. Ne?!

"Kimin?!"dedim, büyük şoka uğramıştım.

"Karya."dedi. Rahatladığımı hissettim. Uras ve Karya sevgiliydi ama hangi ağabey kardeşinin sevgilisiyle böyle olmasına izin verir?! Aslında yaşını felan soracaktım ama yüzüne dokunduğumda hislerim onun seksen iki yaşında olduğunu söylemişti zaten. Seksen iki! Yanlış duymadınız ama o hala genç ve kusursuzdu. Hislerimle her şeyi algılayamıyordum, en azından konu vampirler ve kurt adamlar olunca. Bazen sıradan insanları da anlayamıyorum o ayrı bir konu...

"Neden burayı seçtiniz?"dedim merak içinde.

"İntikam."dedi. İnkitam?! Nedenini soracaktım ama zil çaldı, şimdi burası dolup taşardı.

"Buraya geldiğinde ben yoktum, anladın mı! Eski yerine geri dön ve kendine gel."dedim ve yüzünden ellerimi çektim. Hemen tuvaletlerden birine girip kapıyı kitledim. Dediğim gibi birkaç dakika sonra içerisini erkek sesleri ve iğrenç muhabbetler doldurdu. Tenefüsün bitmesi için ilk defa yalvardım ve ilk defa bitmek bilmedi. Beklerken yine simgeler akmaya başladı. Bazıları tehlikeden, tehlikeli şeylerden bahsederken birkaçı yasak aşklarla ilgili şeyler anlatıyor gibiydi ve tabi anlamadıklarım çoğunluktaydı. Tehlike ve yasak aşk! Çok enteresan. Belki de cadının Elara'ya bahsettiği sevgilisi Tan'dı ama bu düşünce beni neden huzursuz etmişti?!

Kendime geldiğimde ders çoktan başlamış hatta okulun çıkış saati yaklaşmıştı. Hemen çıkıp okulun kapısında Elara için beklemeye başladım. İlk çıkan yakışıklı kurt adamlar oldu. Aceleleri varmış gibiydiler, beni görmediler. Bunlara bir etkileme büyüsü yapmak lazım diye düşünmeden edemedim. İyi alıştım! Herkes çıktı ama bizim Elara'mız bir çıkamadı. Birkaç dakika sonra cep telefonuma gelen mesajla irkildim.

"Ne karıştırdığını bilmiyorum ama arkadaşını tekrar canlı görmek istiyorsan her şeyi öteceksin! -Tan"

LOYA | Düşler Sokağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin